Beslenme biçimleri hem sağlığımızı hem de gezegeni etkiliyor. Küresel ölçekte gıda sistemi sera gazı emisyonlarının yaklaşık üçte birinden sorumlu. Sera gazlarından biri olan karbon emisyonunu azaltmak için fosil yakıtlardan acilen çıkmalıyız. Öte yandan gıda sistemlerinde de iklim dostu uygulamalar bir an önce devreye alınmalı.
Sera gazlarının artmasıyla yaşamlarımızda iklim değişikliğinin daha da sarsıcı etkilerini deneyimlerken aynı zamanda artan sera gazları tahıllarda, meyvelerde ve sebzelerde bulunan protein, demir, çinko ve bazı vitaminlerin kalitesinin de düşmesine neden olabiliyor. “Nerede o eski sofralar” ve “Nerede o eski tatlar” diyorsanız bilimsel olarak da haksız sayılmazsınız. Ne yazık ki bazen farkında bile olmadan günlük öğünlerimizde hem kendimiz hem de gezegen için bir fayda sağlayamıyoruz özetle yetersiz beslenip gezegenin yoğun bir şekilde tüketilmesine katkı veriyoruz.
İYİ TARIMIN ÖNEMİ
EAT-Lancet Komisyonu sağlıksız beslenme biçimlerinin güvenli olmayan seks, alkol, uyuşturucu ve tütün kullanımının toplamından daha fazla morbidite ve mortalite riski oluşturduğunu vurguluyor. Dünya nüfusunun büyük bir kısmı yetersiz beslendiği ve birçok çevresel sistem ve süreç gıda üretimi tarafından güvenli sınırların ötesine itildiği için gıda sisteminin küresel olarak dönüştürülmesi acilen gerekli eylemlerden. Komisyon, yılda 10 milyar insanı besleyecek gıdada sağlıklı bir üretimin 2050 yılına kadar yapılmasının mümkün ve gerekli olduğunu da ekliyor.
İKLİM DOSTU BESLENME: KLİMATARYEN
Son yıllarda karşımıza sıkça çıkan bir beslenme biçimi var. Hem ülkemizde hem de dünyada gıda sistemleri ve çevresel etkileri üzerine konuşurken/araştırmalar yaparken yer yer kulağınıza çalınmış olabilir. Klimataryen beslenme ilk kez 2015 yılında New York Times aracılığıyla büyük bir kitle ile buluştu ve bir yıl sonra Cambridge Sözlüğü’ne girdi. Klimataryen sağlıklı, iklim ve doğa dostu beslenme biçimi demek. Sadece ne yediğimizle alakalı değil aynı zamanda gıdalar hakkındaki düşünme biçimlerimizden nereden alışveriş yaptığımıza kadar uzanan bir felsefe aynı zamanda. Karbon emisyonları ve su ayak izi konusunda bilinçli davranmak, gezegeni ve biyoçeşitliliği korumak, yerel ve iyi tarımı desteklemek, gıda israfı konusunda farkındalık yaratarak açlıkla ve yoksullukla mücadele etmek, ağırlıklı olarak bitki bazlı ürünleri mevsiminde tüketmek ve ihtiyaç doğrultusunda diğer gıdaları porsiyonlarımıza eklemek klimataryen beslenmenin olmazsa olmazlarındandır.
Gıda israfı klimataryen beslenmenin önemli ayaklarından biri. Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre küresel ölçekte 1.3 milyon gıda çöpe atılıyor. Bu miktar dünya çapında tüketicilere sunulan tüm gıdanın yüzde 17’si demek. Gıda israfı küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 8’inden fazlasına katkıda bulunuyor. Eğer gıda israfı bir ülke olsaydı dünyanın en çok emisyon üreten üçüncü ülkesi olurdu.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2019 yılında sürdürülebilir gıda sistemlerinin beslenme ve gıda güvenliği bağlamında temel bir rolü olduğu gerekçesiyle 29 Eylül’ü Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafına Karşı Farkındalık Günü olarak ilan etti. Bu pazar beşincisi kutlanacak günde gıda kaybı ve israfını azaltma çabalarını desteklemek, iklim hedeflerine ulaşmaya katkıda bulunmak ve sürdürülebilir kalkınma için 2030 gündemini ilerletmek için finansmana duyulan kritik ihtiyacı vurgulacak.
BİREYSEL GIDA İSRAFINI AZALTMAK İÇİN YAPILACAKLAR
- Günlük veya haftalık gıda alışverişi yap.
- Gıda alışveriş listeni hazırlarken neler pişireceğini düşünerek hazırla. Meyve ve sebzeler çabuk bozulabilir. Bu nedenle ihtiyacının fazlasını satın alma. Dünyadaki meyve ve sebze üretiminin yüzde 45 gıda israfına dönüşüyor.
- Meyve, sebze ve et ürünleri, yıkanma ve pişirme sürecindeki su kullanımı haricinde de üretim aşamasından evinize gelene kadar su tüketirler. Su ayak izi konusunda farkındalık geliştir ve çevrenle paylaş.
- Doyduktan sonra yemek yemeyi sürdürme. Böylelikle hem bedenini hem gezegeni formda tutarsın.
- Evde cam saklama kapları bulundur ve artan yemekleri bu kaplara koyarak buzdolabında sakla.
- Buzdolabında kalan gıdalardan kendi tariflerini oluştur, yaratıcılığa ve yeni lezzetlere açık ol.
GIDA İLE İLGİLİ FARKINDALIK YARATACAK FİLMLER
- Agnes Warda’nın yönettiği “The Gleaners and I” (Toplayıcılar)
- Grant Baldwin’in yönettiği “Just Eat It: A food waste story”
- Anna Chai ve Nari Kye’nın yönettiği “Wasted! The Story Of Food Waste”
- Doris Dörrie’nin yönettiği “How to cook your life”
- Robert Kenner’in yönettiği “Food, Inc.”