
Sibel Yükler
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan ceza verilen bir başvurucunun “ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine” karar vererek 2 bin 600 Euro tazminat ödenmesine hükmetti. Edirne 6. Asliye Ceza Mahkemesi, AİHM’in ihlal kararı gereği yapılan yeniden yargılanma talebini “dostane çözüme varılamamıştır” gerekçesiyle reddetti.
Edirne’de yaşayan Saide İnanç hakkında, 2019 Facebook’ta yaptığı bazı paylaşımlar nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla dava açıldı. Edirne 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada İnanç’a, 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası verildi. Hükmün açıklanması ise geri bırakıldı.
İnanç’ın karara yaptığı itiraz da reddedildi. Anayasa Mahkemesi de hükmün açıklanması geri bırakıldığı için İnanç’ın hakkını kaybettiğini belirterek, başvurusunu kabul edilemez buldu.
AİHM “İfade özgürlüğünün ihlali” dedi, 2 bin 600 Euro ödenmesine hükmetti
Bunun üzerine, İnanç’ın avukatı Veysel Ok mahkemenin kararını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı. Avukat Ok, İnanç’ın eleştirel görüşünü ifade ettiğini ancak mahkûm edildiğini belirterek, özellikle mahkûmiyet kararının açıklanmasının durdurulmasına itiraz etti.
Aynı suçlamadan dört başvuruyu da değerlendiren AİHM, 8 Ekim 2024 tarihli “Erdoğan ve diğerleri/Türkiye davası” kararında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşme’nin (AİHS) 10. Maddesi uyarınca “ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine” karar verdi. AİHM, Türkiye’nin üç ay içinde, İnanç’a 2 bin 600 Euro ödemesine karar verdi.
Yerel mahkeme talebi reddetti: “Dostane çözüm yoluna gidilmemiş”
AİHM’in ihlal kararının ardından İnanç, yargılanmanın yenilenmesini talebiyle üç ay içinde mahkemeye başvurdu. Ancak Edirne 6. Asliye Ceza Mahkemesi, AİHM kararına rağmen, “yargılama devam ederken sanık ile sözleşme tarafı olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin arasında AİHM aracılığıyla gizli yürütülen görüşmeler sonucu dostane çözüme varılması ve bu durumun AİHM tarafından verilecek bir karar ile sabit görülmüş olması gerektiğini” belirtti.
Mahkeme, “dostane çözüm yolu sonucu düşme kararı verildiğine ilişkin AİHM tarafından verilen bir kararın da bulunmadığı” gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebini reddetti. Mahkeme ayrıca AİHM’in ihlal kararına rağmen henüz kesinleşmiş bir kararın bulunmadığını ve Bakanlık tarafından da mahkemeye ihlal kararının ve kesinleşme şerhinin gönderilmediğini öne sürdü.