Arkadaşlarımızın ayrılmasına…
Ayrılığın arkadaşlarına…
Arka taşlığın günahsızlarına…
Günahsızlığı taşlayanlara…
Dağkapı’ya…
Mardinkapı’ya…
Urfakapı’ya…
Roj’a…
Üzdüler mi seni Roj?
Yüzünün kenarında astı mı kendini Azize?
Yoksa sen mi şaşırttın onu da kapadı şehrini bir zindan diye gülüşlerinin üstüne?
Ağır mı ayrılık?
Kalbin bir savaş alanı mı?
Şimdi darabasını açtığın bu ayrılığın
Hesapları karışmış…
Ters yüz olmuş bir Diyarbekir’de…
Kime ne diyeceksin Roj, senin hayatın verilmiş ellere senin evvelinde…
Kimin duvarına tosladın da kırdın aynanı böyle?
Kimi kırdın beraberinde kendinle?…
Üç tarafı itiraflarla dolu bir sırrı gizliyordun!
Şimdi dört tarafı Azize’sizlikle çevrili bir zindandasın!
Diyar’ın hırçın oğlu ax u aman!
Ben sana daha ne diyeyim?
Kax!
BenuSen’e gidax!
Surların dibinde ağlamanın vaktidir…
Sen bir aşka
Ben bir dosta…
Gün olur sabah olur Roj…
Anlarız nereye uzattığımızı ellerimizi…
Şimdi ne ben sana neler olduğunu anlatabilirim.
Ne de sen niye olmadığını nelerin?…
Kax bıremın
İşimize gücümüze acımıza bakax…
Evlad-ı İyal ekmek bekler…
Evine ak
Kalbine ak!
Tevbene ak!
Çektiğin acı günahlarına kefaret
Elemlerine sadaka olsun!
Gün olur devran döner
Azize’de döner…
Dışına değil
İçine inle Roj…
Azize’yi çarşılarda pazarlarda kaybetsen de…
Unutma
İçinde kaybetmedikçe korkma Roj!
Nehirler ona doğru akacak, saçlarını ıslayacak
Nerede tökezlediysen rüyalarında gösterileceksin ona…
Bana gelince…
Ben zaten Qal’u Bela’dan beri ayrıyım o yar’dan!
Şimdi yazsam hikayeni, zannedecekler ki ayırmışlar Diyarbekri bir yardan.
Ah Roj!
Ben herkesin ayrılığını giyinen adam…
Yüzündeki hüzün yüzümdeki hüznümdür!
Kalk evine git Roj!
Kapını kapa…
Işıkları söndür…
Ve kimseye de kızma…
Kapa gözlerini
Kalbinin gözlerini aç
Başka bir nazarla bak bıre…
Başka bir bakışla…
Neyin yanlış gittiğini
Neyin yanlış geldiğinden anlamadıkça
Bir kalbe mezar ekerken diğer bir kalbe hayat ekmenin
Birinin ekmeğinden eksilttiğimiz gülüşümüzü
Diğerinin ekmeğinden kahır olarak geri aldığımızı anlayacağız…
Bu ayrılık başımıza neden geldi Roj?
Cevabı ellerde değil…
Ellerimizde…
‘Başınıza gelen kötülükler kendi ellerinizle işlediklerinizde’
18:49
10 Aralık / Diyarbekir