Bölge kentlerinde ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında Şırnak’tan göç eden aileler, 90’lı yıllarda evlerini terk etmek zorunda kalan yakınlarıyla aynı kaderi paylaştı. Kimi aileler, yıllar önce Adana’nın Karataş ilçesine bağlı Karagöçer köyüne gelip, kurdukları çadırlarda kalan akrabalarının yanına yerleşti.

Buradaki yakınlarının yanına sığınan ailelerden biri de Demir ailesi. Cizre’nin Nur Mahallesi’nde yaşayan ve sokağa çıkma yasakları sırasında evlerinin yıkıldığını söyleyen Meryem Demir, ailesiyle birlikte 3 yıl önce Karagöçer’e gelip çadırda kalmaya başladığını anlattı. Cizre’de yaşananlara tanık olduğunu söyleyen Demir, bu tanıklığını “Evimiz Nur Mahallesi’nde yolun üzerinde, savaşın tam ortasındaydı. 40 gün boyunca evimizde kaldık. Çocuklarımla birlikte iken havan topu isabet eden evimizin yarısı yıkıldı. Bize bir şey olmadı ama komşularımız yaralandı. Saldırıdan sonra komşumuzun evine gittik. Evin içinde sığınak tarzı bir şey yapmıştık. 20 kişi orada kalıyorduk. Orada kendimize zor şartlar altında yemek yapmaya çalışıyorduk. Ne su vardı ne elektrik ne de soba. Battaniyelerin içinde yatıp kalkıyorduk. Çok zordu” dedi.

‘HEPİMİZİN PSİKOLOJİSİ BOZUK’

Kimi akraba ve komşularının yaşamını yitirdiği kentten çıktıktan sonra Karagöçer’de yaşayan akrabalarının yanına geldiklerini belirten Demir, 4 ila 5 bin TL bir masrafla kendilerine derme çatma bir çadır kurup, elektrik ve su çektiklerini anlattı. Tanık oldukları savaşın yol açtığı travmayı ise geçen zamanda halen üzerlerinden atamadıklarını ifade eden Demir, “Hepimizin psikolojisi bozuk. Orada yaşadıklarımız halen taze” dedi.

‘ÇADIRDA YAŞAMAK ZOR’

Şırnak’ın çevre köyü olan Deregül köyünden ailesiyle birlikte göç etmek zorunda kaldıklarını söyleyen Songül Işık da, bir çadırda 7 kişi katıldıklarını ve eşinin tarlaya gidip çalıştığını anlattı. Işık, “Ben tarlaya gitmiyorum, çocuklara bakıyorum ve çadırdaki işleri yapıyorum. Köyümüz yıkılmadı ama Şırnak yıkıldı. İş olmadığı için buraya geldik. Eşim tarlalarda çalışıyor. Çadırda yaşamak zor. Ama yaşamak zorundayız” dedi. (Mezopotamya Ajansı)