Daily Telegraph gazetesi, kamuoyu yoklamalarının birinci parti gösterdiği Muhafazakar Parti’nin lideri David Cameron’un seçmenlere yaptığı “Umudu seçin, korkunun galip gelmesine izin vermeyin” çağrısını öne çıkarıyor.
Gazete, ana muhalefet liderinin, kampanyanın son gününde diğer liderler gibi kararsızları hedef aldığını, ‘ekonomiyi düzlüğe çıkarma, sosyal sorunlara çözüm üretme ve temiz siyaset’ vaadinde bulunduğunu yazıyor.
Daily Telegraph, David Cameron’un 18 yıl aradan seçim kazanan ilk Muhafazakar Parti lideri olmayı hedeflediğini, bunun son 40 yılın en çekişmeli seçimi olacağını belirtiyor.
Gazete, kamuoyu araştırmalarına dayanarak daha önceki seçimlerde, seçmenlerin yüzde 20’sinin son haftada karar verdiğini, bu kez bu oranının yüzde 40 civarında olduğunun tahmin edildiğine dikkat çekiyor.
Independent gazetesi de, Muhafazakar Parti’nin sandıktan birinci parti olarak çıksa da, tek başına mecliste hükümet kuracak çoğunluğu elde etmesinin beklenmediğini aktarıyor.
Gazete, Başbakan Gordon Brown’ın bu görevde kalmasının kararsızlara bağlı olduğunu belirtiyor. Independent‘a göre İşçi Partisi’nin ileri gelenleri, Liberal Demokrat Parti’ye desteğin azalmaya başladığını öne sürerek üçüncü parti olma ihtimallerinin ortadan kalktığına inanıyor.
Daha önce Muhafazakar Parti’yi desteklediğini açıklayan Times gazetesi ise “Ulusun kaderi” manşetinin altında şöyle diyor:
“Times oyunu zaten kullandı. Oyunuzu nasıl kullanacağınızı söylemek bize düşmez. Biz sadece ne düşündüğümüzü söylüyoruz. Önümüzdeki dev ekonomik sorunlara en iyi Muhafazakarların çözüm üretebileceğini düşünüyoruz. Şimdi söz sırası seçmenlerde. Yeni hükümetin ekonomiyi nasıl yönlendireceği ülkenin geleceği açısından belirleyici olacak. Parti liderleri ve medya, her zaman seçimlerin önemini biraz abartır. Ama bu kez durum farklı. Çünkü bu seçim, gerçekten İngiltere’nin kaderini belirleyecek.”
Piyasaların beklentisi
Financial Times gazetesi, piyasaların Muhafazakar Parti’nin güçlü bir hükümet kurma beklentisinde olmasına karşın anketlerin hala hiçbir partinin çoğunluk sağlayamayacağı bir parlamentoya işaret ettiğine dikkat çekiyor.
Gazeteye göre, İngiltere’nin bütçe açığı 250 milyar dolar civarında. Bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 11’den fazla. Bu anlamda İngiltere’nin durumu, Yunanistan’ınkinden kötü. Ama yatırımcılar, güçlü bir hükümetin krizi aşabileceğine inanıyor. Fakat hiçbir partinin çoğunluğu elde edemediği bir parlamento, bu havayı değiştirebilir.
Hükümet senaryoları
Daily Telegraph, partilerden birinin parlamentoda çoğunluğu sağlayamaması durumunda olabilecekleri şöyle sıralıyor.
Eğer Muhafazakarlar en fazla sandalyeyi elde eder ama çoğunluğu sağlayamazlarsa, Kuzey İrlandalı milletvekillerinin dışarıdan desteğiyle bir azınlık hükümeti kurabilir.
İşçi Partisi, hiçbir grubun çoğunluğu elde edemediği bir parlamentoda az farkla ikinci olursa, Liberal Demokratlar’a bakanlıklar vererek ve seçim sistemini değiştirmeyi kabul ederek, iktidarını sürdürebilir.
Ama İşçi Partisi açık farkla ikinci olursa, Gordon Brown istifa edebilir ve David Cameron hükümeti kurmakla görevlendirilebilir.
Guardian yazarı Timothy Garton Ash ise, Liberal Demokratlar’ın seçim sistemini değiştirme sözü verdiğini anımsatarak seçmenlerin, sıradan bir seçimle, tüm seçimleri değiştirebilecek bir seçim arasında tercih yapması gerektiğini söylüyor.
‘Avrupa’nın geleceği tehlikede’
Guardian, Yunanistan’da sendikaların hükümetin kemer sıkma önlemlerine tepki olarak düzenlediği protesto eylemlerinde yaşanan olaylarla ilgili haberinde Atina’nın dün savaş alanına döndüğünü yazıyor. Gazeteye göre, başkentte yaşayan bir Iraklı Kürt, ‘dünkü çatışmaların Kerkük’te yaşadıklarını hatırlattığını’ söylüyor.
Guardian, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in krizin Avrupa Birliği’nin geleceğini tehdit ettiğini söylediğini aktarıyor ve Yunanistan’ın kabaran borçları ve Avrupa’nın bu ülkeye sunduğu kurtarma paketi üzerindeki tartışmaların, Avrupa Birliği ve Almanya’nın öncülük rolüyle ilgili temel sorunları su yüzüne çıkardığını belirtiyor.
Karzai’nin barış planı
Guardian gazetesi, dış haberler sayfasında ise Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai’nin Taliban’ı silah bırakmaya ikna etmek için hazırladığı barış planının ayrıntılarına yer veriyor.
Karzai’nin Washington ziyareti sırasında Amerikan Başkanı Barack Obama ile ele alacağı bu önerilerin ay sonunda açıklanması bekleniyor.
Gazete, plan çerçevesinde, silah bırakmaları halinde Taliban liderlerine üçüncü bir ülkeye gönderilme teklifi yapılacağını, 160 milyon dolar harcanarak binlerce militana iş imkanı yaratılacağını belirtiyor. Söz konusu belgede, direnişçiler için “Öfkeli kardeşlerimiz” ifadesi kullanılıyor.