Nakşibendi tarikatına bağlı İsmailağa cemaatinin hatırlı isimlerinden Ahmet Albayrak’ın sahibi olduğu Yeni Şafak’ta “provokatör” olarak manşete çıkartılan Cübbeli Ahmet hakkında çıkan haber, cemaatin içinde, Mahmut Ustaosmanoğlu’dan sonra liderlik koltuğuna oturacak kişinin kim olacağı konusuda büyük bir savaş yaşandığını ortaya çıkardı.
Türkiye’de ilk kez 20 bine yakın insanımızı kaybettiğimiz 1999 Gölcük depremi ile ilgili “zina yaparken öldüler” yorumuyla tanıdığı Cübbeli Ahmet daha sonra jet ski’ye binmesi ve eşleriyle tatile çıkmasıyla gündeme geldi. Cübbeli Ahmet son olarak geçen hafta Yeni Şafak gazetesinin manşetinde yer alan “Cübbeli’den provokasyon hazırlığı” haberiyle gündeme geldi. Haberde İsmailağa cemaatinin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun ödül vereceği törenin özellikle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tarihine tesadüf ettirildiğini, törene şalvarlı, türbanlı gelinmesi istenen davetiyeler dağıtılarak, hükümetin türban sorununu çözeceği günlerde provokasyon ortamı yaratılacağını iddia ediyordu.
Bu manşet İsmailağa cemaatinin içinde gizli gizli yaşanan Mahmut Ustaosmanoğlu’dan sonra cemaatin başına kim geçecek sorusunun yanıtını içeriyordu. İnternet sitesine koyduğu açıklama ile Yeni Şafak Gazetesindeki haberi yalanlayan Mahmut Ustaosmanoğlu, Cübbeli Ahmet’in her şeyi kendi bilgisi dahilinde yaptığını belirtiyordu. Ustaosmanoğlu’nun bu yalanlamasından sonra Yeni Şafak gazetesi ertesi gün yayınladığı başka bir manşet haberle haberini tekzip ediyordu.
Bu hareketiyle de İsmailağa cemaatinin manevi önderi ve efendi hazretleri lakabıyla anılan Mahmut Ustaosmanoğlu, adeta kendisinden sonra gelecek en kuvvetli adayı işaret ediyordu. Bu açıklama ile Ahmet Albayrak ile amcaoğlu Abdullah Ustaosmanoğlu’nu İsmailağa cemaatinde gözden düşen kişiler olarak işaret ediliyordu.
Yeni Şafak gazetesinde çıkan provokatör manşetleri üzerine aradığımız Cübbeli Ahmet Ünlü’ye iki gün sonra ulaşabildik. Yeni Şafak gazetesinin manşetlerinin gizli anlamını Gazeteport’tan İhsan Demir’e anlatan Ahmet Ünlü, bu olayların cemaatin içinde yaşanan değişim ve değişime ayak uyduramayan statükoculardan kaynaklandığını anlattı. Yeni Şafak Gazetesine “provokatör” manşetini de hizmetkarı olduğu Mahmut Ustaosmanoğlu’nun amcasının oğlu Abdullah Ustaosmanoğlu’nun attırdığını söyledi.
Yeni Şafak bana iftira attı. Biz ilanda provokatör lafını kullanmadık ki. Bu arada ben ne yapmışım yani. 29 günü talebi hiç olmadı. Çok büyük bir ifitira. Ordan bir uydurdular. Ben zaten olimpiyat stadı olmasın dedim. Bunların hiç biri bana ait değilken benim üzerime attılar. Kadınlar gelmedi zaten. Bunların hepsi benim üzerime atıldı. Bir taşla birkaç kuş düşünüyorlar her halde. Beni hiç tutmuyorlar herhalde. Ama iftira da atmamalar lazım. Gazetede haber yapmadan önce beni arayabilirlerdi. Emniyetten beni aradılar. Ben de hemen iptal ettim.
Biz bir ilan yapamayacak mıyız? Ne var bunda? Çarşaflı gelin diye bir şey yok. Bir öngörüm yok da. Tağmaçlar var. Abdullah hoca diye biliniyor. Mahmut Efendinin akrabası. Ahmet Albayrak’ın onunla ilgisi var herhalde. Bilmiyorum herhalde Mahmut efendiyi istismar ediyor diye her yere gidiyor. Ahmet Albayrak ile arkadaş. İsmailağa da birkaç kişi var. Kendilerine laf götürüyor. Mahmut efendinin sağlıklı olması rahatsız ediyor her halde onları.
Benim ön plana çıkmam rahatsız ediyor her halde kendilerini. Bu işi cemaat olarak bana uygun görmüşler. Cemaat olarak. Mahmut efendinin talebeleri içinde. En çok beni uygun görmüşler. Programa da benim adımı verdik. O zaman da patladı bu işler. Herhalde Mahmut efendiden sonrasını hesap edenler var işin içinde. Bazı akrabaları var. Onları hesap ediyorlar. Bu gazete sahibi de o yeşil caminin imamının yakın arkadaşı.
Mahmut efendinin amcaoğlu. Abdullah Ustaosmanoğlu. Çünkü onun o gece 22.00’ye kadar gazetede olduğunu biliyoruz. Onun da tanıdığı biri vardı. Adil Hoca o da bize haber verdi. Gece 22.00’ye kadar gazeteydi. Ne işi var onun gece 22.00’ye kadar gazetede.
Her zamanki olay onu yakıştırıyorlar alakası yok. İsmail ağa bir camidir. Ben onun cemaatinden değilim 10 senedir. Dolayısıyla İsmail ağa cemaati demiyorum. Mahmut efendi hazretlerinin hizmetçilerindenim. Onun bağlısıyım o kadar. Şu anda İsmail ağa’da çeşit çeşit insanlar var. Ben onlarla niçin özdeşleşeyim. Orda yanlış yanlış işler yapan insanlar da var. Bana ne onlardan. Ben Mahmut efendiye bağlıyım. Onun yanındayım. Benim cemaat kararlarıyla bir alakam olmaz.
İsmailağada onu dinlemeyen gruplar var. Mahmut efendi bir şey deyince kabul etmiyorlar. Artık öyle bir sıkıntı da var. Başladı yeni yeni başladı. Birkaç senedir başladı. Yeni bir anlayış değil ki. Mahmut efendinin eski anlayışlarında bazı değişiklik yaptı. Mesela değişime izin verdi. Hoparlör kullanmazdı, hoparlör kullanıyor. Teyibe ses aldırmıyordu şimdi aldırıyor. Benim televizyona çıkmama izin veriyor. Bunlar Mahmut efendi eskiden böyle demezdi. Şimdi niye böyle diyor diyerekten Mahmut efendinin yönlendirildiğini savunarak eski görüşlerinde kaldılar. Biz de yanındayız soruyoruz devamlı her şeyi aldığımız habere göre ne buyurursa işte televizyonlara çıkıp bildiriyoruz her şeyi.
Mahmut Ustaosmanoğlu da internet sitesine koyduğu bir açıklama ile Yeni Şafak’ta yer alan iddiaları yalanladı. Mahmut Ustaosmanoğlu yaptğı açıklamada “Benim bu işlerden haberim var. Kimse yapmıyor bu işi. Alimlerin toplanmasını ben istedim. Benim isteğimle geldiler biiznillah. Her şeyden haberim var. Yeni Şafak gazetesinin yaptığı iftiradır. Fitnelere sakınalım.” diyerek Mahmut Ünlü’ye sahip çıktı.
Gazeteport



