Maraş depremleri sonrası depremzedeler yağma, hırsızlık ve güveni kötüye kullanma gibi çok sayıda suçun mağduru oldu. Yardım bahanesiyle oluşturulan 300’e yakın dolandırıcılık sitesi tespit edildi.
Semra Kardeşoğlu
Maraş depremi sonrası yaşanan koordinasyonsuzluk, depremzedelerin hırsızlık, yağma ve dolandırıcılık gibi suçların da hedefi haline getirdi. Çok sayıda, enkazda yağma ve yardım bahanesiyle dolandırıcılık vakaları tespit edildi. Vicdan yaralayan bu vakalar bilimsel bir çalışmaya konu oldu.
“2023 Yılı Deprem Felaketi Dönemi Karanlık Alan Suçlarının Dijital Analizi” başlıklı çalışmayı İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Adli Tıp ve Adli Bilimler Enstitüsü’nden Dr. Ceren Küpeli, Dr. Zeynep Türkmen ile Bingöl Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Musa Bozkurt yaptı. Baş editörlüğünü Prof. Dr. Halis Dokgöz’ün üstlendiği Adil Tıp Bülteni’nin son sayısında yayımlandı.
SAHTE BAĞIŞ SİTELERİ
Araştırma depremzedelere ve depremzedelere maddi yardım sağlamak üzere bağış sitelerini kullanan kişilere yönelik gerçekleştirildi. Araştırma “Afet dönemi olması dolayısıyla karanlıkta kalan suçlar, X (eski Twitter) “#suç tipleri” ile 2023 yılına ait deprem enkazı içerikleri kombinasyonu aratılarak ve USOM (Ulusal Siber Olaylara Merkezi) verileri ile sahte oluşturulan bağış siteleri incelenerek gerçekleştirildi.
04.02.2023-03.03.2023 tarihleri aralığında 3 bin içerik tarandı.
• En fazla hastag (#) ile X Platformunda paylaşılmış suçların taraması sonucu % 65 oranında 1.948 adet “yağma suçu”na dair delil veya delil başlangıcı;
• 870 adet paylaşımda ise %29 oranında hırsızlık suçunun meydana geldiğine dair delil veya delil başlangıcı mahiyetindeki içeriklerin paylaşıldığı görüldü.
• Kalan 180 adet içeriğin ise %6 oranında zimmet, güveni kötüye kullanma gibi başkaca tali suçlardan oluştuğu tespit edildi.
• Söz konusu 1.948 adet, birbirinin tekrarı veya retweet içermeyen yağma suçu ihbarı mahiyetindeki paylaşımlarda, %59 işyeri yağmalanması %44 oranında destekleyici ek delil barındırmadığı ve %88 oranında yabancı uyruklu kişilerin şüpheli konumda belirtildiği tespit edildi.

• Hırsızlık suçu ihbarı mahiyetinde delil veya delil başlangıcı içeren 870 adet X platformu paylaşımında ise %69 oranında işyeri yağmalaması verisi bulundu.
DAYANIŞMA HEDEF OLDU
Sonuç bölümünde şu önerilerde bulunuldu:
• Dolandırıcılık amaçlı oluşturulan yasadışı sitelere erişim engelinin ivedi temininin kurgulanmalı. Resen soruşturma süreçlerinin yürütülerek özellikle yağma, hırsızlık ve nitelikli dolandırıcılık suçlarına yönelik suç önleyici politikalar oluşturulmalı. Afet döneminde toplumdaki “cezasız kalacak suç” algısının yönetilmesine hizmet edebileceği düşünülmekte.
• Depremzedelere yardım bireylerin nitelikli dolandırıcılık suçlarının hedefi haline geldiği tespit edildi. Özellikle sahte bağış siteleri, phishing (oltalama) saldırıları ve manipülatif içerikler, hem bireysel hem de toplumsal ciddi tehditler oluşturmuştur. Bu içeriklerin, resmi bir “ihbar” niteliğinde değerlendirilerek resen soruşturma başlatılması gerektiği değerlendirilmekte.
• Toplumsal dayanışmayı hedef alan ve karanlık alanda kalan suçların önlenmesi, tespiti ve müdahalesi, afet yönetim planlarının ayrılmaz bir parçası haline gelmeli.
∗∗∗
“KARANLIK ALAN” NEDİR?
Kriminolojide “siyah sayılar” olarak da bilinen; kayıt altında olmayan; yakalanmamış veya tespit edilemeyen suçluluğu ifade etmekte. Suçun mağdur tarafından algılanabilmesi ve suça yönelik müracaat edilebilme imkanı suçun karanlık alandan çıkmasını sağlamakta. Afet dönemlerinde kolluk kuvvetlerinin afetle odaklanması ve bu dönem suçlarının delillendirilmesinde yaşanan güçlükler dolayısıyla ülkemizde afet dönemlerinde birçok suçun karanlık alanda kaldığı görülmekte.