Adı Serkan… Ankara Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele Şube Müdürü… Halka hizmetle görevlendirilmiş bir bürokrat, halkın oylarıyla seçilmiş bir milletvekiline uluorta hakaret yağdırdı. “Ahlaksız” dedi, “adam gibi konuş lan” dedi, “Senin gibi tiplere ne olduğu belli” diye de tehdit etti.
Neden? DEVA Parti Genel Başkan Yardımcısı ve istanbul milletvekili Mustafa Yeneroğlu, polis baskınlarıyla taciz edilen, dükkânı kapatılan bir Somalili’ye sahip çıktığı için… Kameralar önündeki tartışma, hukuk, Meclis tanımayan zorbalığın boyutunu açıkça ortaya koydu. Bir kez daha gördük ki, güvenliği sağlamakla görevli olanlar, kamu düzenine en büyük tehdit haline gelmiş durumda… Daha kötüsü, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, bu zorbalığı, “Polis teşkilatına yapılan sistematik saldırıların bir parçası” olarak tanımlayan açıklamasıydı. Böylece zorbalığın kişisel değil, kurumsal olduğu anlaşıldı; Emniyet’in, devletin ya da halkın değil, Erdoğan’ın kolluk gücü haline geldiği daha net ortaya çıktı. Aslında bilmediğimiz bir şey değil; kurumun bağlı olduğu Bakan, teşkilatına, “Siz yıkıp geçin, hukuk arkadan gelir” diye saldırı emri vermedi mi? O da zaten, “Anayasa Mahkemesi kararı filan tanımam” diyen bir başka zorbanın emrinde değil mi? Müdür Serkan, halkın vekiline kibirle parmak sallayıp tehdit ederken gücünü onlardan, parlamentonun itibarını savunamayan Meclis Başkanı’ndan, rejimin cezasızlık politikasından almıyor mu?
DEVA lideri Ali Babacan, “Şimdi suç duyurusunda bulunsak, Bakan izin vermeyecek; tam hukuksuzluk devleti. Tam bir çürüme” dedi. Haklı. Söylemediği şu ki, çürüme yeni başlamadı. Polis kılığındaki haydutlar, Figen Yüksekdağ’ın kapısını kırdığında, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nu Meclis’ten yaka paça aldığında, Ayşe Acar Başaran’a “Seni duvara çivilerim” diye saldırdığında, TİP’li vekilleri hırpaladığında bu tepki gösterilmeli, Meclis’in itibarı, hukukun üstünlüğü, insanın hakkı savunulmalıydı. Babacan ve diğer sağcı liderlerin, rejimin laneti kendi üstüne gelene kadar sergilediği suskunluk, üniformalı zorbalara cesaret verdi.
Serkan Müdür, bir milletvekiline hakaret ederek belki amirlerinin gözüne girmiştir, ama muhalif cepheyi genişletmeye de ciddi katkı yapmıştır. Dileriz, sadece bir grup cesur vekilin değil, herkesin bu zorbalığın tehdidi altında olduğu artık anlaşılır ve bu tiranlığa karşı toplu tepki, ortak mücadele verilir.