Hataylı depremzedeler, AKP iktidarının; talan, rant, doğa katliamı odaklı projelerine karşı çıkıyor. Yurttaşlar, kalıcı konutların 19 aydır teslim edilememesine ve yardımların teker teker kesilmesine tepkili.
Maraş merkezli depremlerde yerle bir olan Hatay’da Barınma Hakkı Platformu üyeleri, iktidarın rant ve talan odaklı projelerine karşı yaptığı mahalle buluşmalarına ve toplantılarına devam ediyor.
Son olarak dün Turunçlu Mahallesi’nde bir araya gelen platform üyeleri ile mahalle sakinleri, barınma hakkı ve yerel sorunları tartışarak toplantı düzenledi. Toplantıya katılan yurttaşlar, AKP iktidarının deprem bölgesini 19 aydır ayağa kaldıramamasına tepki göstererek “Biz müşteri değil, depremzedeyiz” dedi.
Burada konuşan Barınma Hakkı Platformu üyesi Ece Doğru, rezerv alan yasasının belirsizliklerle dolu olduğunu söyledi. Doğru şöyle konuştu: “Platform olarak hiçbir gerekçe gösterilmeden rezerv alana alınan sonra hiçbir gerekçe gösterilmeden çıkarılan geldiğimiz bu noktada yayınlanan harita ile bir kez daha rezerv alan içerisine alınan Turunçlu mahallesindeyiz. Kentte barınmaya dair sorunlar artarak devam ederken, çadırda ve konteynerde kalanlar varken rezerv alan muğlaklığı ile sıkıştırılan Hataylılar olarak sesimizi birlikte yükseltme iradesi göstermek için bir aradaydık. En geniş zemindeki barınma hakkı mücadelesinin ancak ve ancak barınma sorunu yaşayan herkesin ortak taleplerini yükseltmek ile verileceğine inanıyoruz.”
Platform üyeleri ve mahalleli, taleplerini ise şöyle sıraladı:
• Kalıcı, sağlıklı konutlarımızı bedelsiz istiyoruz.
• Rezerv alan yasası talan yasasıdır, iptal edilmelidir.
• Kira yardımı devam ettirilmeli, artırılmalı; sosyal konutlar hızla üretilmelidir. Hakkımız olan kira desteği için haklarımızdan vazgeçmiyoruz.
• Nitelikli barınma alanları yaratmakta çok geç kalındı. Depremden sonra yerleştirildiğimiz geçici barınma alanlarının insanca yaşanacak yerlere dönüştürülmesini istiyoruz.
• Rezerv alan yasası ile tadilatı yapılmış, hasarsız ve az hasarlı, güçlendirilmesi yapılmış orta hasarlı evlerimizin yıkılmasını istemiyoruz.