Uzak bir gelecekte… Ölüm kaygısının olmadığı, spiritüel ve existansiyalist sancıların yaşanmadığı, siyasetin, dinin, felsefenin, sanatın konuşulmaya gerek olmadığı bir dünya. İdeolojik çağrıların, iyilik teklifinin anlamsız olduğu, emek ve hak kavramlarına yabancılaşmış, üretmeyen (ve belki de tüketmek için bile varolamayan) bir insan yaşamı. Ölümünüzle sonuçlanmış bir kazanın ardından, biyolojik bedeniniz yerine mekanik bedeninizin var olduğu bir dünya. Kısacası, hedonist-seküler ve tradisyonelist kültürün yok oluşu.
Evet, hepimiz güleriz bu senaryoya ”Robotlar yönetecek bizi!” yada ”Yapay zekanın gelişimi insanlık için bir tehdit!” söylemlerine. Fakat, çok da uzakta olmadığının artık az çok farkındayızdır hepimiz (umarım) Ellerimizdeki akıllı telefonlara, masalarımızdaki bilgisayarlara; kısaca bu makaleyi okumanıza vasıta olan herhangi bir cihaza günde kaç saat ayırdığınızı bir düşünün…
Şarjı azaldığında ”Cihazın şarjı bitti!” yerine, (Türkçe’nin alameti farikasıdır) ”Şarjım bitti!” diyoruz, bir cihaz daha ne kadar ele geçirebilir sizi? Ellerimizdeki cihazlar, yüksek belleklere (hafıza kartı) ve işletim gücüne (ram ve işlemci) sahipler, fakat insan olmak bizi bu cihazlardan da ayırıyor. Temel farkımız şu: Ellerimizdeki cihazlar bizden çok daha fazla bilgiyi depolayabilirler. Sıfırları aşırı uzun matematiksel bir işlemi anında çözebilirler. Herşeyi, eksiksiz ve pürüzsüz kaydedebilir ve gösterebilirler. Fakat, belleğinde bulundurduğu bir filmin repliğiyle, Nietzsche’nin herhangi bir aforizması arasında bağ kuramaz, yani us‘dan yoksundur. Gel gör ki, benim bu makaleyi yazmak istememe sebep olan,National Geographic – Homo sapien 2.0 belgeselindeki uzmanlar, us’un da teknolojiyle mümkün olabileceğini söylüyorlar. Yani bilgisayarınız, Marx’ın diyalektik materyalizmi ile Nietzsche’nin Übermensch’i arasında bağ kurup, felsefi çıkarımlar yapabilecek (Tabi ne kadar güzel bir kuram olur, tartışılır), özetle: Star Wars’da ki C-3PO gibi.
Tabiatın, insanlığa verdiği hedonist kültür yok olacak. Artık cinsellik bizlere haz vermeyecek, araştırmak haz vermeyecek, güç haz vermeyecek. Keşfetmek (ki o ne kadar sürer meçhul) belirli bi süre haz verecektir, fakat sonra bütün büyüsünü yitirecektir… Bir zamanlar fiziksel güç ön planda iken, günümüzde bilgi gücü ön plandadır. Misal Kafka’nın şu meşhur sözünü hatırlayabiliriz: ”Beyinlerimiz savaşsın isterdim; ama görüyorum ki silahsızsınız.”
Eğer bu teknolojik devrim çağı sizleri ürpertiyorsa, ürpertmesin. Ne de olsa bu makaleyi okuyacak olan insanlar ağırlıklı olarak Türkiye’de yaşadıkları için, bu tarz teknolojik devrimin sizleri ürpertmesine gerek yok, nede olsa yerli akıllı cihazların parçaları bile ithal ediliyor.
Bu konu sizlere önemsiz gelmesin, boş gelmesin, imkansız gelmesin. Yaşı 50-40 ve üzeri olanlar hatırlayacaktır; Star Trek dizisinde mürettebatın kullandığı teknolojik aletler (Tablet, dijital monitörler, hologramlar vs.) bugün hepimizin ulaşabileceği şekilde, hayatımızda mevcut. Ama gelip görelim ki, teknolojik gelişmelerden bigane kalan 3. dünya ülkesi vatandaşları; gafletten gülerler bu tip şeylere.
Ve daha fazlası için: Elysium (Film) Geleceğe doğru - Homo Sapien 2.0 Karl Marx - Kapital okumadım ve okumam fakat: Yuval Noah Harari - Homo deus