Giderek derinleşen ekonomik krize karşı yayımlanan Tasarruf Tedbirleri Genelgesi, köylerdeki ilkokul öğrencilerini etkiledi. Köylerdeki öğrencilerin servis hakkı elinden alınırken bazı öğrenciler okula gitmek için 3 km yol yürümek zorunda kalıyor.
Berkay Sağol
AKP’nin eğitimdeki uygulamalarıyla birlikte 19 bin 708 köy okulu kapatıldı ve ülke genelinde milyonlarca öğrenci taşımalı eğitime mahkûm edildi. Giderek derinleşen ekonomik krize karşı alınan tasarruf tedbirleri ilk önce eğitimi etkiledi. Tasarruf tedbirleri ilk olarak eğitimi etkilerken, köy okullarındaki öğrencilerin servis hakkını elinden alınmış oldu.
17 Mayıs’ta yürürlüğe giren Tasarruf Tedbirleri Genelgesiyle beraber taşımalı eğitimin kapsamı 50 kilometreden 30 kilometreye düşürüldü. 30 kilometreden daha uzak mesafedeki köylerdeki ortaokul ve lise öğrencilerinin okul pansiyonlarına yerleştirilmesine karar verildi. Bunun yanı sıra, öğrenci sayısının 10’dan az olduğu köyler taşımalı eğitim kapsamından çıkarıldı.
Türkiye genelinde ilköğretimde 618 bin 56, ortaöğretimde 394 bin 644 öğrenci olmak üzere toplamda 1 milyon öğrenci taşımalı eğitim kapsamında. En yakın mesafe servis ücretinin 2 bin TL’den başladığı Türkiye’de, taşımalı eğitim kapsamında olan çocukların yaklaşık yüzde 30’unun tasarruf tedbirleri sebebiyle en temel hakkı olan eğitime ulaşamayacağı ve okuldan kopacağı tahmin ediliyor.
AİLELER PANSİYONA MECBUR KALDI
Taşımalı eğitimin iptal edilmesi sonra öğrencilerin mağdur olduğu yerlerden biri de Bolu. Bolu merkeze bağlı uzaklığı 8-12 kilometre arasında 6 farklı köyde en az 300 öğrenci şu anda servis olmadığından dolayı mağdur olmuş durumda.
Oğulduruk Köyü Muhtarı İsmail Kaya, “Şu anda bizim köyde 2 öğrenci okula gidiyor. Bu öğrencilerin biri kendi imkânlarıyla gidip geliyor diğerini ise ailesi pansiyona yerleştirdi ama zorluk çekiyorlar. Şu anda havalar iyi yeri geliyor çocuklar 2-3 kilometre yürüyor ama kışın yağmur ve kar yağdığında ne olacak belli değil. Çocuğu yürümeye mecbur bırakmakla tasarruf olmaz. Bir servis tuttuk ama o da iki gün çalıştı ve çocukların saatlerinin birbirine uymamasından dolayı bıraktı” dedi.
Tatlar Köyü’nde yaşayan öğrenci velisi Zafer Şen, “Köyümüzde henüz okulu bırakan bir öğrenci yok ancak geçici çözümlerle çocuklar okula gidiyor. Aileler pansiyona veya akrabalarının yanında göndermek zorunda kaldı. 15 dakikalık yol için insanlar çocuklarından ayrı kalıyor. Biz mahkemeye gideceğiz. Servislerin geri dönmesini istiyoruz” diye konuştu.
Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, şimdiye kadar en az 10 öğrencinin okulu bıraktığını bildiklerini söyledi. İlk önce kız çocuklarının eğitiminden feragat edileceğini deneyimlerden ön görebildiklerini belirten Gezici, “Sadece okulu bırakma değil haftada bir gün eğitim olduğu için MESEM’lere geçiş yapan öğrenciler var. Bolu’nun tamamına bakıldığında bu sayılar daha fazladır. En kısa mesafede servis ücretleri 2 bin TL’den başlıyor. Birden fazla çocuk olunca bunu maddi olarak karşılamak çok zor. Birçok veli şu anda kendi imkanlarıyla çocuklarını taşıyor her gün ama bütün yıl boyunca bunun sürdürülebilir bir şey olmadığını da söylüyorlar. Biz bu süreçte çocukların eğitim kopmasını ve MESEM’e de kaymasından endişe ediyoruz. Bir başka ciddi sorun ise velilerin devletin kurumlarına güvenlerinin az olması. Aileler çocuklarını pansiyonlara emanet etmek istemiyor” ifadelerini kullandı.