Cizre’de 4 Eylül’den 12 Eylül’e kadar süren 9 günlük sokağa çıkma yasağı sırasında polislerce katledilen 22 sivilden 8’inin otopsi raporları netleşti. Raporlara göre tüm siviller kurşunla yaşamını yitirdi. Vücutlara isabet eden onlarca kurşunun çoğu uzak mesafeden atılmasına rağmen vücudu delip geçti. 15 yaşındaki Bünyamin İrci’nin otopsi raporu ise infaza işaret ediyor. Çağdavul, Cemile Çağırga, Osman Çağlı, Özgür Taşkın, Eşref Erdin, Bünyamin İrci ve Selman Ağar’ın otopsi raporlarının ortak tespiti, ölüme yol açan kurşunların hemen hemen tümünün uzaktan atılmış olmalarına rağmen vücutları delip geçmesi ve hemen hiçbirinin vücudunda kurşun kalmaması. Operasyonlarında özel silah ve mermilerin kullanıldığını ortaya koyan raporlarında, katledildikten sonra polis saldırıları nedeniyle günlerce sokakta veya evde bekletilmek zorunda kalınan cenazelerin büyük oranda çürüdüğü de belirtiliyor.
5 Eylül’de Nur Mahallesi’nde polislerce katledilen 21 yaşındaki M. Emin Levent’in otopsi raporu, polislerce sıkılan kurşunun Levent’in sol kolundan girip, boğazından çıktığını gösteriyor. Yine polis saldırılarından dolayı bir gün camide bekletilmek zorunda kalınan Levent’in cenazesinde çürüme olduğu rapora yansıdı.
Yine Nur Mahallesi’nde 6 Eylül’de ses çıkarma eylemi esnasında polislerce öldürülen Sait Çağdavul’un (19) iki kurşunla yaşamını yitirdiği ve her iki kurşunun da Çağdavul’un vücudunu delerek çıktığı otopsi raporuna yansıdı. Rapor, Çağdavul’un yaşamını yitirmesine yol açan kurşunların uzak mesafeden atıldığını gösteriyor. Görgü tanıkları da, Çağdavul’un mahalledeki ses çıkarma eylemine katıldığı esnada Arîn Mîrxan Meydanı’ndaki zırhlı araçlardan tarandığını anlatmıştı.
BUZDOLABINA KONULAN CEMİLE’NİN OTOPSİSİ
6 Eylül tarihinde evinin bahçesinde polislerin taraması sonucu yaşamını yitiren ve annesinin bir gece cansız bedeniyle uyuduğu 10 yaşındaki Cemile Çağırga’nın da vücudunu delip geçen kurşunla yaşamını yitirdiği rapora yansıdı. Birçok cenazenin aksine Çağırga’nın vücudunda çürüme veya bozulma görülmedi. Bunun nedeni ise, cenazesi defnedilene kadar Cemile’nin derin dondurucuda saklanmış olması.
Cudi Mahallesi’nde 7 Eylül’de yaşamını yitiren Osman Çağlı’nın (18) da, vücudunu delip geçen iki kurşunla yaşamını yitirdiği anlaşıldı. Raporda, Çağlı’nın vücudunda kurşun yaraları dışında da yara izleri olduğu belirtiliyor.
9 Eylül’de Yafes Mahallesi’nde polislerce katledilen Özgür Taşkın’ın otopsi raporunda da, vücuduna değen 4 kurşunla yaşamını yitirdiği ve 2 kurşunun uzak mesafeden atıldığı belirtiliyor.
9 Eylül tarihinde Nur Mahallesi’nde yaşamını yitiren 60 yaşındaki Eşref Erdin’e de 4 kurşunun isabet ettiği ve diğerlerinde olduğu gibi kurşunların Erdin’in de vücudunu delerek geçtiği rapora yansıdı.
İRCİ YARALIYKEN İNFAZ EDİLMİŞTİ
Otopsi raporlarındaki en önemli ayrıntılardan biri ise, 11 Eylül’de Nur Mahallesi’nden Yafes Mahallesi’ne geçerken polislerce katledilen 11 yaşındaki Bünyamin İrci’nin raporunda yer alıyor. Raporda İrci’ye isabet eden 4 kurşunun da vücudu delip geçtiği belirtiliyor. En önemli ayrıntı ise 3 merminin uzaktan 1 merminin ise yakın mesafeden sıkılmış olması. Daha önce İrci’nin ölümüne tanıklık edenler, yurttaşlar zırhlı polis aracının gelip yaralı haldeyken İrci’ye ateş açtığını anlatmıştı. Raporda işaret edilen bilgiler de İrci’nin yaralı haldeyken infaz edildiğini gösteriyor.
11 Eylül tarihinde Kobanê Meydanı’nda polisler tarafından katledilen Selman Ağar’ın (10) da başına isabet eden tek kurşunla yaşamını yitirdiği rapora yansıdı. (Şırnak/DİHA)