Hükümet medyası önce „FETÖ iç savaşın çıkması için Öcalan’ı öldürmek istedi“ haberleri yaptı ardından da „FETÖ, KCK’ye sus payı için Öcalan’ı Kandil’e kaçıracaktı“ dediler.
İmralı’da o gece neyin yaşandığını Hükümet dışında kimse bilmiyor.
Öcalan yaşıyor mu?
Bilmiyoruz.
Bilenler de kamuoyundan ve ailesinden gizliyorlar. Kürt kurumları ve siyasetçileri defalarca hükümete Öcalan ile görüşmek istediklerini ve kamuoyunun bu konuda aydınlatılmasını istediler. Hükümet her seferinde ‘sağlık durumu iyi ve hayatta’ açıklaması dışında kapıları kapattı.
Kürt siyasetçileri, ‘Öcalan’ın hayatta olduğunu görmek istiyoruz. Ondan iki cümle duymak istiyoruz. Eğer görmezsek 50 kişiyle açlık grevi yapacağız’ dediler. Hükümet bu çağrıya kulaklarını kapattı. Selma Irmak, Ferhat Encü, Sebahat Tuncel, Berfin Emektar ve 46 Kürt siyasetçi 5 Eylül 2016’dan bu yana açlık grevindeler.
Açlık grevi eylemcileri Öcalan’dan iki cümle duymak istiyorlar. Aynı taleple Türkiye Cezaevlerindeki Kürt tutsaklar 15 Eylül’de açlık grevine başlıyacaklar.
2013 Newroz’un da Diyarbakır’da startı verilen çözüm süreci için kapı yine bir açlık greviyle açılmıştı. 2012 Eylül ayında Öcalan üzerinde o zaman olan tecritin kalkması için Selma Irmak ve binlerce Kürt tutsak açlık grevi yapmıştı. Eylemler bir süre sonra dışarıya sıçramıştı. Hükümet o gün açlık grevcilerinin seslerine duyarlı kalmıştı.
Kamuoyu ve Kürt siyasetçileri hükümetin aynı duyarlılığı göstermesini bekliyorlar. Bedeninin ihtiyacı olan protein ve yağları almama eylemi çok eski.
Türkiye açlık greviyle 8 Nisan 1950 yılında Nazım Hikmet’le tanıştı. Hikmet o zaman haksız tutukluluğun kalkması için açlık grevi yapmıştı. Celal Bayar Yassıada yargılamaları sonunda tahliye edildikten sonra 1963’de yeniden tutuklanınca durumu protesto için 3 gün açlık grevi yaptı. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan Nisan 1972’de 2 gün açlık grevi yaptılar. 1980’de Metris, Mamak ve Diyarbakır Cezaevlerin de açlık grevleri oldu. 14 Temmuz 1982’de Diyarbakır Cezaevi’nde baskıları protesto için yapılan açlık grevin de Kemal Pir, M.Hayri Durmuş, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek yaşamlarını yitirdi.
Tarihçiler dünyada ilk açlık grevinin Roma döneminde yaşandığını söylüyorlar. İmparator Tiberius tarafından işkence ve baskı yaygın olarak yapılıyor. Tiberius’un yakın arkadaşı olan Nevra bu baskı ve işkenceye karşı açlık grevi yapar. Nevra, ölümünün yakın arkadaşını sarsacağına ve yaptıklarında geri adım atıp sorgulama yapacağına inanmaktadır. Yine çok eski zamanlarda kişi kendisine haksızlık yapan zenginin kapısının eşiğinde kendini aç bırakırmış. Amaç suçluda utanç oluşturmak ve kamusal baskıyla adaleti sağlamaktır. Örneğin Hindistan’da aç kalarak protesto M.Ö 750’ye kadar gidiyor. Bununla amaç toplumun adaletim yerine gelmesi için toplumun harekete geçmesini sağlamaktır. Mahatma Ghandi 1922-30-33 ve 42’de her tutuklandığında mesajını iletmek için açlık grevi yaptı. Irlanda’da Bobby Sands ve 10 arkadaşı 1980’de cezaevinde yaptıkları açlık grevinde hayatlarını kaybettiler. Dublin’de tutuklu Thomas Ashe 1920 yılında Mountjoy Hapishanesi’nde açlık grevi yaptı ve öldü.
Diyarbakır’da 50 Kürt siyasinin protein ve yağ almama eylemi 5’inci gününde. Açlık grevi demokratik bir eylem biçimi. Kendisi dışında kimsenin vücut bütünlüğüne dokunmuyor ve zarar vermiyor. Kimsenin yaşam alanını işgal ermiyor.
HDP, DTK, DBP ve Kürt demokratik kurumlarının çabaları sonuçsuz kaldı.
Bu keyfiliğe ve hukuksuzluğa karşı yapılmak istenen basın açıklamaları, yürüyüşler ve mitingler OHAL kararnameleriyle engellendi. Sokak ve meydanlara çıkmak yasaklandı. Siyaset yapma şansı ellerinden alınan siyasetçiler bedenlerini aç bırakarak topluma ve hükümete mesaj iletmeye çalışıyorlar. Kürt siyasetçiler çaresiz kaldıkları için bu şekilde harekete geçtiler.
Hükümet biran önce İmralı’nın kapılarını Öcalan’ın ailesine ve avukatlarına açmalıdır.
Kürt siyasetçiler Öcalan’ın hayatından endişeliler. Bu Türkiye’de gerilimi arttıran bir faktör.
İmralı’nın kapıları açılmazsa Selma Irmak ve 49 arkadaşının sağlığı ve hayatları tehlikeye girecek.
50 Kürt siyasetçinin seslerinin duyulması ve mesajlarının karşılık bulması için çaba gerekiyor.
Yoksa yarın geç olabilir…!