ADİL MEDYA – ÖZEL HABER
Bürokraside yeni Ergenekon’un resmi:
ŞANLIURFA’DA EĞİTİM CEMAATE TESLİM
Şanlıurfa’nın Bozova ilçesinde Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nda (YİBO) görev yapan Müslüm Vural adlı bir öğretmenin başına gelenler, cemaat örgütlenmesinin eğitim alanında hangi boyutlara ulaştığını gözler önüne seren çarpıcı bir örnek. Müslüm Vural’ın başına gelenler, cemaat örgütlenmesinin, ihale yolsuzluklarından eğitim olanaklarının yağmalanmasına ve kadrolaşmaya kadar her türlü rant ve çıkar ilişkilerini adeta doğal bir işleyiş haline nasıl getirdiklerini ortaya koyar nitelikte.
Kimse dokunamıyor
Okul idaresinden milli eğitim müdürlüğüne, dönemin kaymakamından valiliğe varıncaya kadar hiçbir engelle karşılaşmadan ve hatta bu kurumlar arasında ciddi bir destek ve dayanışma içinde sürdürülen yolsuzluklarla dolu şaibeli ilişkiler… Öğretmen Müslüm Vural olayında bu ilişkiler gün gibi açığa çıkmış olmasına rağmen buradaki idareciler hakkında hiçbir adli veya idari soruşturmanın bile açılamamış olması oldukça düşündürücü.
Cemaat ilişkilerine dayalı pek çok yolsuzluğun olduğu, ilçe milli eğitim müdürü, okul idaresi ve kaymakamın da bu ilişkilerin merkezinde olduğu iddia edilen Bozova YİBO olayında soruşturmalara, sürgünlere ve idari cezalara uğrayan tek kişi ise bu yolsuzluklara engel olmak isteyen Müslüm Vural. Bu da cemaatin bürokraside ne kadar güçlendiğinin göstergesi olsa gerek. Öyle ki, mahkeme kararlarını bile uygulamayacak kadar bir özgüvenle hareket edebiliyorlar.
Eğitimde cemaat kıskacı
AKP Hükümetiyle birlikte özellikle eğitim alanında ciddi bir kadrolaşmanın yaşandığı, en son KPSS sınavında ortaya çıkan kopya skandalı olayıyla da daha çok tartışılan cemaat örgütlenmesinin aynı zaman da taşralarda da çok büyük boyutlara ulaştığını gösteren bu olay, eğitimin durumu hakkında ciddi kaygılar uyandırıyor. Bozova’daki bu cemaat örgütlenmesinin icraatlarını da ancak Müslüm Vural’ın, idari cezalar ve sürgünlere maruz kalmayı göze alarak 4 yıldır sürdürdüğü mücadele sonucunda öğrenebiliyoruz. Benzer durumda olup da bu riskleri göze alamadığından susmak zorunda kalan insanları da düşündüğümüzde cemaat örgütlenmesiyle ilgili gerçek tablonun çok daha vahim olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil.
Bu haberimizde, Müslüm Vural’ın, yolsuzluklara karşı çıktığı için kendisine yapılan baskı ve haksızlıklara karşı 4 yıldır sürdürdüğü mücadeleyi ve Bozova’da cemaat örgütlenmesinin devletin olanaklarıyla yaptıkları türlü yolsuzluk iddialarının bazılarını paylaşacağız. Müslüm Vural’ın yaşadığı yargı sürecine ilişkin olaylar belgelidir. Yolsuzluklara ilişkin ise ses kayıtları ve Bozova YİBO’da şahit olmaya hazır Öğretmenler var.

Sen misin cemaate boyun eğmeyen!
Bozova Yatılı İlköğretim Bölge Okulunda sosyal bilgiler öğretmeni iken 2002 yılı Aralık ayında müdür yardımcısı olarak atanan Müslüm Vural, 2005 yılında yaz tatilinde okul mudur vekili emekliye ayrılınca aynı zamanda okulda müdür vekili olarak görev yapmaya başladı. 2006 yılının ekim ayına kadar okulda başarılı bir yönetim sergileyen ve bu başarıları dönemin kaymakamı tarafından takdir edilen Müslüm Vural aynı zamanda takdir ve teşekkürlerle de ödüllendirilmiş.
Ekim 2006 yılında Mehmet Özel in ilçede kaymakam olarak göreve başlaması ile birlikte sorunlarda başlamış. Kaymakam Mehmet Özel ve ilçe milli eğitim müdürü Ziya Polattaş’ın usulsüz uygulamalarına tavır alan Müslüm Vural, sonrasında hukuksuz, keyfi uygulamalara maruz kalmış. Müslüm Vural’ı kaymakamlığın ve ilçe milli eğitimin hedefi haline getiren ilk olay ise ibretlik. İlçede okul müdürlerinin hazır bulunduğu bir toplantıda ilçe milli eğitim müdürü Polattaş’ın çocuklara dağıtılmak üzere gönderilen 50’şer TL’nin yalnızca 10’ar TL’sinin dağıtılması ve geri kalanının kendisine verilmesi talebine karşı çıkarak bunu kendi okulunda uygulayamayacağını, çocuklara bu paranın tamamının dağıtılması gerektiğini söyleyen Müslüm Vural’a milli eğitim müdürünün cevabı çarpıcı: “o zaman bende kaymakam Mehmet Özel’e YİBO Müdürü Müslüm Vural sorun çıkarıyor derim.” İşte bu olaydan sonra kaymakam Mehmet Özel’inde özel çabasıyla, Müslüm Vural’a baskılar ve yıpratmaya dönük tezgahlar başlıyor.
Müslüm Vural’ı sindirmeye yönelik uygulamalardan biri 2007 yılında Vural’ın sicil notu haksız bir şekilde 75 olarak verilmiş. Şanlıurfa İdare Mahkemesi’ne müracaat ederek verilen nota itiraz eden Vural’ın bu itirazını haklı bulan İdare Mahkemesi verilen sicil notunun hukuka uygun olmadığına ve iptaline karar vermiş. Ama bu karara rağmen 2007 yılına ait sicil notunun hala 75 olarak göründüğünü fark eden Vural, bunun üzerine Şanlıurfa cumhuriyet başsavcılığına şuan Kayseri Pınarbaşı Kaymakamı olan dönemin Bozova kaymakamı Mehmet Özel hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Fakat valilik soruşturmaya izin vermemiş. Bunun üzerine Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi’ne itirazda bulunan Vural’ın itirazı kabul edilmiş ve bu konuda yargı süreci devam etmektedir.
Bu gelişmelerden sonra Vural’a baskılar daha da artmış ve Müslüm Vural’ın yaptığı bütün ihaleler incelemeye alınmış. İhalelerinde hata olmamasına rağmen 2009 yılı için 31/12/2008 tarihinde yapılmış olan hizmet alım ihalesinde hata yaptığı iddia edilerek Bozova kaymakamlığı idare kurulunca kınama cezası ile cezalandırılmış. Kamuyu zarara uğrattığı-görevi kötüye kullandığı gerekçesi ile savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş. Bozova cumhuriyet savcılığı “kovuşturmaya yer olmadığına” dair karar vererek Vural’ı haklı bulmuş. Ama kaymakam Mehmet Özel yine vazgeçmemiş. Siverek Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz ederek kararı bozdurmuş. Bozova Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava yeniden başlamış. Vural’ın talebi üzerine mahkemeye sunulan Sayıştay denetçilerinden oluşan bilirkişi raporunda Vural’ın “görevlerinin gereklerini eksiksiz yerine getirdiği, kamu zararı, kişi mağduriyet ve yararına değil, kamu yararına ve ihale mevzuatına uygun hareket ettiği” şeklinde görüş bildirmiş.
Kim takar mahkemeyi!
Kaymakamlık ve İlçe Milli Eğitim, Yargıya intikal eden bütün davalarda haklılığı ortaya çıkan Vural’la uğraşmaktan bir türlü vazgeçmemiş. 2009 Ocak ayında okulda diğer müdür yardımcısıyla aralarında yaşanan bir gerginlik bahane edilerek kaymakamın baskısıyla hakkında tutanaklar tutulmuş ve müfettiş raporları düzenlenmiş. Bunlara dayanarak il Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 13.08.2009 tarihli kararnamesi ile müdür başyardımcılığı görevinden alınarak Birecik’te bir okula sosyal bilgiler öğretmeni olarak sürgün edilmiş. Ayrıca aylıktan kesme cezası ile de cezalandırılmış.
Bu uygulamaya da itiraz eden Vural; idarecilik görevinin iadesi, sürgün edilmesinin iptali ve aylıktan kesme cezasının kaldırılması için Şanlıurfa’da mahkemeye başvurularda bulunmuş. Mahkeme her iki işlemin de hukuka aykırı olduguna; müdür başyardımcılığı görevinin iadesine ve ücretin ödenmesine karar vermiş. 30 gün içerisinde uygulaması gereken mahkeme kararı üç ay gecikmeli de olsa uygulanmış ve Bozova YİBO’da müdür başyardımcılığına yeniden atanmış. Fakat daha Bozova’da ki müdür yardımcılığı görevine başlamadan, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kararnamesi ile tekrar idarecilik görevinden alınarak, yeniden sürgün edilmiş.
Gerçek kaymakam!
Yani kısacası başını kaymakam Mehmet Özel’in çektiği cemaat yapılanması, ilçedeki yolsuzluk ve rant çarkına alet olmayı reddederek çomak sokan Müslüm Vural’ı cezalandırmakta kararlı. Kaymakam Mehmet Özel ilçeden ayrıldıktan sonra yerine atanan yeni kaymakamın ise bu konuda nasıl hareket edeceği merak ediliyor. Bu arada Müslüm Vural sürgün edildikten sonra YİBO’da başmüdür yardımcısı olarak yerine atanan Ahmet Şenateş’in şu anda ilçede Gülen Cemaatinin sorumlusu olduğu ve bunun da tüm Bozova halkı tarafından bilindiği söyleniyor. Yani gerçek kaymakam!

Yolsuzluk İddialarına gelince;
11 bin TL nereye gitti?
* Okulun demir döküm petekleri hiç ihale yapılmadan gayri resmi bir şekilde saç peteklerle değiştirilmiş ve okuldaki mevcut olan hurdalar yine gayri resmi bir şekilde okul idarecileri tarafından 11.000 TL’ye satılmış ve alınan para okulun aile birliği hesabına aktarılmamış.
Okul bahçesi mi cemaatin bostanı mı?
* Okulun mevcut idarecileri tarafından okulun bahçesindeki orman tahrip edilerek sürülmüş şahsi tarlalarıymış gibi kamu arazisine bostan ekilmiş. Okul öğretmenlerinin “bu bostanların sulanması için döşenen boruların bedelini nereden ödediniz?” sorusuna ise cevap yok.
Ağaya beleş!
* İkamet edilmekte olan lojmanlardan kira ve yakıt bedelleri bütün öğretmen ve personelin maaşlarından kesilmesine rağmen okul idarecileri kendileri lojmanlarda oturmuyorlarmış gibi 2009 Eylül ayından 2010 şubat kadar maaşlarından kesinti yaptırmamışlar. Okul öğretmenleri bu durumun farkına varınca kesinti yapılmaya başlanmış ve iddialara göre bu durum maliye kayıtlarında mevcutmuş.
* Okul öğretmenleri lojmana yaptıkları masrafları kendileri karşılıyorlarken, Okul müdür başyardımcısı Ahmet ŞENATEŞ kendi lojmanına yaptığı boya-badana ve onarım bedelinin bir kısmını okulun hesabından ödemiş.

Okulun demirbaşları cemaat evine
* Okuldaki yataklar ve ranzalar Gülen cemaatine ait bir eve götürülmüş ve okulun demirbaş listesine kayıtlı olan bu malzemeler şuan Bozova’da ki cemaat evlerinde kullanılmaktadır.
Yakınlara peşkeş
* Okuldaki kamera sistemi alım ihalesi 6-7 bin TL ile ihale edilebilecekken, Bozova İlçe milli eğitim şube müdürünün oğluna 11.350 tl ye peşkeş çekilmiş. Yapılan bu yolsuzluğu bizzat okul müdürü öğretmenler toplantısında itiraf etmiş.
* Müslüm Vural’ın göreve iade edilmesi sonrası 20.09.20010 tarihinden, 27.09.2010 tarihine kadar müdür başyardımcılığı kadrosunda iki kişinin istihdam edilmiş olması dolayısıyla hem maaş hem de ek ders ücreti ödenerek devlet zarara uğratılmış.
Şimdi biz soruyoruz!
1- Bölge İdare Mahkemesi’nin Müslüm Vural’ın göreve iadesine yönelik karar vermesine rağmen, Ş.Urfa’da vali, il Milli Eğitim Müdürü ve Bozova Milli Eğitim Müdürlüğü hangi sebeple yargı kararını uygulamıyor?
2- Henüz göreve başlamamış olan bir personele nasıl soruşturma açabiliyor? Şahsı tekrar nasıl sürgün edebiliyor?
3- Bu kadar yolsuzluk iddiası olmasına rağmen neden bu şahıslar hakkında soruşturma başlatılmıyor?
4- Bütün yasa ve kuralları hiçe sayarak yandaşlarına rant sağlamaktan milli eğitimin olanaklarını cemaate peşkeş çekmeye, görevini doğru bir şekilde yapmak dışında hiçbir suçu olmayan bir personeli sırf cemaatin kirli işlerine alet olmadığı için linç etmeye kadar her keyfiyete imza atan bu cemaat örgütlenmesine nasıl oluyor da her kademe de bu kadar göz yumuluyor?
Yoksa artık Milli Eğitim’le ilgili bütün işlerin yetkisi resmen Gülen Cemaatine bırakıldı da bizim mi haberimiz yok!
adilmedya.com