Nürnberger Nachrichten gazetesi bugünkü yorum sütunlarında Euro Bölgesi krizini ve AB’de euronun istikrarının korunması için planlanan adımları değerlendiriyor:
“Yunanistan krizinde şayet bu yılın başında gereken adımlar atılmış olsaydı, Euro Bölgesi krizine dönüşmeyecekti. Avrupa hükümetleri hazırladıkları Euro Bölgesi Koruma Planı’nın beklenen etkiyi yaratmamasına şaşırmamalı. Borçlulara, yeni borçlarla yardımcı olunacağının duyurulması, spekülatörleri ikna etmedi. Spekülatörler ancak bütçelerin revize edilmesiyle püskürtülebilir.”
Münster kentinde yayımlanan Westfälische Nachrichten gazetesiyse Euro Bölgesi kriziyle birlikte Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Avrupa Birliği karar mekanizmalarındaki rolünü irdeliyor:
“Angela Merkel, iç siyasette köşeye sıkıştığı dönemlerde şimdiye kadar uluslararası boyuttaki performansıyla puan toplayabiliyordu. Ancak Avrupa’da artık ‘Bayan Hayır(!)’ hakkında övücü söylemler yükselmiyor. Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin baskısıyla aslında hiç istemediği, ‘Avrupa Merkez Bankası’nın bağımsızlığına şüpheyle yaklaşan ortak bir ekonomi yönetimini’ kabullenmek durumunda. Merkel’in Almanya’daki şu anki pozisyonu da pek iç açıcı değil. Başbakan, Federal Eyalet Temsilcileri Meclisi’nde çoğunluğu kaybederken, belki de en deneyimli kriz yöneticilerinden Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble’den de oluyor.”
Düsseldorf merkezli ulusal gazetelerden Westdeutsche Zeitung ise İngiltere’de Muhafazakârlar ile Liberallerden oluşan yeni koalisyon hükümetini bekleyen zorluklara dikkat çekiyor:
“Cameron ve Clegg ekibini en çok zorlayacak şey, Yunanistan’ınkilerle kıyaslanabilecek devasa borçlar olacaktır. Hükümetin İngiliz kamuoyunu, ülkenin yıllarca aslında standartlarının çok üstünde yaşadığını ve bu çıkmazdan ancak sıkı bir tasarruf programıyla çıkabileceği konusunda ikna etmesi gerekiyor.”
Almanya’da Federal Yargıtay, kablosuz internet konusunda önemli bir karar aldı. Hatlarına şifre koymayarak suça davetiye çıkaranlar, 100 euroya kadar para cezasına çarptırılabilecek. Mitteldeutsche Zeitung’un karara ilişkin yorumu şöyle:
DW Türkçe