Rakel Dink, dün eşinin vurulduğu kaldırımın hemen üstündeki balkondan Hrant’ın dostlarına seslenirken dedi ki:
“Her 19 Ocak’ta başka zulümleri de hatırlatmaya çalışıyoruz; resimler yan yana konduğunda, bu acı albüme birlikte bakıldığında belki asıl katil, ayan beyan ortaya çıkar diye…”
Sonra da eşine hitap ederek şunları söyledi:
“Kıbrıs’ta gazeteci Kutlu Adalı’nın nasıl peşine düşmüşler gördün mü? Bu topraklarda estirilen terörün asıl kaynağını söylerken yanlış mı söylüyormuşuz?”
Hatırlatalım:
Gazeteci Kutlu Adalı, bir yazısında, 14 Mart 1996’da St. Barnabas Manastırı’na yapılan bir silahlı baskına değinmiş ve “Toros marka beyaz araçla gelenler 1974’te gömülen mücevherleri mi arıyorlardı” diye sormuştu. Adalı’ya göre araç, Kuzey Kıbrıs’ın Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’na aitti. Bu başkanlık, Türkiye’den atanan Galip Mendi’nin komutasındaydı.
Mendi, Kıbrıs’taki görevi sonrası orgeneral olmuş ve Türkiye’de Jandarma Genel Komutanlığı’na kadar yükselmişti. Kutlu’nun iddiasından sonra orada, beyaz Toros’la arama yaptıklarını doğruladı, ama “PKK’nin gömdüğü iddia edilen silahları arıyorduk” dedi.
Adalı, o yazının ardından ölüm tehditleri almaya başladı; 4 ay sonra da öldürüldü. Cinayetten sonra eşi, “Kocamı öldürenlerin Ergenekoncu olduğunu biliyorum” dedi.
Geçen yıl Sedat Peker, yayımladığı bir videoda, Susurluk mahkûmu, özel harpçi Korkut Eken’in kendisinden, Adalı’yı öldürtmek için tetikçi talep ettiğini öne sürdü. İddiaya göre Peker, bu talep üzerine kardeşi Atilla Peker’i Korkut Eken’le birlikte Kıbrıs’a göndermişti. Adalı’nın evinde keşif yapılmıştı. Ancak sonradan Korkut Eken, kendisine Adalı’yı başka bir ekibin öldürdüğünü söylemişti.
Peki, Korkut Eken bu iddiaya karşı ne dedi? Orgeneral Mendi ile aynı şeyi: “Kıbrıs’a, adadaki PKK faaliyetlerini takip için gitmiştik.”
Rakel Dink’in dediği gibi, “resimler yan yana konduğunda, asıl katil ayan beyan ortaya çıkmıyor mu”?