MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul Sanayi Odasının (İSO) Meclis Toplantısında yaptığı konuşmadanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İlk olarak AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in söylediği, ”MHP Genel Başkanı dün yayımladığı basın açıklaması ile ne yazık ki ağzını bozma seanslarına devam etmiştir. Sayın Başbakan’ı etnik bölücülük yapmakla itham eden Sayın Bahçeli’nin kesinlikle aynaya bakması gerekiyor.” sözlerine cevap veren Bahçeli şöyle konuştu: ”TÜRK MİLLETİNİN BİRLİKTE YAŞAMASININ HUKUKSAL SENEDİ OLAN ANAYASANIN BAZI MADDELERİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİĞİN, BÖYLESİNE ÇATIŞMA VE GERİLİM YÜKLÜ BİR ATMOSFERDE REFERANDUMA GÖTÜRÜLMESİ ÇOK TEHLİKELİ SONUÇLAR YOL AÇACAKTIR” MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ”Asıl sorunları öteleyerek, başka hesaplar uğruna Anayasa değişikliği üzerinden toplumu mevzilere ayırmak, emin olun ki hiç kimseye bir fayda kazandırmayacaktır” dedi.
Hüseyin Çelik’in ciddiye alınacak bir tarafı yok, şuur kaybı yaşıyor
BAKAN ATALAY VE BALYOZ SANIĞI KORGENERAL NEJAT BEK’İN YAN YANA FOTOĞRAFI
YAŞ toplantılarında bu tür kararların olumsuz etkileri olabilir. İkinci olarak da artış gösteren teröre karşı, bir komutanı zan altına bıraktığınızda zarar verir.
İNEGÖL VE DÖRTYOL’DAKİ OLAYLAR
Hükümetin başından bu yana açılım süreciyle başlattığı yıkım sürecidir. Hükümetin tedbirli olmasında, olaylara karışmış olanların yargı önüne çıkarılmasında yarar var.
KILIÇDAROĞLU’NUN İDDİASI
Genel Başakn’ın kendine özgü görüşüdür, buna söyleyecek bir şey yok. Bizim söylediklerimizi dikkate almıyorsunuz, bir başkasının söylediklerini bize soruyorsunuz.
35. MADDE
Bir şeyin altını özellikle çizmek istiyorum. Darbelerden ülkeye hayır gelmemiştir. Bunlara kalkışan yada düşünen insanlar demokratik zeminde temizlenmelidir, muvazzaf subaysa ordudan atılmalıdır. olması gereken, darbe zihniyetinin demokratik kültür içinde eritilerek bir daha bu ülkede arayönetimlerin yaşanmasına izin vermemektir.
Bahçeli, İstanbul Sanayi Odasının (İSO) Meclis Toplantısında yaptığı konuşmada ise şunlara değindi:
Krizlere neden olan çok boyutlu bozulmaların, iç ve dış etkenlere bağlı olarak fazlalaşan şokların tetiklediği ve makroekonomik sistemde kişilerin spekülatif hareketlere özendirmesiyle mesafe aldığını ifade eden Bahçeli, bundan dolayı insanların ekonominin kar fırsatları artan alanlara yönelmelerinin yoğunlaşacağını, böylelikle mali yapıda aşırı ve tehlikeli bir yığılmanın meydana geleceğini belirtti.
Gelinen noktada sorunların hala bitmediğini, kontrolden çıkan bütçe açıkları ve çoğalan kamu borç stoklarının birçok Avrupa ülkesini köşeye sıkıştırdığının altını çizen Bahçeli, küresel krizin ülkeler üzerinde çok derin etkileri olduğunu söyledi.
”REEL SEKTÖRÜN AĞIR YARA ALDIĞI KARANLIK TABLO”
Devlet Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
”Dünyada durum böyleyken bizde ise ekonominin uğradığı kazanın büyüklüğü ve neticede işleyen hiçbir tarafın kalmamış olması, yaşanmış acı gerçekler olarak hafızalardaki tazeliğini korumaktadır. Türkiye ekonomisinin iç çelişkileri ve yapısal sorunları, kendisine has krizi anında imal etmiş ve sonucunda büyük bir işsizlik, yoksulluk ve reel sektörün ağır yara aldığı karanlık bir tablo ortaya çıkmıştır. Bunun adı, 2009 büyük ekonomi krizidir. Her sektörün üzerinden silindir gibi geçen krizin, tüm karşı iddialarına rağmen, travması hala atlatılmış değildir.”
Türkiye’nin her alanda sıkıntıların arttığı bir dönem ve zaman sürecinden geçtiğini ifade eden Bahçeli, ”Endişe verici bir cepheleşme, bölücü mihrakların birliğimize yönelik hain suikastları, siyasi sorumluluk taşıyanların gerginlik politikaları hepimizin gözü önünde vuku bulmaktadır. Milletimiz kutuplaşma ve kaos girdabına sürüklenmek istenmiş, karanlık ve korku sarmalına çekilmeye çalışılmış, kargaşa ve kavga eşiğinde ayrışmanın soğuk yüzüyle karşı karşıya bırakılmıştır. Etki alanı giderek daralan, siyasi haysiyeti gün geçtikte zayıflayan bir yönetim öncülüğünde çok derin bir bunalımın dibine itilmiştir” diye konuştu.
”MESELENİN ŞAKAYA GELİR TARAFI YOKTUR”
Bahçeli, bu süreçte Anayasa değişiklikleriyle ilgili referandumun 12 Eylül’de yapılacağını ve milletin tarihi kararını vereceğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
”Elbette milletimizin vereceği hüküm, kesin olacaktır. Sonucu ne olursa olsun buna saygı duymak, hepimizin en temel görevidir. Ancak iyi yönetilmeyen ülkemizin, sorunları dağ gibi büyüyen insanımızın, her alanda emek sarf eden çalışanımızın ve özellikle sanayicilerimizin referanduma sunulan Anayasa değişikleriyle ne elde edeceği belirsizdir. Asıl sorunları öteleyerek, sırf başka hesaplar uğruna Anayasa değişikliği üzerinden toplumu mevzilere ayırmak, emin olun ki hiç kimseye bir fayda kazandırmayacaktır.
Türk milletinin birlikte yaşamasının hukuksal senedi olan Anayasanın bazı maddelerinde yapılan değişikliğin, böylesine çatışma ve gerilim yüklü bir atmosferde referanduma götürülmesi çok tehlikeli sonuçlara yol açabilecektir. Oysa ki Türkiye’nin sorunları çoktur ve çözüm için siyasi hükümetten müdahale beklemektedir. Bunların en başında, Türkiye ekonomisindeki sorunlar ve kriz hali gelmektedir. Meselenin şakaya gelir tarafı, ihmal edilecek yanı yoktur. Geride kalan dönemler ve yıllar, krizin ekonomik sistemi ve iş yapan, üretmeye çalışan, istihdam sağlayan girişimcilerimizi ne hale getirdiğinin hazin misalleriyle doludur.”

Bahçeli topa tuttu!
AK PARTİ’YE YANIT
Çelişki burada işte. Balyoz Davası kapsamında bir çok emekli ve muvazzaf subay hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır.
Dünyada son 200 yılın ekonomik seyrine bakıldığında krizlerin birbirini izlediğini, eksik ve fazla üretimlerin yol açtığı krizlerin faturasının çok acı olduğunu, en başta işsizlik ve yaygın bir sefaletin ortaya çıkmasına yol açtığını söyledi.
AHT ve Ajanslar