• Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
    • Yaşam
    • Türkiye
    • Dünya
  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
    • Belgesel & Film
    • Eylem & Etkinlik
    • Fotoğraf & Karikatür
    • Kitap & Dergi
    • Müzik & Video
Adil Medya
  • Şubat 6, 2023
  • Hakkımızda
  • Yayın İlkeleri
  • Künye
Adil Medya
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
      Kılıçdaroğlu: Beşli çetelerden bütün o paraları alacağım

      Kılıçdaroğlu: Beşli çetelerden bütün o paraları alacağım

      Örtmece

      Örtmece

      AYM domino taşı mı?

      AYM domino taşı mı?

      AKP’li vekillerin yasama karnesi kırık

      AKP’li vekillerin yasama karnesi kırık

    • Yaşam
      Gece uyku öncesi 1 fincan içmek yetiyor.. Hem beyne iyi geliyor hem mideye

      Gece uyku öncesi 1 fincan içmek yetiyor.. Hem beyne iyi geliyor hem mideye

      Kendimizi İfade Ederken Ne Kadar Özgürüz?

      Kendimizi İfade Ederken Ne Kadar Özgürüz?

      Maruz kaldığımız bilgi

      Maruz kaldığımız bilgi

      Bitter çikolatadaki kurşunu yazan Bülent Şık: Kakaolu tüm ürünler riskli

      Bitter çikolatadaki kurşunu yazan Bülent Şık: Kakaolu tüm ürünler riskli

    • Türkiye
      Kahramanmaraş'ta 7.4 büyüklüğünde deprem: Çok sayıda can kaybı var, 4. seviye alarm verildi!

      Kahramanmaraş'ta 7.4 büyüklüğünde deprem: Çok sayıda can kaybı var, 4. seviye alarm verildi!

      AKP ve yoksulların siyasal dilleri: Konuş-ama-ma

      AKP ve yoksulların siyasal dilleri: Konuş-ama-ma

      Depremden etkilenen bölgelerde kar yağışı ve yağmur bekleniyor

      Depremden etkilenen bölgelerde kar yağışı ve yağmur bekleniyor

      7.4’lük depremin ardından Kandilli'den tsunami uyarısı

      7.4’lük depremin ardından Kandilli'den tsunami uyarısı

    • Dünya
      Fransa, İngiltere... Emekçiden esiyor yel

      Fransa, İngiltere... Emekçiden esiyor yel

      Said’in sonbaharı

      Said’in sonbaharı

      İran'da Azadi Kulesi'ne karşı dans videosuna 10 yıl hapis

      İran'da Azadi Kulesi'ne karşı dans videosuna 10 yıl hapis

      Miçotakis'ten Ankara'ya sert eleştiriler: 'NATO hüsrana uğrattı' dedi, 'savaş çığırtkanlığı' ile suçladı

      Miçotakis'ten Ankara'ya sert eleştiriler: 'NATO hüsrana uğrattı' dedi, 'savaş çığırtkanlığı' ile suçladı

  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
      Çarşafımda Kan Var Anne

      Çarşafımda Kan Var Anne

      Örtmece

      Örtmece

      “Gri liste” ayıbı nasıl biter?

      “Gri liste” ayıbı nasıl biter?

      CHP kampanyasını gözden geçirmeli!

      CHP kampanyasını gözden geçirmeli!

    • Belgesel & Film
      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

    • Eylem & Etkinlik
      Aleviler büyük kurultayda buluşuyor

      Aleviler büyük kurultayda buluşuyor

      R.İhsan Eliaçık'a Avrupa'da ödül

      R.İhsan Eliaçık'a Avrupa'da ödül

      Aleviler Meclis önünde torba yasaya karşı eylem yapacak

      Aleviler Meclis önünde torba yasaya karşı eylem yapacak

      Konseri yasaklanan tüm şarkıcılar Munzur Kültür ve Doğa Festivali'ne davet edildi

      Konseri yasaklanan tüm şarkıcılar Munzur Kültür ve Doğa Festivali'ne davet edildi

    • Fotoğraf & Karikatür
      Uykusuz bu hafta kapağına TOKİ'yi taşıdı

      Uykusuz bu hafta kapağına TOKİ'yi taşıdı

      Başka Türlü | Tamam da, dezenformasyon hangisi?

      Başka Türlü | Tamam da, dezenformasyon hangisi?

      Uykusuz'dan maden faciası kapağı: Size de fıtrat mı dediler?

      Uykusuz'dan maden faciası kapağı: Size de fıtrat mı dediler?

      Günün karikatürü

      Günün karikatürü

    • Kitap & Dergi
      Komünist robotlar yaşam dünyamızı değiştirebilir mi?

      Komünist robotlar yaşam dünyamızı değiştirebilir mi?

      Beni Gör

      Beni Gör

      Dövizdeki artış okuru da kitapevini de vurdu: ‘Kitap alanlarla araba satar gibi pazarlık yapıyoruz’

      Dövizdeki artış okuru da kitapevini de vurdu: ‘Kitap alanlarla araba satar gibi pazarlık yapıyoruz’

      Çocukların haysiyetini hatırlamak

      Çocukların haysiyetini hatırlamak

    • Müzik & Video
      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

Darwin’in Evrim Ağacı Çizimi Üzerinden Evrimi Anlayın!

Darwin’in Evrim Ağacı Çizimi Üzerinden Evrimi Anlayın!

Ocak 10, 2023 Bilim & Teknoloji 0 yorum

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar

Aşağıda verdiğimiz görselde, Charles Robert Darwin’in Türlerin Kökeni isimli kitabına eklediği tek görseli görebilirsiniz. Gerçekten de, Köken‘i okuyacak olursanız, 600 civarı sayfalık kitapta sadece bu figürü göreceksiniz. Bu, Darwin’in Evrim Kuramı’nın bilim camiasına ve tüm insanlığa ilanı sırasında kullanmayı seçtiği tek görseldir. Bu yüzden, birçok şeyi anlatması beklenir ki gerçekten de öyledir.

Evrimle ilgili düşülen en yaygın hata, türlerin birbirlerine dönüştüğünün sanılmasıdır. Hele ki bu hataya daha da sık olarak aynı dönemde yaşamış türlerin birbirlerine dönüşümü, yani “zincirsel” bir evrim olarak düşülmektedir. Eğer şu görselimize bakacak olursanız, bu durum oldukça net izah edilmektedir. Evrim zincirsel bir süreç değildir; dallanarak ilerleyen ve bir “ağaç” ile sembolize edilebilecek bir süreçtir.

Darwin’in Evrim Ağacı!

Darwin de kitabına koyduğu figürde bunu anlatmaktaydı. Şimdi, daha yakından incelemek adına şu görsele bir bakalım ve onun üzerinden ilerleyelim:

Filogenetik ağaç modeli
Filogenetik ağaç modeli
Türlerin Kökeni (Charles Darwin)

Evrim ağaçları, diplerinden başlanarak, dallarına ve sonrasında uçlarına doğru giderek okunur. Darwin de burada bunu anlatmayı hedefliyordu. Bu kökten uca doğru ilerlemede, zaman çizgisi üzerinde ilerlenmektedir. Dolayısıyla çizgi üzerindeki her adım, birkaç yüz bin yıldan birkaç milyon ve hatta birkaç milyar yıla kadar değişen bir zaman dilimine denk gelebilir. Yukarıdaki görselde belirli bir türün evrimsel değişimi ya da belirli bir zaman aralığı verilmemektedir; sadece genel bir tanımlama yapılmaktadır.

 

Görselin en altındaki A’dan L’ye kadar verilenler, herhangi bir anda, herhangi bir coğrafyada yaşayan, aynı cinse ait türlerdir (aynı cins olması şart değildir; ancak burada öyle kabul edilmiştir). Bu türlerin birbirlerine olan akrabalıkları farklı düzeydedir ve çizim, buna göre yapılmıştır: birbirine daha yakın yazılanlar, birbirleriyle daha yakın akrabadırlar. Kök, her zaman ata türleri temsil eder. Ancak dikkat edecek olursanız, Evrim Ağaçları istenen noktadan itibaren ele alınabilir. Dolayısıyla, kökün altında da, bizim ilgi alanımızda olmayan ve bu ağaçtaki kök türlerin atası olan türler bulunmaktadır (en altta, kesik çizgilerle gösterilmiştir). Ancak biz kök olarak, herhangi bir andaki, herhangi bir cinse ait türlerin popülasyonlarını ele alacağız ve atalarını göz ardı edeceğiz.

Bu kökten, yukarı doğru ilerlenecek olursa, sağda Roma sayılarıyla 1’den 14’e kadar sıralı sayılar görülecektir. Bunlar, Darwin’in çiziminde nesilleri temsil etmektedir. Her bir aralık 1000 nesli temsil etmektedir, yani görselde 14.000 nesillik bir değişim görülmektedir. Evrim Ağacı okumalarının en kritik noktalarından biri de budur. Evrim, bireylerde ve tek bir ömürde değil, popülasyonlar ve nesil boyunca olduğu için Evrim Ağaçları ister nesil bazında, isterse de nesilleri içine alabilecek kadar uzun zaman dilimlerinde hazırlanır.

Her bir harften, 1000. nesle ulaşacak olursanız, yani I numaralı çizgi üzerine varacak olursanız, arada bazı harflerde birçok dallanmadan geçecek, bazılarında hiçbir dallanma görmeyeceksiniz. Örneğin A popülasyonunda (veya türünde), 6 farklı dallanma olduğu görülür. İşte bu, bir popülasyonun alt popülasyonlara ve çeşitlere bölünmesi ve her bir popülasyonun ayrı bir ortamda veya ayrı yönlere doğru evrimleşmesi anlamına gelmektedir. A’yı takip edecek olursanız, sadece 3 dalın I çizgisine, yani 1000. nesle ulaştığı görülür. Dolayısıyla buradan çıkaracağımız ders şudur: Ata popülasyon, birçok dala bölünebilir ve bu alt-popülasyonların birçoğu süreç içerisinde yok olabilir, sadece bazıları hayatta kalabilir.

 

Bu 3 dal, artık farklı yönlere giden evrimsel süreçleri temsil etmektedir. Ancak II numaralı çizgiye gitmek için yola çıktığınızda, 3 daldan ortadakinin artık ilerleyemediği görülecektir. Yani o popülasyon, 1000. nesle ulaşmış olsa da, 2000. nesle ulaşamayarak yok olmuştur. Ancak kalan 2 dal (iki uçtaki), Darwin’in a1 ve m1 olarak isimlendirdiği yeni türlere evrimleşmiştir. Buradaki harflendirmedeki temel prensip, ata türle aynı harfi taşıyanların, türleşmeden çok farklılaşma, kısıtlı bir evrim geçirme şeklinde değişmesidir. Yeni harfler ise, ata türden artık tamamen farklı türlerin oluştuğunu göstermektedir. Örneğin a1, a5, a8 gibi gruplar, ata tür olan A’ya oldukça benzerdir (birer alt tür, ırk ya da çeşit olarak görülebilirler). Ancak d5, k7 gibi gruplar, A ata türünden tamamen farklı yepyeni türlerdir; ancak o atadan evrimleşmişlerdir.

Bu şekilde, tüm dallar takip edilecek oluırsa, 14.000 nesillik serüveni boyunca A ata türünden a14, q14, p14, b14, f14, o14, e14 ve m14 çeşit ve türlerinin evrimleştiği görülebilir. Bu türler, ata türden tamamen farklı türlerdir. Ancak ata türden bir anda oluşuvermemişlerdir. Türün evrimsel geçmişine bakılacak olursa, bu küçük figürde bile onlarca neslin yok olduğu görülebilir. Çünkü bir türün değişen koşullarda yok olma ihtimali, o koşullara adapte olma ihtimalinden çok daha yüksektir.

Bu görselde her bir ata tür ile başka bir şey anlatılmaya çalışılmaktadır, bu yüzden oldukça öğreticidir. Örneğin B ata türü 1000. nesle ulaşamadan ana popülasyondan silinmiştir. C ata türü 2. nesle ulaşamadan, D ata türü ise 3. nesle ulaşamadan yok olmuştur. Buradan öğrenebileceğimiz bir şey, evrimsel değişim geçirmeyen ata türlerin, süreç içerisinde daha kolay yok olabileceğidir. Bu evrimsel sıkıntının nedeni çeşitliliğin az olması ya da popülasyonun küçük olması gibi nedenler olabilir. Nedeni ne olursa olsun, alt dallara ayrılmayan, yani evrimleşmeyen türler yok olmaya daha meyilli olabilecektir (az sonra göreceğimiz gibi her zaman böyle olmasa da).

Benzer şekilde, buradan görebileceğimiz bir diğer nokta, türlerin illa farklı yönlere doğru evrimleşmek zorunda olmadığı gerçeğidir. Ki günümüzde “yaşayan fosiller” olarak bilinen türler bunlardır. Örneğin E ata türü, 10.000’inci nesle kadar kendi içerisinde birçok değişim yaşamakla birlikte, atadan çok farklılaşan alt popülasyonlara, dolayısıyla yeni türlere bölünmemiştir. 10.000 nesil sonunda (X ile gösterilmektedir) oluşan E10 nesli, atanın birçok özelliklerini taşımaktadır ve yeni bir tür olarak görülmeyebilir. Bunun sebebi, bazı türlerin bulundukları ortama son derece adapte olmalarından ötürü, değişime ihtiyaç duymamalarıdır. Benzer şekilde, ortamın çok değişmemesi de evrimsel değişimleri yavaşlatır. E ata türünün soyu 10.000’inci nesilde sona ermiştir ve şanslıysak, ancak fosil kayıtlarından ona dair bilgiler elde edebiliriz (ve aradaki diğer fosillere bakarak atalarından çok ciddi değişimlere uğramadan geldiklerini görebiliriz).

Öte yandan F ata türünden evrimleşen ve pek az değişimle günümüze kadar ulaşabilen (ki “günümüz”ü, Evrim Ağaçları’nda dalların en uç noktalarında gösteririz) F14 nesli, atalarına dair birçok bilgi taşımakta olabilir. Böylece “yaşayan fosil” olarak bilinen bu türlerden, atalara ve o dönemin şartlarına ait birçok bilgi edinebiliriz. Örneğin at nalı yengeçleri, sölekantlar, ornitorenk, vb. türler bunun güzel örnekleridir. Bu türler evrimleşmemiştir diyemeyiz; her tür, mikro veya makro boyutta evrimleşmek zorundadır. Ancak kimi zaman evrimsel değişimler, ancak profesyonel analizle anlaşılabilecek kadar az olmuş olabilir.

 

Burada gösterilen X. nesil (10.000) ile XI. nesil (11.000) arasındaki kesintinin sebebi, Darwin’in çizimi daha da karıştırmamak adına konuyu kısa kesmesindendir. Ancak biz, bunu ilginç bir anlatım için kullanabiliriz. Bu boşluğun, tarihte sıklıkla görülen bir kitlesel yok oluşu göstermek için kullanılabileceğini iddia edebiliriz. Ani çevresel değişimler, dönemin türlerini hızlı bir şekilde yok edebilir ve sadece bazı türler veya türlerin sınırlı sayıda popülasyonları hayatta kalabilir. İşte bunlar, evrimsel süreci inanılmaz hızlandıran olaylarıdır. Zaten ağacı dikkatli inceleyecek olursanız, bu olaydan sonra, tek bir atadan birçok yeni türün, hızlı bir biçimde evrimleştiğini ve dallandığını görebilirsiniz. Örneğin 10.000’inci nesilde bulunan a10 türünden, a14, q14 ve p14 evrimleşmiştir. Burada, a14 ile a10 birbirlerine çok yakın türleri temsil etmektedir (bu yüzden ikisi de “a” harfi ile gösterilmiştir). Yani a10 nesli, kitlesel yok oluşu bir şekilde atlatmayı başarmıştır. Aynı şeyi f10, m10 ve z10 nesillerinde de görmek mümkündür.

Ancak, eğer ki u10 nesline/türüne bakacak olursanız, kitlesel yok oluştan sonra, atasal özellikleri koruyan hiçbir neslin hayatta kalamadığını ve çok hızlı bir evrimsel değişim sonucunda (veya belki de diğer yakın akraba türlerle karışım sonunda), u14 gibi atasal nitelikte bir türün kalmadığını, yepyeni 3 türün evrimleştiğini görebilirsiniz.

Örneğin, F ata türünün kitlesel yok oluşu yaşayan F10 nesli, E10‘un yapamadığı bir biçimde hayatta kalmayı başarmış; ancak buna rağmen türleşme gerçekleşmemiş veya az miktarda gerçekleşmiştir. Bu yüzden F14 türü, kitlesel yok oluş atlatmasına rağmen atalarının özelliklerini taşıyacak şekilde günümüze kadar ulaşabilmiştir. Bunda, kimi zaman türlerin şanslarının da etkisi görülmektedir. Bazı felaketlerde bazı türler hiçbir genetik arkaplanı olmayan sebeplerle (doğru zamanda doğru bölgede bulunmak gibi) ciddi değişimlerden etkilenmeyebilmektedirler.

Bu ağacın genelinden çıkarabileceğimiz bir diğer yargı ise, hayatta kalma başarısı yüksek olan türlerin, atasal türlerinin de, ataların yaşadığı zamanda daha yaygın olduğudur. Bu her zaman doğru olmak zorunda değildir; ancak genellikle, bir ortamda en yaygın bulunan ve en geniş çeşitliliğe ve sayıya sahip türler, evrimsel süreçte o kadar başarılı olmakta ve o kadar uzun hayatta kalabilmektedirler. Bu bağlamda A ve I ata türlerinin, kendi zamanlarında en başarılı ve/veya en yaygın türler olabileceği düşünülebilir. Bu iddia, günümüzdeki popülasyonlarla test edildiğinde de doğrulanmaktadır; dolayısıyla, bilimin tekdüzelik ilkesi dahilinde, günümüzde gözlediklerimizin geçmişte de benzer şekilde olacağını düşünebiliriz. Bu, genellikle fosil kayıtlarındaki bolluk miktarıyla da test edilebilmekte ve doğrulanmaktadır.

 

Benzer şekilde, bir Evrim Ağacı’nın bize anlattığı en önemli bilgilerden biri de, torun türler arasındaki farklılıkların giderek artacağıdır. Çünkü atasal özelliklere dönüş gibi nadir görülen geri evrim örnekleri olsa bile, evrim kusursuz bir biçimde işlemediğinden ve 180 derece geri dönmesi matematiksel olarak olanaksız olduğundan, farklı evrimsel dallarda biriken özellikler, türleri giderek birbirinden uzaklaşmaya itecektir. Dolayısıyla, örneğin a14 ile f14 arasındaki özellikler farkının toplamı, kendilerinden önceki, birbirlerinden en uzak çeşit ve türlerdeki toplamdan bile daha fazla olacaktır. Yani a14‘ün f14‘e olan benzerliği, örneğin a3‘ün m3‘e olan benzerliğinden çok daha az olacaktır.

Burada, son olarak fosiller üzerinde durmakta fayda görüyoruz: Fosiller, bize bu Evrim Ağacı’nın farklı dalları üzerindeki farklı noktalardan kesitler, örnekler sunar. Fosilleşme ve fosil bulma işleri aşırı zor olduğundan, bir evrimsel değişimin her bir neslindeki her bir örneğe ait fosil kayıtları bulmayı beklemek saçmalık olacaktır. Fosiller, bize bu ağaç üzerinden karmakarışık örnekler sunarlar. Ancak birkaç fosilden ve onların torun türlerinden yola çıkarak, evrimsel biyoloji bilgilerimizle yaptığımız çıkarımların, yeni bulunan fosiller ve türlerle doğrulandığını tekrar tekrar ve istisnasız olarak görmek, evrimsel biyolojinin gücünü bize göstermektedir. Dolayısıyla, çıkarılan bir fosile “her şeyi çözecek anahtar” olarak bakılmamalı, eldeki evrimsel biyoloji verilerini test etmemizi sağlayacak bir araç olarak bakılmalıdır. Unutmayınız ki, günümüzde elimizde hiçbir fosil kaydı bulunmasa bile, sadece genetik bilgilerimizle birçok türün evrimsel geçmişini net bir şekilde analiz edebiliriz. Fosiller olduğu için ekstradan şanslıyız, onlar bize ek bilgiler ve test imkanları sunarlar, hepsi bu.

Dolayısıyla, evrimi gözlemek için gereken en önemli şeylerden biri zamandır. Birçok tür için bırakın 14.000 nesli, 1000 nesil bile yaklaşık 1000-30.000 yıl arası bir zamana denk gelmektedir. Çünkü her bir nesil, bir canlının doğumundan üremesine kadar geçen zaman ile ifade edilir. Evrimi gözlemek için en azından birkaç bin nesil atlanması gerekmektedir. Kimi zaman, çok hızlı evrimsel değişimler görürüz (sadece 3 nesilde atalarından tamamen farklılaşan balık türleri keşfedilmiştir); kimi zamansa bu ortalamanın çok altındadır (binlerce nesil geçmesine rağmen, yukarıda da izah ettiğimiz gibi, yapısal olarak pek az değişmiş türler, nadir de olsa bulunmaktadır). Evrim analizinde nesil sayısını bol tutmak ve her nesli yakından takip etmek önemlidir.

Önemli olan bir diğer nokta da, çevrenin değişimi ile türün bireylerinin ya da genel olarak popülasyonun bu değişime verdiği cevaplardır. Uyum başarısı (fitness) olarak bilinen bu kavram da, bir türün ne yöne doğru evrimleşeceğine dair teorik bilgiler sunar. Pratikte gözlemlediklerimiz genellikle teori ile büyük oranda örtüşse de, çevrenin kaotik yapısından ötürü teorik hesaplarımıza ne yazık ki tüm değişkenleri yüksek bir başarıyla katamayız ve varsayımlarda bulunmamız gerekir. Ancak evrim, bizim teorik hesaplarımızdan bağımsızdır ve kendi yolunda ilerler. Biz, sadece onu anlamaya çalışmakta olan araştırmacılarız.

 

Sonuç

Görüldüğü gibi, çok basit bir Evrim Ağacı’ndan, bir türün evrimsel değişimine ve türler arası ilişkilere dair çok sayıda veri elde etmek mümkündür. İşte bu yüzden evrimsel biyoloji çok güçlüdür ve bu yüzden temel evrim bilgilerine herkes sahip olmalıdır.

Tüm bu anlatımda temel olan, nesiller ilerledikçe hayatta kalan, seçilen, uyumlu olan veya uyumlu hale gelen bireylerin özelliklerinin, gerek fizyolojik, gerek anatomik, gerek morfolojik, gerek genetik olarak atalarının özelliklerinden giderek uzaklaşmasıdır. Bu sebeple, nesiller boyunca süren seçilim, ufak değişimleri biriktirerek atanın özelliklerinin torunlarda giderek seyrelmesi ya da farklılaşmasıdır. İşte biz buna evrim deriz. Bu, doğanın en yalın ve en güçlü yasalarından biridir ve her zaman öyle olacaktır.

Kaynaklar ve İleri Okuma
  • C. Darwin. (1859). Türlerin Kökeni. Yayınevi: John Murray Publishers.
  • Kaynak Evrim Ağacı

Yorum Bırak Cancel reply

İlgili Haberler

Hafıza Destekleyici Makinalar Yolda, İnsan Deneyleri Başladı! Bilim & Teknoloji
Şubat 3, 2023

Hafıza Destekleyici Makinalar Yolda, İnsan Deneyleri Başladı!

Demarkasyon Problemi Nedir? Bilimin Sınırlarına Nasıl Karar Vereceğiz? Bilim & Teknoloji
Şubat 3, 2023

Demarkasyon Problemi Nedir? Bilimin Sınırlarına Nasıl Karar Vereceğiz?

Yapay zeka ile hayvanların ne demek istediği anlaşılabilecek Bilim & Teknoloji
Ocak 31, 2023

Yapay zeka ile hayvanların ne demek istediği anlaşılabilecek

Zaman Akışı

Şub 6 11:49
Türkiye

Kahramanmaraş’ta 7.4 büyüklüğünde deprem: Çok sayıda can kaybı var, 4. seviye alarm verildi!

Şub 6 11:43
Türkiye

AKP ve yoksulların siyasal dilleri: Konuş-ama-ma

Şub 6 11:41
Politika

Kılıçdaroğlu: Beşli çetelerden bütün o paraları alacağım

Şub 6 06:40
Türkiye

Depremden etkilenen bölgelerde kar yağışı ve yağmur bekleniyor

Şub 6 06:00
Türkiye

7.4’lük depremin ardından Kandilli’den tsunami uyarısı

Şub 3 22:27
Fikir & Yazı

Çarşafımda Kan Var Anne

Şub 3 12:50
Bilim & Teknoloji

Hafıza Destekleyici Makinalar Yolda, İnsan Deneyleri Başladı!

Şub 3 12:48
Felsefe

Demarkasyon Problemi Nedir? Bilimin Sınırlarına Nasıl Karar Vereceğiz?

Şub 3 11:47
Kültür & Sanat

Metin Altıok Şiir Ödülü için başvurular başladı

Şub 3 11:42
Dünya

Fransa, İngiltere… Emekçiden esiyor yel

Şub 3 11:37
Türkiye

Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na, Soylu’nun danışmanı Ali Arif Özzeybek atandı

Şub 3 11:31
Türkiye

Sokak hayvanları tartışması: ‘Köpekler nefret objesine dönüştürüldü’

Şub 3 11:24
Politika

Örtmece

Şub 3 11:14
Türkiye

AYM domino taşı mı?

Şub 3 11:11
Ekonomi

TÜİK verileri: Ocak ayında enflasyon beklentiyi aştı!

Şub 3 10:50
Türkiye

AKP’li vekillerin yasama karnesi kırık

Şub 3 10:46
Ekonomi

TÜİK: Yıllık enflasyon yüzde 57’ye geriledi

Şub 3 10:32
Politika

“Gri liste” ayıbı nasıl biter?

Şub 3 10:21
Politika

Erdoğan talep etti, Demirtaş’ın kronometre yanıtına erişim engeli geldi

Şub 3 10:12
Politika

CHP kampanyasını gözden geçirmeli!

Şub 2 19:53
Türkiye

İETT otobüsü durağa girdi: 1 ölü, 4 yaralı

Şub 2 13:26
Türkiye

EYT görüşmelerinde gerginlik: EYT’liler farkında; bunların tek derdi seçim

Şub 2 12:31
Politika

Buldan’dan kapatılma davası mesajı: B ve C planlarımız mevcut

Şub 2 12:14
Politika

Soylu’dan konsoloslukların kapatılmasına dair açıklama: Psikolojik harp

Şub 2 11:01
Dünya

Said’in sonbaharı

Şub 2 10:59
Türkiye

Sahibinden kiralık deprem riskli bina

Şub 2 10:56
Politika

Konuta para yok, EYT mağdur etti

Şub 1 16:01
Yaşam

Gece uyku öncesi 1 fincan içmek yetiyor.. Hem beyne iyi geliyor hem mideye

Şub 1 15:41
Türkiye

EYT’de emeklilik başvurusu nasıl yapılır?

Şub 1 15:38
Ekonomi

Türk-İş: Açlık sınırı ilk aydan asgari ücreti geçti

  • Fikir & Yazı
  • Eylem & Etkinlik
  • Fotoğraf & Karikatür
  • Kitap & Dergi
  • Belgesel & Film
  • Müzik & Video
  • Yukarı Dön