Guardian, Kuzey Kore’de iktidardaki İşçi Partisi’nin 65. kuruluş yıldönümü kutlamalarının gösterişli törenlerle gerçekleştirildiğini aktarıyor bu sabah.
20 bin piyade, denizci ve hava kuvvetleri mensubunun katıldığı, roketlerin, dev füzelerin, silahların sergilendiği ve rengarenk kostümler içinde kadınlı erkekli binlerce kişinin görev aldığı kutlamalar, 24 milyon Kuzey Koreli’ye naklen yayınla ulaştırıldı.
Ancak meydandaki gösteriden belki de daha çok ilgi çeken Kuzey Korelilerin yeni liderlerini uluslararası kamuoyuyla birlikte görmeleri oldu.
Guardian, törenin etkinliklere babasıyla birlikte katılan, genç general Kim jong-un’un konumunu güçlendirmeyi ve önce ordu gelir politikasını pekiştirmeyi hedeflediğini kaydediyor.
Töreni başyazısında irdeleyen Times gazetesi de, Pyongyang’daki resmi geçidi ”saçmalık” olarak niteliyor ve ”bu saçmalığın dikkatleri Kuzey Kore’nin trajedisinden başka yöne çevirmesine izin verilmemeli” diyor:
”Kim Jong-İl rejimi, acımasız baskıyla ekonomik başarısızlığın karışımı. Ülkenin 1990’larda gıda dağıtım sisteminin çökmesi, bir milyon kişinin hayatını kaybettiği kıtlıkla sonuçlandı. Çin sınırından kaçmaya çalışanlar vurulma tehlikesiyle karşı karşıya. Bir gün bu rejim devrildiğinde ortaya çıkacaklar, insanların maruz kaldıkları acıların boyutları felaket tanımının bile çok ötesine geçecek. Dün gerçekleştirilen askeri tiyatro güçten çok zaaf ve trajedi şovu; iflas etmiş bir devletin yersiz bir savurganlığıydı.”
İsrail’in ‘ırkçı planı’ ve barış
İsrail kabinesinin dün aldığı kararla, bu ülkenin vatandaşlığını almaya hak kazananlara ”devletin Yahudi niteliği”ne bağlılık yemini ettirme girişimi Guardian‘ın başyazısında irdeleniyor bu sabah.
”Bu ayrımcı bir düzenleme” diyor Guardian ve bazı Filistinlilerin teklifi ”ırkçı” olarak nitelediklerini anımsatıyor.
İsrail’in Yahudilerin ve diğer bütün vatandaşlarının devleti olabileceğini kaydeden gazete, ”ama asla bir Yahudi devleti olamayacağının” altını çiziyor:
”Hükümetteki bir İşçi Partili bunu korkunç bir hata olarak niteledi. Bu hatadan fazla bir şey. Hata, yanlış hesap yapmaktır, burada ise tasarlanmış bir plan var. Amacı, sınırların belirlenmesi ve Kudüs’ün bölünmesinden sonra Filistinlilerin egemen İsrail topraklarına geri dönüşüne ilişkin müzakere başlığına önleyici bir müdahale bu adımın. Mahmud Abbas da bu mültecilerden.”
”Eğer Netanyahu, yerleşim merkezi inşaasını dondurmazsa, İsrail’in bulabileceği en esnek müzakereci olan Abbas istifa tehdidinde bulundu. Filistin yönetimini lağvedip Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşmiş Milletler’den bağımsız Filistin devletini tanımalarını isteyeceğini duyurdu. Netanyahu, sadece bunu hızlandırıyor. Bu gerçekleştiğinde de dünyaya hizmet etmiş olacak. Gelecekteki vatandaşları barışı beceremeyen bir devlete bağlılık yemini ediyor olacaklar.”
Başarısız rehine operasyonu sorgulanıyor
Times gazetesi ise, Afganistan’da 13 gün önce kaçırılan İngiliz yardım görevlisinin kurtarma operasyonunda ölümüyle ilgili ayrıntıları aktarıyor okurlarına.
”Rehineyi öldüren ölümcül kucaklama” başlığıyla duyurduğu haberinde gazete 36 yaşındaki Linda Norgrove’u kurtarmak üzere operasyona girişen Amerikalı komandoların helikopterle indirme yapmasının ardından genç kadının yakınındaki eylemcinin İngiliz yardım görevlisini kendine doğru çekip üzerindeki patlayıcıyı infilak ettirdiğini kaydediyor.
İngiliz donanmasına korsanlar suçlaması
Daily Telegraph, İngiltere ile Arjantin arasında Falkland adaları nedeniyle yeni bir diplomatik krizin kapıda olduğuna işaret eden bir habere yer veriyor sayfalarında.
Arjantin Devlet Başkanı, İngiliz donanmasını ”korsanlara” benzetmiş, İngiliz hükümetinin tavrını ise, ”emperyal güç” gibi davranmakla suçlamış.
Christina Fernandez de Kirchner, twitter üzerinden gönderdiği mesajda İngiliz Savunma Bakanlığı’nın adanın çevresinde askeri tatbikatlar yapma planlarını sert şekilde eleştiriyor ve ülkesinin İngiltere’nin Atlas Okyanusu’nun güneyini askerleştirme çalışmaları” nedeniyle Birleşmiş Milletler’e şikayette bulunduğunu aktarmış.
Gelişmeleri ”ciddi, çok ciddi” olarak niteleyen Arjantin liderinin bu mesajları daha sonra twitter hesabından silinmiş, ama silinene kadar çoktan yüzlerce twitter kullanıcısı tarafından sanal ortamda yayılmış.
Kur savaşları ekonomik iyileşmeyi tehdit ediyor
Financial Times, manşetinden duyurduğu haberinde ”ekonomi konusunda küresel çatışma” başlığını kullanıyor.
Uluslararası Para Fonu’nun yıllık toplantısının döviz kuru konusunda yaşanan uzlaşmazlığın herhangi bir çözüme bağlanmadan dağıldığına dikkat çeken Financial Times, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasındaki anlaşmazlığın karşılıklı suçlamalarla derinleştiğini kaydediyor.
Washington yönetimi Çin’i para biriminin değerini yapay bir şekilde düşük tutmakla, Çin ise, Amerika Birleşik Devletleri’ni gelişmekte olan ülkelerde istikrarsızlık yaratacak para politikaları izlemekle suçluyor.
Financial Times, iki ülke arasındaki uzlaşmazlığın küresel ekonomik iyileşme beklentilerini zayıflattığına dikkat çekiyor.
Koalisyonda üniversite harcı çatlağı
İngiltere’de hükümetin üniversite harçlarıyla ilgili izleyeceği strateji giderek koalisyonun geleceğini tehlikeye atacak bir tehdide dönüşüyor.
Hükümetin incelemekte olduğu bir raporda, halihazırda 3,290 sterlinle sınırlandırılmış olan yıllık üniversite harcının arttırılması tavsiyesinde bulunuluyor.
Üniversitede yıllık öğrenim bedelinin 7 bin sterlinin üzerine kadar çıkabileceğinden bahsediliyor.
Indepedent, bu öneriyi yaşama geçirme girişimlerinin hükümette krize neden olacağı görüşünde.
Zira, koalisyon ortağı Liberal Demokratlar seçim kampanyaları sırasında harçların bırakın arttırılmasını, tersine kaldırılacağı vaadinde bulunmuşlardı.
