CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, iki gün önce “24 Şubat’ta İstanbul Adliyesi önünde yapacağımız açıklamayla yer yerinden oynayacak” demişti.
Dün o açıklamayı dinledik.
Meğer Kılıçdaroğlu bir konuşmasında 17-25 Aralık operasyonuna atıf yaparak, “Ülkenin her tarafını peşkeş çektiniz” demiş, Erdoğan da alınmış, bahsedilen tapelerin montaj olduğu iddiasıyla hakaret davası açmış. Çelik de bunun üzerine, duruşmada 17-25 Aralık tapelerini mahkemeye delil olarak sunmuş. Bunun üzerine ona da dava açılmış. Avukat da iddianamede bahsi geçen 7 tapenin gerçek olduğuna dair o süreçte alınan ihtisas kurulu raporunun istenmesini talep etmiş. Mahkeme de “gerek yok” deyip duruşmayı ertelemiş.
Dolayısıyla yer yerinden oynamadı dün…
Biz Cumhuriyet Gazetesi’nde 25 Aralık dosyasını açıp ilişkiler ağını isim isim ortaya koyduğumuzda da yer yerinden oynamamış, sadece ben kendimi sanık kürsüsünde tapelerin doğruluğunu, ülkenin her tarafının peşkeş çekildiğini anlatırken bulmuştum.
Kamuoyu hırsızlık haberlerine o kadar alıştı ki, neredeyse doğal karşılıyor. Zaten mahkeme, “Madem bilirkişi raporu tapeleri doğruluyor, hırsızlıkla suçlanan bakanlar için dava açalım” dese bile, Erdoğan kararı düzeltir, hâkimleri hapsettirirdi.
Avukat Çelik’in, memlekette yerlerin bu tür havadislerle yerinden oynamayacağını artık biliyor olması gerekir. O tapelerin gerçek olduğunu, işadamlarından bakanlara oradan Saray’a uzanan kirli bir ihale-rüşvet ağı kurulduğunu, “ülkenin her tarafının peşkeş çekildiğini” artık herkes biliyor. Mesele, ülkenin bu beladan nasıl kurtulacağı noktasında düğümleniyor.
O yüzden CHP gerçekten yeri yerinden oynatmak istiyorsa artık mücadelesini, malumu ilandan, malumu defetme stratejisine çevirmelidir.