Aptallaşıyor muyuz?

^{Bu soru bana çok ilginç geliyor çünkü bizden önceki nesiller, örneğin antik Mısır ve antik Yunan gibi medeniyetler, iyi bir şekilde geliştikleri halde, günümüzde tembel bir varlığa dönüştük. Bu tembellik modern dünyanın sorunu mu oluyor?}

Öncelikle, insanlık olarak aptallaşmadığımızı söylemek istiyorum. Aksine, insanlık tarihi boyunca bilim, sanat, kültür ve teknoloji alanlarında çok büyük ilerlemeler kaydettik. Bugün sahip olduğumuz imkanlar, bizden önceki nesillerin hayal bile edemeyeceği şeyler. İnternet, akıllı telefonlar, uçaklar, uzay araçları, yapay zeka, robotlar… Bunlar sadece birkaç örnek. İnsanlık olarak zekamızı ve yaratıcılığımızı kullanarak muhteşem şeyler başardık ve başarmaya devam ediyoruz.

Peki neden bazen kendimizi tembel hissediyoruz? Neden bazen antik Mısır ve antik Yunan gibi medeniyetlere hayran kalıyoruz?

Bunun sebebi, modern dünyanın bize sunduğu kolaylıklar ve rahatlıklar olabilir. Bizden önceki nesiller, hayatta kalmak için çok daha fazla çaba sarf etmek zorundaydılar. Onlar için bilgiye ulaşmak, iletişim kurmak, seyahat etmek çok daha zordu. Bu yüzden onlar daha çok çalıştılar, daha çok öğrendiler, ve o dönemde pek çok ilerleme kaydettiler.

Biz ise modern dünyanın nimetlerinden faydalanarak daha az çalışıyoruz, daha az öğreniyoruz, daha az üretiyoruz. Bu da bizi tembel yapabilir. Ama bu demek değil ki aptalız. Sadece daha seçiciyiz, daha verimliyiz, daha akıllıyız. Biz de kendimizi geliştirmek için fırsatlar arıyoruz, ama bunu daha kolay ve eğlenceli yollarla yapıyoruz.

Örneğin, bu blog yazısını okuyorsunuz. Bu da demek oluyor ki siz de insanlık olarak aptallaşıyor muyuz sorusuna ilgi duyuyorsunuz. Bu da demek oluyor ki siz de kendinizi geliştirmek istiyorsunuz. Bu da demek oluyor ki siz de zeki ve yaratıcı bir insansınız. Siz de antik Mısır ve antik Yunan gibi medeniyetlerin mirasını taşıyorsunuz.😊

Zekadan bahsetmişken..🧠

Zeka seviyesini ölçmek için kullanılan testlerin de tartışmalı olduğunu biliyoruz. Zeka testleri, kültürel, eğitimsel ve sosyal faktörleri yeterince hesaba katmıyor olabilir. Ayrıca, zeka testlerinin sonuçları zaman içinde değişebilir. Örneğin, Flynn etkisi olarak bilinen bir fenomen, 20. yüzyıl boyunca zeka testi sonuçlarının arttığını gösteriyor.,

Antik Mısır ve antik Yunan gibi medeniyetler sadece bilim alanında öne çıkmıyordu

Antik Mısır’a ufak bir bakış atalım

1. Antik Mısır toplulukları merkezi bir yönetim kuramamışlardı.

2. Doğu Akdeniz’i istila eden ve Hititlerin yıkılmasına sebep olan karışıklıklar neticesinde zayıflayan Mısır, daha fazla gücünü koruyamamış ve yeni krallık çağı sona ermiştir.

3. Mısırlılar için tüm günahların en önemlisi açgözlülük olarak kabul edilmiştir.

4. Mısır’da siyasi birlik MÖ: 3200 li yıllarda Kral Menes sayesinde sağlanmıştır.

5. Mısır’ın başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktı.

6. Mısır, siyasi yapı olarak Nom adındaki şehir devletlerinde örgütlenmişti.

7. Mısır’da MÖ 525 tarihindeki Pers İstilasına kadar 26 sülale yönetime gelmiştir.

8. Nil gibi verimli ve bereketli büyük bir nehrin deltasında bulunan Mısır sadece zenginlik değil bu coğrafi yapısından dolayı kendine özgü bir kültür de ortaya koyabilmiştir.

9. Mısır’ın hükümdarlarına “Firavun” denilmekte idi ve bunlar “yarı tanrı” konumunda idiler.

10. Devlet yönetiminde ise Firavun’ların yanında katip denilen devlet memurları bulunmakta idi.

Antik Yunan’a ufak bir bakış atalım

1. Antik Yunan’da bilgi ruhban sınıfından bağımsız gelişebilmiştir.

2. Yunan şehir devletleri arasında siyasi birlik yoktu.

3. Atina ve Sparta arasında da Mora ve Ege denizine hakim olmak için sürekli bir mücadele yaşandı.

4. Yunan şehir devletleri arasındaki bu mücadele askeri ve siyasi güçlerini azaltmış ve MÖ. IV yy. içerisinde Makedonya Krallığı ’nın hakimiyetini tanımalarına neden olmuştur.

5. Kadınların, kölelerin ve yabancıların hükûmet işlerinde söz hakkı yoktu.

6. Tiran; iktidarı yasa dışı yollarla ele geçiren, halkı yasalara göre değil kendi keyfi doğrultusunda yöneten halk düşmanı olarak kullanılmaya başlanmıştır.

7. Arkaik Dönemde (MÖ 8. Yüzyıl-MÖ 499) polis denen şehir devletleri gelişimini tamamlamıştır.

8. Karanlık Dönem’in sonlarına doğru Yunanistan’da nüfus artarak, topraklar insanlara yetmemeye başlayınca Yunanlılar MÖ 750’lerden itibaren, Akdeniz çevresinde bulunan verimli topraklarda koloniler kurmaya başlamışlardır.

9. Halkın aristokrat sınıfa karşı tepkisi baş edilemeyecek düzeye gelindiğinde MÖ 622-621’de arhon Dracon, halkın muhalefetini şiddetle ezmeye yönelik Dracon Kanunları adıyla bilinen sert yasaları çıkarmıştır.

10. Çok tanrılı din inancının hâkim olduğu, toplumun sınıflara ayrıldığı, tiyatro ve mimarinin o dönemdeki en büyük eserlerinin verildiği Antik Yunan medeniyetinin gelişimi Augustus Caesar’ın MÖ 27 yılında Yunanistan’ı Achaea eyaleti olarak Roma İmparatorluğu’na bağlaması ile durmuştur.

Son olarak

Tembellik modern dünyanın sorunu mu oluyor? Bu sorunun cevabı da kişiden kişiye değişebilir. Bazıları modern dünyanın bize sunduğu kolaylıkların tembelliğe yol açtığını düşünebilir. Örneğin, internet, akıllı telefonlar, sosyal medya gibi araçlar bizi bilgiye ulaşmaktan alıkoyabilir. Bazıları ise modern dünyanın bize sunduğu fırsatların tembelliği önlediğini savunabilir. Örneğin, online eğitim, uzaktan çalışma, kişisel gelişim gibi imkanlar bizi bilgiye ulaşmaya teşvik edebilir. Burada önemli olan nokta, modern dünyanın araçlarını nasıl kullandığımızdır. Eğer bu araçları bilgilenmek, öğrenmek ve gelişmek için kullanırsak tembellikten uzak durabiliriz. Eğer bu araçları sadece eğlenmek, oyalanmak ve kaçmak için kullanırsak tembelliğe kapılabiliriz.