Karayiplerde emperyalist saldırganlığa hız veren ABD Başkanı Trump, şimdi de gözünü petrol ve nadir element zengini Nijerya’ya dikti. “Hristiyanlara soykırım var” diyen Trump, askeri müdahaleye hazırlık talimatı verdi.
Dış Haberler
Venezuela kıyılarında yaptığı askeri yığınakla Latin Amerika’yı savaşa doğru sürükleyen ABD Başkanı Donald Trump şimdi de Nijerya’yı “askeri müdahaleyle” tehdit etti.
Nijerya’daki hükümeti “Hristiyanlara yönelik saldırılara izin vermekle” suçlayan ABD Başkanı Trump, Savaş Bakanlığı’na (Pentagon) Nijerya’ya ülkeye yönelik olası bir askeri harekât için hazırlık yapma talimatı verdi. Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Trump, Nijerya hükümetine seslenerek, “Hristiyanların öldürülmesine izin vermeye devam etmesi durumunda ABD’nin derhal tüm yardım ve desteği keseceğini ve ülkeye askeri harekât düzenleyeceğini” söyledi.
PENTAGON’A TALİMAT
Pentagon’a “olası eyleme hazırlanma talimatı verdiğini” kaydeden Trump paylaşımının devamında “Eğer saldırırsak, tıpkı terörist haydutların değerli Hristiyanlarımıza saldırması gibi, bu saldırı hızlı, acımasız ve tatlı olacak! Uyarı: Nijerya hükümeti hızlı hareket etse iyi olur” ifadelerini kullandı.
Bu durumun yalnızca Nijerya ile sınırlı olmadığını vurgulayan Trump, “Eğer Hristiyanlar ya da başka herhangi bir grup Nijerya’da olduğu gibi katlediliyorsa, bir şeyler yapılmak zorunda. ABD bu tür vahşetler yaşanırken seyirci kalamaz. Dünyadaki büyük Hristiyan nüfusumuzu korumaya hazırız, istekliyiz ve muktediriz” demişti. Trump, Nijerya’da binlerce Hristiyan’ın radikal İslamcı gruplar tarafından öldürüldüğünü savunmuştu.
‘ENDİŞE DUYULAN ÜLKE’
Trump’ın tehdidi, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın cuma günü “din özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle” Nijerya’yı tekrar “özel endişe duyulan ülke” ilan etmesinin ardından geldi. Nijerya’nın 2020-2023 yılları arasında bulunduğu “özel endişe duyulan ülkeler” listesinde Çin, Myanmar, Kuzey Kore, Rusya ve Pakistan gibi ülkeler yer alıyor.

TRUMP İLE BULUŞACAK
Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu ise ülkesinin dini baskıya tolerans göstermediğini belirterek, ABD’nin Nijerya’yı “özel endişe duyulan ülkeler” listesine yeniden dâhil etmesine tepki gösterdi. Trump’ın Nijerya’yı “dini hoşgörüsüz” olarak nitelendirmesinin gerçeği yansıtmadığını belirten Tinubu, bu değerlendirmenin hükümetin tüm Nijeryalıların din ve inanç özgürlüğünü korumaya yönelik samimi çabalarını göz ardı ettiğini kaydetti.
Nijerya Devlet Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada da Tinubu’nun önümüzdeki günlerde Nijerya’da Hristiyan soykırımı iddialarını görüşmek üzere Trump ile bir araya geleceğini söyledi. Açıklamada “toplantının terörle mücadele işbirliğine odaklanacağı ve Nijerya’daki terör saldırılarının doğası hakkındaki yanlış anlamaları açıklığa kavuşturacağı” kaydedildi.
MEZHEPSEL ÇATIŞMA
Afrika ülkesi Nijerya’da 220 milyon nüfusun yaklaşık yarısını oluşturan Hristiyanlar çoğunlukla ülkenin güneyinde yaşarken kuzeydeki nüfus ağırlıklı olarak Müslüman. Nijerya, 2009’dan bu yana IŞİD’in Afrika kolu olan Boko Haram’ın saldırılarıyla şiddetlenen mezhep çatışmaları nedeniyle on binlerce kişi ölürken 2 milyondan fazla kişi yerinden edildi.
Hristiyanlar saldırıların hedefleri arasında yer alsa da uzmanlar, silahlı grupların çoğunlukla Müslümanların yaşadığı kuzey kesimleri hedef aldığını belirtiyor.
Geçen yıl yaklaşık bin ABD askerinin bölgeden çekilmesinin ardından Washington’ın Nijerya’daki askeri varlığı önemli ölçüde azalmıştı. Kıtadaki en büyük askeri üsse ev sahipliği yapan Doğu Afrika ülkesi Cibuti’de 5 binden fazla Amerikan askeri bulunuyor.
PETROL VE MADEN ZENGİNİ
Küresel jeopolitik ve ekonomik rekabet kızışırken ABD, özellikle geleneksel Batılı sömürgecilerin kovulduğu Afrika’da Çin ve Rusya gibi küresel aktörlerin artan etkisini dengelemeyi amaçlıyor. Afrika’nın en kalabalık ülkesi olan Nijerya, kıtanın en büyük petrol ve doğalgaz üreticisi konumunda. ExxonMobil, Chevron gibi ABD merkezli enerji devleri, Nijerya’daki petrol sahalarında uzun vadeli sözleşmelere sahip.
Nijerya ayrıca, Çin ve ABD arasındaki küresel rekabetin merkezine oturan, teknolojiden savunma sanayisine, elektrikli araçlardan rüzgâr türbinlerine kadar her alanda kritik öneme sahip nadir toprak elementleri açısından zengin bir ülke. Pekin yönetimi ile altyapıdan madenciliğe ve savunmaya kadar birçok alanda milyarlarca dolarlık anlaşması bulunan Nijerya, Çinli yatırımcılardan lityum işleme sektörüne 1,3 milyar dolar yatırım aldı.
∗∗∗
MOSKOVA’DAN CARACAS’A DESTEK
Trump yönetiminin “uyuşturucuyla savaşı” bahane ederek askeri müdahale tehdidi altındaki bir diğer bölge olan Latin Amerika ve Karayipler’de de gerilim tırmanıyor.
Washington’ın müdahaleye hazırlandığı iddialarının ardından Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD’nin Karayipler bölgesindeki askeri hareketliğine ilişkin “Dünyanın en büyük petrol rezervine sahip olduğumuz için bizi hedef alıyorlar” dedi. Başkent Caracas’taki Miraflores Sarayı’nda düzenlenen “Barışı Savunmak İçin Büyük Karayipler Parlamenter Buluşması” kapsamında konuşan Maduro “Eğer Venezuela’nın 30 milyon hektarlık ekilebilir arazisi olmasaydı, bulunduğu stratejik konumda yer almasaydı ve dünyanın en büyük petrol ile dördüncü büyük doğalgaz rezervine sahip olmasaydı, belki de adımızdan bile söz etmezlerdi” diye konuştu.
Washinton’ın uluslararası medyayı manipüle ederek “Venezuela’ya karşı bir savaşı meşrulaştırmak için bir anlatı dayattığını” kaydeden Maduro, bölge ülkelerine “Venezuela’nın bağımsızlık, egemenlik ve barış hakkı için verdiği mücadele tüm Amerika kıtamızın mücadelesidir” sözleriyle seslendi.

MOSKOVA’DAN DESTEK
Amerikan Washington Post, ABD belgelerine dayandırdığı haberinde Venezuela’nın ABD’nin artan askeri tehditlerine karşı Rusya, Çin ve İran’dan askeri destek istediğini iddia etmişti. Belgelerde, Maduro’nun Karayipler’deki Amerikan güçlerinin artan varlığı karşısında “savunma radarları, uçak modernizasyonu ve füze desteği” talep ettiği belirtilmişti.
Kremlin Sözcüsü Peskov ise WP’nin haberine ilişkin sorulara “Venezuela’daki dostlarımızla temaslarımız sürüyor. Aramızda çeşitli anlaşmalar mevcut” yanıtını verdi. İki ülke, 21 Ekim’de “Stratejik Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması” imzalamıştı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova da ABD’nin Karayipler’de “uyuşturucuyla mücadelede” askeri güç kullanmasını şiddetle kınadıklarını belirtti. Rusya ve Venezuela arasındaki ilişkilerin, stratejik ortaklık kapsamında tüm alanlarda geliştiğini belirten Zaharova, “Savunma kabiliyetinin güçlendirilmesi ve güvenliğin sağlanmasıyla ilgili konular, ülkelerimizin ilgili bakanlıklarının yetki alanındadır. Venezuela yönetimini ulusal egemenliğin savunması konusunda destekliyoruz” dedi.




