Madenden gıdaya her iş kolundan işçiler, hakları için eylemlerine devam ediyor. İşçilerin süren eylemleri neredeyse her gün kolluk engellemeleri ile durdurulmaya çalışılıyor. İktidarın sermaye adına tüm gücüyle saldırdığı işçiler, engellemelere rağmen bir arada durmaya devam ediyor. Sermaye ve iktidarın müdahaleleri sertleştikçe işçilerin direnmekteki kararlı duruşu da keskinleşiyor. Eylemlerini çeşitlendirip direnişi yurdun her yanına yayan emekçiler, hem seslerini daha güçlü duyuruyor hem de yan yana durarak birbirlerine güç veriyor.
Yerlisi, yabancısı fark etmeden patron daha fazla kâr, daha fazla para istiyor. Gözleri dönmüş durumda. Saray rejimi sermayeye kol kanat geriyor. Çok açık ki bu sevginin arkasında kayıtlara şimdilik girmemiş Saray ve patron ortaklığı var. Adına “reel” dedikleri ekonomi programı gösterdi ki AKP iktidarı kararını verdi: İnsan dahil tüm kaynakları ya kendi sömürecek ya da sömürülmesine olanak sağlayacak. Hâkimi, savcısı, polisi de bunun uygulanması için bekçi tutulmuş durumda. Öyle bir bekçilik ki itiraz edenin başına üşüşüyorlar. Bazen gözaltı, dayakla da yetmiyor çocuğuyla tehdit ediyorlar. Çünkü iktidar çok korkuyor. Yapay gündemler yerine isyanın konuşulması Erdoğan’ı yatağında uykusuz bırakıyordur. Başlarına geleceklerinden korksunlar diye, işçileri dövdürtüyor, baskı altına alıyor. Ama işçi köleliği reddediyor. Asla geri çekilmeye niyetleri yok.
Yükselen eylem sesleri gösteriyor ki Can Yücel’in şiirinde olduğu gibi “Hava döndü”. Ama bu dönen havayla birlikte esen yelin işçiden yana olması sadece direniş içinde yer alanların kararlılıklarıyla mümkün olmayacak. Karşılarında duran devlet-patron işbirliği ancak dayanışma ve birlikte mücadeleyle aşılabilir.
VEKİLLER YANIMIZA ÖLÜNCE Mİ GELECEK?
Manisa Soma’da AKP’li vekil Ferhat Nasırlıoğlu’na ait Fernas Madencilik’te çalışan işçiler eylemlerini Ankara’ya da taşıdı. Eylemlerini, madencilerle aynı anda Ankara’ya taşıyan Antep’teki Akcanlar Tekstil işçileri de dün Çalışma Bakanlığı önündeydi.
Hem maden, hem de tekstil işçileri Çalışma Bakanlığı önünde bir araya gelerek “Sesimizi duymadınız, yakınınıza geldik. Artık bizi görün” diye seslendi.
Eylemlerinin 22’inci günü geride kalan madenciler adına basın açıklaması yapan Bağımsız Maden-İş yöneticisi Ferhat Akılma, “Adalet görevini yapmadı, biz de adaletin yanına geldik” dedi. Akılma, açıklamada “ Türkiye’de sesimizi duymayan vekiller, bakanlar, size Soma’dan da seslendik, ‘Gelin bizi görün’ dedik. Soma’daki, İliç’teki facialar gibi biz öldükten sonra mı yanımıza geleceksiniz? Şu an herkesin gözü kör, kulağı sağır, bize kulaklarını tıkadılar. AKP’li milletvekilini mi koruyorsunuz? Ferhat Nasırlıoğlu bu konuyu çözsün, madenci arkadaşlarımız da bir an önce evlerine, çocuklarının yanına dönsün” ifadelerini kullandı. İşçiler adına konuşan Akılma, Bakanlık önünden “Soma’ya adalet gelmediği sürece, Somalı madencilerin sorunu çözüme ulaşmadığı sürece direnmeye devam edeceğiz” diye seslendi.
İşten çıkarılan maden işçilerinden Erdinç Demirtaş da Bakanlık önünde konuşarak işletme müdürü Serkan Güncü’nün, kendisine ait kişisel verileri sosyal medya hesabında paylaştığını hatırlattı. İşletme müdürünün suç işlediğinin altını çizen Demirtaş, “Güncü suç işlemesine rağmen ifade vermeye bile gitmedi. Biz daha ilk günden 70 kişi gözaltına alındık” dedi.
BİRTEK-SEN ve Bağımsız Maden-İş temsilcileri Bakanlık yetkilileri ile görüşme gerçekleştirdi. Bağımsız Maden-İş avukatlarından Mert Batur, görüşmeye dair bilgi vererek “Görüştüğümüz yetkililer söylediğimiz hiçbir şeye ‘Siz haksızsınız’ diyemediler. Şikayetlerimizin bir kısmından haberdar olduklarını gördük. Biz de yetkililere resen soruşturma çağrısı yaptık. Bunların da takipçisi olacağız” dedi.
SERMAYENİN SUÇ ORTAĞI BAKANLIK
Akcanlar Tekstil işçileri de direnişlerinin 31’inci günü geride kalırken maden işçileri ile beraber Çalışma Bakanlığı önündeydi.
Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası’na (BİRTEK-SEN) üye işçiler, hırsızlık ve ahlaksızlık gibi gerekçeleri ifade eden Kod-46 ile işten çıkarılmalarına karşı başlattıkları eylemi Ankara’ya taşıdı.
Haklarını talep etmek için iş bırakma eylemi yapan ve ardından işten çıkarılan 90 işçi için konuşan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, burada yapılan basın açıklamasında “Fabrikalarımızın, madenlerimizin, işyerlerimizin önünden seslerimizi duyuramadığımız için, Çalışma Bakanlığı görevini yapmadığı için buradayız” dedi. Türkmen, “Patronlar işçilerin anayasal haklarını gasbetti, işçileri insanlık dışı koşullarda çalışmaya zorladı ve hak istediklerinde işçileri hırsızlıkla, ahlaksızlıkla suçlayarak kapı dışarı ettikleri için. Tazminatlarına ve haklarına çökerek emek hırsızlığı yaptığı için ve Bakanlık patronlarla suç ortaklığı yaptığı için buradayız” dedi.
Türkmen, Bakanlığın patronların işçi düşmanı ve hukuksuz uygulamalarına göz yumduğunu belirterek “Bakanlık, tepkisizliğinden cesaret alan patronları suça azmettiriyor. Bakanlık sorumluluklarını yerine getirmeyecekse ‘Sosyal Güvenlik’ ismini tabeladan silip ismini ‘Patronları ve Suç İşleme Özgürlüğünü Koruma Bakanlığı’ yapsın. Akcanlar tekstil işçileri, pazar tatilini ortadan kaldıran 7’li sisteme itiraz etti. Zenginlerden vergi almayan sistemin kendilerinden aldığı vergiyle ücretleri sefalet seviyesine düştü, ücret zammı talep etti. Patronlarına ait 5 yıldızlı Grand ve Divan otellerden gelen bayat, artık, çöpe atılacak yemeklere itiraz etti. İnsanca çalışma haklarını talep ettikleri için tazminatsız işten atıldılar” diye konuştu.
Türkmen, yurdun dört bir yanındaki işçi direnişlerini hatırlatarak “İşçilere karşı bu suçları işleyenler devletin korumaktan sorumlu olduğu, Çalışma Bakanlığı’nın sorumluluğunda olan bütün yasaları çiğneyen patronlara göz yuman yetkililer, günlerdir Akcanlar işçilerinin her eylemine barikat kuruyor. İşçileri darbederek, ters kelepçeyle gözaltına aldılar, tıpkı defalarca Fernas maden işçilerine, CarrefourSA depo işçilerine, Polonez işçilerine yaptıkları gibi. Ancak sermaye yenilecek, işçi sınıfı kazanacak” dedi.
JANDARMA ADETA OTELİN ÖZEL GÜVENLİĞİ
Maden işçileri, AKP’li Nasırlıoğlu’na ait Muğla Bodrum’da bulunan lüks Cape Bodrum Luxury otelinin önünde oturma eylemi başlatmıştı. Geçtiğimiz gün eylemlerinin ikinci gününde işçiler, gerekçe gösterilmeden gözaltına alındı. Jandarma, aralarında sendikanın örgütlenme uzmanı da olan 5 kişiyi gözaltına almak için 5 araba ile geldi. İşçiler daha sonra serbest bırakıldı. Serbest bırakılan işçiler, “Suç arayanlar madencilere değil, patronlara ve şirketlere baksın” diye konuştu. Bağımsız Maden İş sendika avukatı Abdürrahim Demiryürek, adliye önünde yaptığı açıklamada “Madencileri sefalet koşullarında ölüme mahkûm edenlere sesleniyoruz, Fernas’ın tüm hukuksuzluklarına rağmen biz engelleniyoruz. Devlet eliyle Fernas Holding’in etrafına koruma ağı örülmüş durumda. Madenciler hakime savcıya hukuku da öğretecek, direnerek kazanacak” ifadelerini kullandı.
PLASTİK İŞÇİLERİ GREVE HAZIRLANIYOR
İstanbul Hadımköy’de kurulu As Plastik fabrikasında çalışan ve sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan 10 işçinin direnişi de devam ediyor. İşçiler, greve çıkmaya hazırlanıyor. DİSK’e bağlı Türkiye Petrol, Kimya ve Lastik Sanayii İşçileri Sendikası’nda (Petrol-İş) örgütlü işçiler, işveren ve sendika arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmeleri sonuçsuz kalınca grev kararı almıştı. Şirket, kararın üzerine 2’si sendika temsilcisi 10 işçiyi tazminatsız işten çıkardı. İşten çıkarmaların ardından fabrika önünde direnişe geçen işçilere, mesai arkadaşları da destek veriyor. İşçiler, 19 Eylül’de greve başlayacak.