Büyükelçilik binası önünde sloganlar atan ve konuşmalar yapan kalabalığın arasında çok sayıda Türk vatandaşının olması ve kalabalığın arada sırada “Türkiye” diye tezahürat yapması dikkati çekti.
Olaysız geçen protesto, İsrail Büyükelçiliği önünde son buldu.
İsrail’in yardım filosuna saldırısının ardından, İngiltere’nin başkenti Londra’da hafta boyunca Başbakanlık konutu ve İsrail’in Londra Büyükelçiliği önünde çeşitli protesto gösterileri yapıldı.
İngiltere Başbakanı David Cameron, İsrail’e Gazze’ye yönelik ablukaya son vermesi çağrısında bulunmuş, ölümlerle sonuçlanan İsrail’in yardım filosuna saldırısının “kabul edilemez olduğunu” söylemişti.
İrlanda Filistin Dayanışma Kampanyası öncülüğünde Parnell Meydanından Bakanlık binasına yürüyen protestocular, yardım gemilerinin Gazze’ye geçişine izin vermeyen İsrail’e karşı diplomatik önlemler alınmasını, İsrail’in Dublin Büyükelçisinin ülkesine gönderilmesini istedi.
Pazartesi günü saldırıya uğrayan yardım konvoyundaki İrlandalı gönüllülerden Fintan Lane’in de söz aldığı gösteride, İsrail’in bu sabah müdahale ettiği Rachel Corrie gemisinin Aşdod Limanına “zorla” götürüldüğüne işaret edildi.
Filistinlilere destek olmak için İsrail mallarının boykot edilmesi çağrısında bulanan göstericiler, protestolarını sürdürme kararında olduklarını bildirdi.
Bu arada, Gazze’ye yardım ulaştırmaya çalışan gönüllülere destek amacıyla Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’ta da gösteriler düzenlendiği kaydedildi.
Rachel Corrie’de 9 kişilik mürettebatla birlikte, İrlanda’dan Nobel ödüllü Mairead Maguire, eski BM Genel Sekreter Yardımcılarından Denis Halliday, Özgür Gazze Hareketinden Derek ve Jenny Graham ile film yapımcısı Fiona Thompson’ın yer aldığı belirtiliyor.
Gemideki Malezyalı yardım gönüllüleri de, gazeteci Mohd Jufri Bin Mohd Judin, insan hakları savunucusu Ahmed Faysal bin Azumu, avukat ve yazar Matthias Chang, Perdana Küresel Barış Örgütü temsilcisi Şamsul Akmar Musa Kemal, gazeteci Abdül Halim Bin Muhammed ve siyasetçi Mohd Nizar Zekariya’dan oluşuyor.
Acil ihtiyaç malzemelerinin Gazze’ye ulaştırılabilmesi için gemiye bindiğini söyleyen Höger, aslında gemide resmi rakam olan 9 değil, 19 kişinin öldürüldüğünü iddia etti.
‘Dünyanın en büyük açık hava hapishanesi’ olarak nitelendirdiği Gazze’ye insani ihtiyaç malzemeleri götürmek için yola çıktıklarını öne süren İnge Höger, “Resmi rakam 9 olsa da orada orada 19 kişi öldürüldü ve en az 50 de yaralı var. Onlarca kanaması olan yaralı gemide saatlerce tıbbi yardım almadan bekletildi. Yaşadıklarımız çok korkunçtu” dedi.
İsrail askerlerinin ateş açtığı sırada kendisinin geminin içinde olduğunu söyleyen milletvekili Höger, “Alman delegasyonundan bir arkadaşımın anlattığına göre askerler helikopterle gemiye inip etrafa göz yaşartıcı bomba atmışlar ve güvertedeki insanlara ateş açmışlar. Tekrar böyle bir yardım gemisine biner miyim henüz bilmiyorum. Önce olanlardan sonra kendimi biraz toparlamam ve tekrar değerlendirme yapmam lazım” diye konuştu.
Kendisi de İsrail vatandaşı olan barış inisiyatifi üyesi İris Hafnest, pazartesi sabahı meydana gelen bu olayın Gazze’deki insanlık dışı uygulamaları tekrar hatırlanmasını sağladığını söyledi. Hafnest, bütün gelişmelerin temelinde, İsrail’de oturan Yahudiler’in yerli Filistinliler’den fazla hakları olduğuna inanan İsrail’in tarihi kolonyalist politikaları olduğunun altını çizdi. Çok sayıda Filistinli ve Türk’ün de destek verdiği gösteri sona erdi.
PARİS- İsrail’in yardım gemisine yaptığı baskın binlerce kişi tarafından protesto edildi. Bastille Republiqui Meydanları’nda başlayan yürüyüş İnvalides’te sona erdi.
Eylem Fransız gazetelerinden Le Figaro’da, ‘Fransa’da Filistin yanlısı gösteriler’, Le Monde, ‘Onbinlerce insan Avrupa’da Gazze için yürüdü’ ve ‘Le Parisien’, ‘Binlerce Fransız İsrail baskınını kınadı’ başlıklarını kullandı.
Yürüyüşte Türk ve Filistin bayrakları taşındı, İsrail’i kınayan ve ablukanın kaldırılmasını isteyen sloganlar atıldı.
“Filistin için Barış Ağı” adlı dernekten Hatice Şerif, yaptığı konuşmada, Filistin’in yıllarca İsrail’in şiddet ve baskılarına maruz kaldığını ve bu haksızlığın artık son bulması gerektiğini belirterek, “Uluslararası devletler topluluğu İsrail’in devlet terörünü engellemek zorundadır” dedi.
Bremen Barış Forumundan Arn Strohmeyer da İsrail’in, milletvekillerinin de bulunduğu yardım gemisine saldırsının önceden planlanmış ve bilinçli yapılan bir eylem olduğunu ifade etti.
“İsrail’in uluslararası sularda nasıl terör estirdiğini tüm dünyanın bildiğini” belirten Strohmeyer, “İsrail’e silah gönderen ve destekleyenler, şiddet ve savaşı desteklemiş olur, barışı değil” diye konuştu.
BEYRUT-RABAT- İsrail’in Gazze’ye yardım götüren gemilere saldırısı Lübnan ve Fas’ta da protesto edildi.
Beyrut’ta ABD Büyükelçiliği yakınınında düzenlenen gösteriye Komünist Partisi ve Demokratik Gençlik Hareketi üyeleri katıldı.
Göstericiler, İsrail ve ABD aleyhine sloganlar attı ve Gazze’ye uygulanan ablukanın kaldırılmasını istedi.
Bazı göstericilerin ellerinde Türk bayrakları taşıdıkları görüldü.
Bu arada, Lübnan’dan bir grubun gelecek hafta gemiyle Gazze’ye yardım götürme hazırlığı yaptığı bildirildi.
Fas’ın başkenti Rabat’ta da İsrail’in yardım gemilerine saldırısını protesto etmek ve Filistin’e destek için gösteri düzenlendi.
Polis, gösteriye katılanların sayısının “40 bin ila 50 bin arasında olduğunu” belirtirken, organizatörler “katılımcı sayısının bu rakamların iki katı olduğunu” söylediler.
Göstericiler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye lehinde sloganlar da attı.