Bakanlığın listesi gıda güvenliğinde gelinen noktayı gözler önüne serdi. Etten peynire her üründe hileler yapılıyor. Ucuz ürünlere yönelen yurttaşlar hem paralarından hem sağlıklarından olma riskiyle karşı karşıya.
Tuğçe ÇELİK
Her alanda olduğu üzere gıda sektöründe de büyük bir çürüme söz konusu. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayınlamaya başladığı gıdada taklit ve tağşiş yapan firmaların listesi bu durumun geldiği tehlikeli boyutu bir kez daha ortaya serdi. Halk sağlığını tehlikeye atan gıdaları üretip satan firmaların yaptığı usulsüzlükler ortaya çıktıkça gıda güvenliği tehdidinin boyutları da büyüyor.
LİSTE UZUN, TAĞŞİŞ SINIRSIZ
Son olarak “Taklit veya Tağşiş Yapılan Gıdalar Listesi”nde sağlığı tehdit eden ürünler bölümünde gıdada kullanımına izin verilmeyen alkol, peynirde natamisin; bal, bitter çikolata ve kahve aromalı gazlı içecekte ilaç etken maddesi bulundu.
Listeden bazı örnekler şu şekilde:
• Kasapkara Dondurma tarafından keçi sütlü sade dondurma diye satılan üründe ise keçi sütü bulunmadığı ortaya çıktı.
• Umur Gıda Süt ve Süt ürünleri firmasının yüzde 70 manda sütü olduğunu belirterek sattığı kaymakta manda sütü tespit edilemedi.
• Erse Mantı firması tarafından dana etli diye satılan ürünlerde ise kanatlı hayvan eti ve sakatat bulundu.
Bakanlık geçen günlerde de 665 farklı üründen oluşan liste yayınlamış, burada ‘Et ve Et Ürünleri’ grubunda ‘Tek Tırnaklı Eti Tespiti’, zeytinyağı ürünlerinde ‘Tohum Yağları Karıştırılması Tespiti’, baharat ürünlerinde ise ‘Yabancı Madde Tespiti’ sebebiyle uygunsuz bulunan firmalar ve ürünlerin isimleri dikkat teşhir edilmişti. Yüksek enflasyon ortamında alım gücü gün geçtikçe düşen yurttaşlar, fiyatı ucuz olan ürünlere yönlendiriliyor. Oysa bu ürünler hammaddesinden daha ucuza satılıyor ve tüketici dolandırılmakla beraber sağlığını kaybetme riskiyle de karşılaşıyor. Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Yaşar Üzümcü, gıda enflasyonunun düşürülmesi gerektiğini ifade ederek tüketicilerin gıda okuryazarlığının artırılmasına dikkat çekti.
PESTİSİT TEHLİKESİ DE VAR
Üzümcü, taklit ve tağşiş ürünlerle halk sağlığını riske atan firmaların yayımlanmasının kamuoyunun dikkatini gıdaya çektiğini belirtti. Üzümcü, “Pestisit denilen zirai mücadele ilaçları kalıntı miktarlarının da ürünlerde belirtilmesi gerekiyor. Bilinçsiz ve aşırı kullanım sonucu tarım ürünlerindeki pestisit kalıntıları insan sağlığını çok ciddi seviyede etkiliyor. Bunlar gıdada en önemli sağlık riski taşıyan bileşiklerdir. Listelere baktığımızda bazı gıdalarda ilaç etken maddesi bulunduğu görünüyor. Tüketici bunları gıda gibi gördüğü için tüketim miktarında herhangi bir doz ayarlaması yapamaz, istediği miktarda tüketir. Dolayısıyla ilacın aşırı doz tüketimi gibi bir sorunla karşılaşabiliriz, bu da sağlık için risklidir. Listedeki yoğurt ve tereyağı gibi süt ürünlerinde kullanılan natamisin adlı antibiyotik geleneksel gıdalarda kullanımına izin verilmeyen, sadece sert kabuklu peynirlerde belli miktarda kullanımına izin verilen, etikette de bunun belirtilmesi gereken bir maddedir. Bu antibiyotiğin aşırı kullanımı sonucunda antibiyotiklerin etkinliğini düşüren antibiyotik direnci gelişebilir” dedi.
∗∗∗
GIDA OKURYAZARLIĞI NEDİR?
Gıda okuryazarlığının amaçları güvenilir ve sağlıklı gıda seçme, bilinçli tüketme ve gıda israfının önlenmesidir. İnsanların doğru beslenme tercihleri yapabilmesi için beslenme bilgilerini değerlendirme ve uygulama için yeterli beceriye sahip olması gıda okuryazarlığı olarak tanımlanıyor. Aynı zamanda gıda seçimlerinin çevre, ekonomi ve insan sağlığı açısından etkilerinin hesaplanması da beslenme okuryazarlığı kapsamında değerlendiriliyor. Taklit ve tağşiş terimlerini bilmek, gıda güvenliği hakkında bilgi sahibi olmak, gıdaların depolanması, soğutulması gibi işlemlerin sağlıkla ilişkisini kurmak, okullarda satılacak gıdaların, okul menülerinin sağlığa uygunluğu hakkında bilgi sahibi olmak gıda okuryazarlığının en temel maddeleri olarak sıralanabilir.