16 Haziran 2010 tarihinde yapılan oylamada AKP milletvekillerinin oylarıyla, 5393 Sayılı Belediyeler Kanunu’nun “Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı” başlıklı 73. maddesi, ilgili uzman kuruluşların itirazlarına karşın değiştirildi.
TMMOB Mimarlar Odası tarafından konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, Anayasa’ya karşı ciddi aykırılıklar taşıyan bu değişikliğin hükümetin yaklaşan genel seçim öncesi kentsel yağmaya dönük rant yaratma projesi olarak devreye sokulduğu ifade edildi.
Açıklamada, kabul edilen düzenlemenin getireceği olumsuzluklar şöyle sıralandı:
– “Düzenleme, yargı yolunun önüne engeller getirilmesi ve yol gösterme suretiyle yargı bağımsızlığının ihlal edilmesi, ilçe belediyelerine tanınan yetkileri büyükşehir belediyelerine devrederek “yerelliğin” yok sayılması, acele kamulaştırma ile kamulaştırmada esas olan “kamu yararı” yerine “ayrıcalıklı el koyma” hakkı verilmesi, mülkiyet haklarına müdahale edilmesi gibi, başta içinde bulunduğu 5393 Sayılı Kanun’a aykırı olmak üzere ilgili yasalarla çelişmekte ve Anayasa ile bağdaşmamaktadır.
– “Yasa değişikliği ile kentin genel planlama hedeflerini olumsuz etkileyecek parçacı “Kentsel Dönüşüm ve Gelişme Bölgesi” anlayışı benimsenerek bütünlükçü bir planlama anlayışı dışlanmıştır. Düzenleme kapsamına “imarlı-imarsız, yapılı-yapısız tüm alanlar” ve belediye sınırları içerisinde kalan mücavir alanlar “dönüşüm” kapsamı içerisine alınmıştır. Uygulamada tam bir keyfilik getirilmiş ve bununla da yetinilmeyip, ortalama bir kentin tamamına yakın 500 hektara kadar alanlar dönüşüm alanı ilan edilebilecektir.
– “İlçe belediyeleri yok sayılarak, dönüşüm alanı ilan edilmiş tüm alanlarda rutin ruhsat-iskân, iş yeri açma izni gibi yetkileri de büyükşehir belediyelerine devredilmektedir. Bu yasayla büyükşehir belediyesi bünyesindeki bir ilçe belediyesinin tüm alanları kentsel dönüşüm alanı ilan edilebilir ve bu alandaki tüm imar uygulama yetkilerine el konulabilmektedir.
– “Yine bu yasayla kamulaştırma yasası kapsamı dışında farklı bir “istimlâk” yöntemi getirilerek yurttaşların mülkiyet hakları ihlal edilebilmekte ve “zorla el koyma” yöntemi benimsenmektedir. Bunun karşısında da yurttaşın kendi mülkünü savunma hakkına yine aynı yasa maddesi içerisinde engeller getirilmekte ve haklarına el koyma işlemi karşısında savunmasız bırakılmaktadır.”
Bu düzenleme ile “kentsel dönüşüm” adı altında kentin pek çok değerli alanının yandaş rantçı ve yağmacılara peşkeş çekilebilmesinin önündeki engellerin kaldırılacağına dikkat çeken Mimarlar Odası, AKP’nin genel seçime yönelik bu yatırımının demokrasi ve hukuk dışı yöntemlerle yeni emlak pazarlama alanları oluşturulmayı amaçladığını belirtti.