Pandemi, ekonomik kriz, işsizlik ve deprem derken toplumun ruh sağlığı bozuldu. Depresyon ve anksiyete bozukluğunun 3-4 kat arttığını belirten psikiyatristler, antideprasan kullanımının da yükseldiğini vurguladı.
Dünya genelinde depresyon ve anksiyete bozukluğunun giderek artış gösterdiğini belirten psikiyatristler “Umutsuzluk, belirsizlik, doğal afet olayları, savaşlar, ekonomik sorunlar ve birçok farklı neden günümüzde insanları depresyona, dolayısıyla da antidepresan kullanımına itiyor” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, 2020’ye kadarki 11 yılda antidepresan kullanım miktarı yaklaşık yüzde 70 oranında artış gösterdi. 2012 yılında 37 milyon 280 bin 936 kutu olan antidepresan kullanımı 2022’de 61 milyon 870 bin 998 kutuya çıktı.
Psikiyatrist Uzm. Dr. Jale Mursalova, antidepresan kullanımının arttığına dikkat çekti.
Antidepresanların doktor kontrolü olmadan reçetesiz alınarak kullanılmasının yanlış sonuçlara yol açtığını belirten Mursalova, antidepresanların depresyon tedavisinin yanı sıra, anksiyete, obsesif kompulsif, uyku ve yeme bozuklukları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, fobiler, ağrı bozuklukları, travma sonrası stres bozuklukları, kişilik bozuklukları gibi pek çok ruhsal ve bedensel rahatsızlığın tedavisinde kullanıldığını dile getirdi.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER NELER?
• Antidepresana başlarken de antideprasanı bırakırken de mutlaka bir psikiyatriste danışmak gerekir.
• İlacın etkisi ortalama 2-4 hafta sonra ortaya çıkar. İlk başta, yaklaşık bir hafta süren, geçici yan etkiler ortaya çıkabilir.
• Belli aralıklarla psikiyatrist kontrolüne gitmek gerekir. İlaç dozunun ayarlanması ve uygun ilacın belirlenmesi birkaç ay sürebilir.
• Bazı durumlarda, sadece antidepresan kullanımı ile hastalığınız tamamen gerilemez, kalıcı çözüm için psikoterapi almanız gerekebilir.
• Yan etkilere göre ilaç değişimi ve ayarlanması yapılabilir.
