68 Kuşağı’nın ve devrimci hareketin önderlerinden, ‘ser verip sır vermeyen yiğit’ olarak tarihe kazınan İbrahim Kaypakkaya 18 Mayıs 1973’te Diyarbakır Cezaevi’nde işkence sonucu hayatını kaybedeli tam 52 yıl oldu.
Partizan ve Sosyalistler Meclisler Federasyonu ortaklığında katledilişinin 52. yılında İbrahim Kaypakkaya Dersim’de anıldı.
Salona, ‘Katledilişinin 52. yılında komünist önder İbrahim Kaypakkaya yaşıyor, savaşıyor’ pankartı asıldı. Anmaya Dersim’deki siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri ile çok sayıda yurttaş katıldı. Anmada, Partizan, Sosyalist Meclisler Federasyonu, İnsan Hakları Derneği ve Emek Partisi temsilcileri İbrahim Kaypakkaya’ya dair konuşma yaptı. Konuşmaların ardından sanatçı Raber Diler’in okuduğu şarkılarla anma sona erdi.
4 AY BOYUNCA SORGU
TKP/ML faaliyetlerinin yoğunlaştığı Dersim’de mücadele ederken, 24 Ocak 1973’te Vartinik mezrasında bir köyde kaldıkları sırada etrafları kolluk kuvvetleri tarafından sarılan Kaypakkaya, boynundan saçma kurşunlarıyla vuruldu. Beş gün kadar dağda yaralı saklanan Kaypakkaya, yiyeceğinin kalmaması üzerine indiği köyde Cafer Atan isimli bir öğretmenin ihbarı sonucu yakalandı.
Yaralıyken kasıtlı olarak saatlerce yürütülmesinin sonucu olarak parmakları hissizleşti ve hastanede reddetmesine rağmen 20 Şubat 1973’te ayak parmakları kesildi. Kaypakkaya dört ay boyunca süren sorgulaması sırasında defalarca işkenceye maruz bırakıldı. Mahkemeye çıkartılmasına az bir zaman kala, görgü tanıklarına göre 16 Mayıs 1973’te son bir kez sorguya götürüldü ve 18 Mayıs 1973’te yaşama veda etti. Ölüm sebebi ise kayıtlara ‘intihar’ olarak geçti.
Oğlunu görmeye gelen babasına ertesi gün cansız bedeni teslim edildi. Babası Ali Kaypakkaya, daha sonra oğlunun cenazesini teslim almaya gittiği zaman yaşadıklarını şöyle anlatmıştı: “Oğlumun cenazesini aldım. Taşıması için bir hamal tuttum, ücreti 5 liraydı. Hamal sordu; ‘Bu nedir amca?’ ‘Oğlum’ dedim, ‘Solcu, öğrenci. İşkencede öldürüldü.’ Hamal ağladı, parayı da almadı. ‘Kalsın’ dedi.”