MSB, ‘yakalama kararının terfilere engel olamayacağı’ görüşünü savunurken Adalet Bakanlığı ve Başbakanlık kaynakları tam tersi yönde mütalaa sundu. Son sözü Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül söyleyecek. Nefesler tutuldu. Gözler yarın başlayacak olan Yüksek Askeri Şura toplantısında. Malum olduğu üzere Balyoz davası ile ilgili İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği yakalama kararları sonrası yarın ki YAŞ toplantısı daha da kritik hale geldi. Son viraja girerken, şu ana kadar neler oldu ve yarın neler olabilir ? Ankara kulislerine yansıyan şekliyle aktarmaya çalışalım. Bugün itibariyle mahkemenin kararın üzerinden 8 gün geçti. Fakat 102 sanıktan hiç biri teslim olmadı. Yarına kadar da kimsenin teslim olması beklenmiyor. Bu manevranın altında yatan strateji ise geçtiğimiz Cuma günü Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu başkanlığında Kara, Deniz, Hava ve Jandarma adli müşavirlerinin de katıldığı toplantıda belirlendi. Kamuoyuna yansıdığı şekliyle bu toplantıya sivil akademisyenler de katıldı. Bu toplantı sonrası Türkiye’de bir ilk yaşandı. Mahkemenin tutuklama verdiği sanıklar teslim olmadı, onları teslim etmesi gereken kurumlar da kararları muhataplarına teslim etmiyor. Bir nevi ‘mahkemeyi takmama’ hali yaşanıyor. Genelkurmay muvazzaf sanıklardan bu yıl terfisi gündemde olan isimlerin ‘1 gün dahi cezaevinde kalmaması’ gerektiğine inanıyor. Bu amaçla muvazzaf subaylar Ankara, İstanbul ve İzmir’de oluşturulan ‘güvenli bölge’lere transfer edildi. Kulislere yansıdığı şekliyle sanıklar orduevlerinde misafir ediliyor. Merkez Komutanlıkları da ‘faks bozuk’, ‘görevli yerinde değil’ gibi gerekçelerle savcılığın kararlarını ya almadı ya da oyalama yoluna gitti. Bu arada hatırlatalım sanıkların itiraz ve reddi hakim dilekçeleri de bizzat karargahta hazırlanmıştı. HALA TESLİM OLAN YOK Emekliler içinse ilginç bir durum var. Bilindiği gibi sanıklar arasındaki emekli personele yakalama kararını tebliğ edecek olan emniyetti. Fakat polis, ilk 5 gün konuyla ilgilenmedi. Kulislere göre ‘üst düzey telkin’ söz konusuydu. Fakat kamuoyundan yükselen tepki üzerine çarşambadan itibaren polis harekete geçti ve sanıkların adreslerine gitti. Fakat sanıkların tamamı mevcut adreslerinde değildi. Sanıkların cep telefonları arandığında hepsinin birden ‘kapsam dışı’na çıktığı görüldü. Polis, bu durumu kayıt altına alıp savcılığa iletti. Savcılık önümüzdeki günlerde bu kurumlara yönelik adım atabilir. Bu arada not edelim, itiraz ve reddi hakim talepleriyle ilgili İstanbul’da ki ilgili mahkemeler üzerine anormal bir baskı kuruldu. Hatta 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘anormal değişiklikler’ de yaşanabilir. TUTUKLAMA GEREKİR Mİ ? Bu nokta da derin bir görüş ayrılığı var. Çünkü MSB ve Genelkurmay hukukçuları çıkarılan yakalama kararlarının terfiye engel olmayacağı görüşünde. Bu madde üzerinden bir çıkış yolu bulmaya çalışılıyorlar. Hatta Perşembe günü Başbakanlık’ta yapılan ‘YAŞ terfileriyle ilgili toplantıda’ bu görüş yeniden dile getirildi. MSB adına toplantıya katılan Dava Dairesi Başkanı ve MSB adli müşaviri Tugg. Akif Vurucu, asker kanadının görünüşü aktarırken ” Yeni CMK’da gıyabi tutuklama müessessi kaldırıldığı, mahkemece verilen yakalama emrinin de TSK Personel Kanunu 65. maddesindeki ifadesiyle bir tutuklama kararı sayılamayacağı, dolayısıyla bu kararın terfileri etkilemeyeceği’ni savundu. Fakat toplantıya katılan Adalet Bakanlığı ve Başbakanlığın hukukçu bürokratları tam tersi teze sahipler. Sivil kanadın tezi özetle şöyle ; ” Verilen yakalama emrinin her ne kadar TSK Personel Kanunu’ndaki ifadesiyle bir tutuklama sayılmadığı düşünceleri bulunmakta ise de ; bir taraftan tensip kararında tutuklama ile ilgili CMK. madde 100’de ki şartların gerçekleştiği belirtilerek, sanıkların derhal mahkemeye getirilmelerinin emredilmesi ve CMK’nın uygulanmasıyla ilgili kanunun 5. maddesinde; eski kanuna göre verilen gıyabi tutuklama kararlarının yerin kanundaki yakalama emri olarak uygulanacağının belirtilmiş olması hususları dikkate alındığında bu karar tutuklama kararıdır. TSK personel kanunun ilgili maddesinin personel terfilerini düzenlediği, yargılanan personelin beraat etmiş olsa veya izin tecavüzünde bulunsa bile terfisinin engellenmesi yönündeki hükmün, ağır cezalık bir suçla yargılanan ve hakkında yakalama kararı bulunan sanıklar için evveliyetle uygulanması gerekir.” BU TUTUKLAMA KARARIDIR