Ezilenlerin Sosyalist Partisi Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Gülsuyu Sanat ve Hayat Kültür Festivali’nin final gecesinde yaptığı konuşmada, Kürt sorunundan, anayasa referandumuna kadar bir dizi güncel konuda değerlendirmelerde bulundu. Festivale katılan binlerce kişiye seslenen Yüksekdağ, egemenlerin halka açlık ve işsizliği reva gören politikalarını anlattı, “Başka bir düzen yaratalım” dedi.
EZİLENLER TEPELERİ TUTACAK
Konuşmasının başında, askerde şüpheli biçimde yaşamını yitiren Serhat Yıldız ile sosyalist aydın yazar Kutsiye Bozoklar’ı anan Yüksekdağ şöyle konuştu: “Onlar sizin devrimci kardeşlerinizdi. Onların mücadelesini coşku ve kararlılıkla yaşatacağımıza söz veriyoruz. Bu güzel kentin en güzel tepelerinden birinde, bu yedi tepeli kentin direnişle güzelleşen çatısında, Gülsuyu’nda onların mücadele ışığında bir araya geldik.”
Egemenlerin işçi sınıfı ve ezilenlere tepeden baktığını dile getiren Yüksekdağ, “Bu zamana kadar en tepedekiler, ezilen halklar başını kaldırdığında kafasına vuranlar, halklarımızın kendisini daha aşağıda hissetmesine yol açtı. Halkımız sandı ki, onlar yukarıda biz aşağıdayız. Ama bugün bu tepelerde ördüğümüz birlik, dayanışma ve mücadele ile bu tepelerin onların olmadığını göstereceğiz. Bu tepeleri tuttukça, onlar bu düzenin dibine inecekler. İşte gerçek budur. İşçi sınıfı, emekçiler ve ezilen halkların birliği ve güçleriyle onlara tepeden bakmalarının zamanı geldi” dedi.
O GÖZYAŞLARININ HESABINI SORACAĞIZ
“Bu düzen işçi sınıfı ve emekçi halklara ne vaat ediyor?” diye soran ESP Genel Başkanı, siyasi iktidarın krizi, açlığı, işsizliği, savaşı, adaletsizliği ve yoksulluğu büyütmekten başka bir şey yapmadığını dile getirdi. Yüksekdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Dolmabahçe Sarayı’nda kadın örgütlerinin temsilcileri ile bir araya gelmesini, “Başbakan demokratik açılım altında yaptığı toplantıda, kadınların savaşa desteğini istedi” şeklinde değerlendirdi. Yüksekdağ, “Bu olacak şey mi?” diye sordu.
Yüksekdağ şunları kaydetti: “Özel ordular, özel birlikler kuran, savaşı durdurmak yerine daha da büyüten siz değil misiniz? Sizin yüzünüzden anaların gözyaşlarından sel oldu. Doğuda da batıda da anaların gözyaşları dinmiyor. Bu savaş politikaları ile bu analara nasıl hesap vereceksiniz? Bugün burada olan Serhat Yıldız’ın annesine nasıl hesap vereceksiniz? Siz o gözyaşlarını bu toplumun boynuna bir zincir gibi takmaya çalışıyorsunuz. Serhat’ın annesinin gözyaşlarının hesabını soracağız. Biz o gözyaşlarından bir hesap sorma kararlılığı yaratacağız. O gözyaşlarından halkların barış ve kardeşlik mücadelesini yaratacağız. Dostlar işte bunun için Başbakan bugünkü toplantıyı bir sarayda yaptı. Başbakan bu politikalarla, Gülsuyu’nun, Maltepe’nin kadınlarının yüzlerine bakamaz çünkü.”
Başbakan’ın savaşı tırmandırma mesajlarını sürdürdüğünü dile getiren ESP Genel Başkanı Yüksekdağ, muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da eleştirdi: “Peki Kılıçdaroğlu ne yapıyor? Demokratik çözüm adı altındaki görüşmelerde savaşın sürmesinden başka bir şeye hizmet etmeyecek söylemlerde bulunuyor. Barış ve kardeşliğin sağlanması için hayvancılığın geliştirilmesi önerisinde bulundu. Soruyoruz Kemal Efendi’ye başka bir çözümünüz yok muydu?”
Yüksekdağ, “Halklarımızın savaşa ihtiyacı yoktur” dedi, ezilen Türk ve Kürt halklarının en çok barış ve kardeşliğe ihtiyaç duyduğunu söyledi. Yüksekdağ’ın bu sözleri alanda “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganı ile desteklendi.
BOYKOT CEPHESİNDE BİRLEŞELİM
ESP Genel Başkanı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu düzen bizim ihtiyacımız değildir. Bizim ihtiyacımız bu düzenin değişmesidir. Bunun için gerekli olan kavga yollarından ilerlememiz gerekir. Bizden anayasa referandumunda düzen partilerinin yarattığı seçeneklerin arkasına sığınmamız isteniyor. AKP ve yanındakiler ‘Evet’ diyerek, CHP ve arkasındakiler ‘hayır’ diyerek, bizleri yanlarına çağırıyorlar. Bizim yerimiz düzen partilerinin yeri değildir. Bu çürümüş düzenin sürüp gitmesini savunanların yanı değildir. Bizim yerimiz bu düzeni değiştirecek gücün açığa çıkarılacağı mevzilerdir, alanlardır. İşte bunun için anayasa referandumu öncesinde boykot cephesinde birleşeceğiz. Ve bu cephede yaratacağımız güçle, başka bir düzenin, insanca bir düzenin yaratılması için hep birlikte çalışacağız. Bu boykot tutumunun etrafında birleşelim. Onlara mahkum olmadığımızı ilan edelim sevgili dostlar.”