LİSEDEYİM. Bir arkadaşımla oturuyoruz sınıfta teneffüs vakti. Arkadaşım kazara erkek! Sanırım lise 2’deyiz. Ne konuştuğumuzu hatırlamıyorum. Muhtemeldir ki çok fena gençlik dertleri filandır. Derken içeri bütün okulun içtenlikle nefret ettiği bu müdür muavini giriyor. Çakır gözlerini bize dikiyor, yüzünde bir dehşet ifadesi. Ve bağırmaya başlıyor:
“Çıkın dışarı! Çıkın dışarı! Senin kız kardeşin bu durumda olsaydı hoşuna gider miydi?”
Hö?
MÜSTEHCENLİK
“Çıkın dışarı! Çıkın dışarı! Senin kız kardeşin bu durumda olsaydı hoşuna gider miydi?”
Hö?
MÜSTEHCENLİK
Bizim lise, Bornova Anadolu Lisesi, hafif deli bir liseydi benim vaktimde. Yok öyle öğrenciye kabadayılık! İkimiz de bağırıyoruz:
“Ne diyorsun hoca! Kendine gel!”
Fakat çakır gözlü efe çıldırıyor, daha beter müstehcen fikirler sayıp dökmeye başlıyor. Velhasıl biz
vuruşarak geri çekiliyoruz. Yıllar sonraydı bu çakır gözlü efenin öğretmenlikten uzaklaştırıldığını okudum gazetelerde. Gerekçe? Kız öğrencilere sarkıntılık!
PARTİDEN İHRAÇ
Ahlak bekçilerine bu yüzden kızarım:
Kafalarındaki müstehcenlik fikrini olur olmaz başkalarına yansıtıp insanları terörize ettikleri için. Başbakan, malum göndermeleri yaparak “toplumsal ahlak” nutukları atıyor. Buna karşı direnmek kolay değil. Tahmin edersiniz ki, “Bütün eşlerini aldatan kadın ve erkekler birleşin!” desek ortaya ele gelir bir kalabalık çıkmaz. Bu tür bekçiliklerin her zaman galip gelmesinin nedeni de budur. Karşı taraf maça yenik başlar. Sonuç: Bekçilik alır yürür.
Başbakan, hızını alamayıp söylemiş zaten:
“Böyle bir şey yapanı partiden ihraç ederim!”
ÇOKEŞLİLER?
Başbakan, hızını alamayıp söylemiş zaten:
“Böyle bir şey yapanı partiden ihraç ederim!”
ÇOKEŞLİLER?
Buyur! Başbakan AKP’li vekillerin de yatağına karışmaya karar verdi. Merak ediyorum Başbakan’ın parti çevresindeki çokeşliler konusundaki ahlaki yargısı ne? İslami kesimin önde gelenleri arasında bu tür bir hayat sürdürenleri ben bile biliyorum bu kadar uzak olmama rağmen.
AKP’nin İslami kesime bahşettiği zenginleşmeyle birlikte -bunu herkes biliyor ama daha kokusu çok çıkmadı bu kesimin erkekleri arasında ikinci, üçüncü eş alma dalgası başladı. Hatta bu hareketlerini Kuran’dan hadisler göstererek meşrulaştırıyorlar. Eşleri de kendilerini Kuran’dan başka bir hadis göstererek savunmak zorunda kalıyor. Böyle bir dip kavga var İslami kesimde.
AHLAK?
Başbakan’ın bu konuda biraz kafasının karışık olduğunu görmüştük. Zina ile ilgili yasa tasarısı sebebiyle Avrupa Birliği görüşmelerinde tereddüdü ortaya çıkmıştı. Sadece Başbakan’ın kafası karışık değil elbette. Ahlak nedir? İki kişilik ilişkilerde sadakat nedir? İnsani olan iki ölçüt olabilir sadece: Yalan ve rıza. İki yetişkin insan arasında rıza ile yaşananlar, yaşanan fiil iki kişiden birinin psikolojik veya fiziksel bütünlüğüne tehdit oluşturmuyorsa, zarar vermiyorsa gayri ahlaki değildir. (Yasa metni gibi oldu biraz.)
Yalan meselesi ise daha ziyade kişinin fıtratına kalmış. Yalanla yaşamaya katlanabilen insanların dayandıkları sınır yakalanmadır. O da tatsız ve onur ırıcıdır. Üçüncü kişilerin görmesine gerek yok, o eziklik yeter.
SAYAYIM MI?
Evlilik söz konusu olunca bu yalanın hukuki yaptırımları olur. Evlilik sözleşmesine aykırı davrandığınız için bunun bedelini ödemeniz gerekir. Ama bu kadardır. Kimsenin, en başbekçinin bile sizin adınızı dilden dile gezdirmeye hakkı yoktur.
Toplumsal ahlak ha?
Memleketimizin çeşitli il ve ilçelerinde küçük yaşta evlendirilen kızlar, ensest ilişkiler, evlilik içi tecavüzler…
Toplumsal ahlak ha? Cezaevinde yüzlerce çocuk!
Toplumsal ahlak mı dediniz?Madenlerde boğularak ölen işçiler, TEKEL işçileri…
Daha sayayım mı?
Haberturk