‘Nefesinizi Nasıl Tutarsınız?’ oyununun hem Yönetmeni hem de Başrol Oyuncusu Murat Daltaban, oyun hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Eylem AYDOĞDU
İstanbul
2016- 2017 ülkenin her bakımdan istenmeyecek yoğunluklar yaşadığı bir zaman dilimi olarak anılması, tiyatro sanatçılarını pes ettirmiyor ve bu yoğunluk tiyatro sahnelerinin işini çoğaltıyor. Adeta gazete veya herhangi bir haber merci haline gelen tiyatrolarda, neredeyse her ay yeni bir oyunla karşılaşıyoruz. Prömiyerler, galalar, hızına yetişemediğimiz tüm olumsuzlukları tarihe kazıma çabalarının en iyi kanıtı olarak sezonun hızına hız katıyor.
Yoğun sahnelerin başında gelen DOT Tiyatrosu da, sahnesinde modernizm ve kapitalizmi farklı ve yeni bir açıdan değerlendirebileceğimiz Zinnie Harris’in yazdığı “Nefesinizi Nasıl Tutarsınız?” oyununa yer veriyor. Oyununun hem Yönetmeni hem de Başrol Oyuncusu Murat Daltaban’dan oyun hakkındaki düşüncelerini aldık:
“Nefesinizi Nasıl Tutarsınız?” Oyununda dünyada birçok ülkenin başına gelen terör, enflasyon, kaçak yoldan göç gibi eylemlerin Avrupalının başına geldiğini görüyoruz. Oyun Avrupalılığın üzerinden neyi eleştiriyor?
Modernizm ve kapitalizm eleştirisi yapıyor. Çok tanıdık bir eleştiri konusunu güncel ve yepyeni bir açıdan hedefe koyuyor. Bir Avrupalı öz eleştirisinden öteye götürüp evrensel bir insan-şeytan, kadın-erkek ilişkisine taşıyor tartıştığı fikri.
Oyun bir uyarı, bir kehanet, ütopyanın distopyaya dönüşme hikayesi… “Avrupalı olmak” fikrini de tartışırken, aynı gemide olduğumuzu söyleyen bir hikaye. Sözünü ettiğiniz Avrupalılık üzerine kitaplar yazılıyor, değerleri sorgulanıyor. Yalnızca kolonyalizm üzerinden çözümlenemeyecek kadar karmaşık, ekonomik, tarihi ve sosyolojik bir konu Avrupalılık. Avrupalının bile sahip çıkamadığı iyiler ve kötüler karmaşası.
‘ŞEYTANIN ASLA BORCU OLMAZ’
Oyunda erk bir iblis var. Neden iblis erkle eşleştiriliyor?
Bence bu sorunun cevabını herkes kendine sormalı, bunun cevabı çok basit!..
Partneriniz Dana’ya sarf ettiğiniz bir cümleniz var ki; günümüzü maalesef çok iyi özetliyor; “Kadınsın, üzerinde kafa patlatacağım bir şey değilsin!” Bu psikolojik şiddeti nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şeytani, alçakça ve aptalca …
İblis Dana’ya karşı oyun boyunca borcunu ödemeye çalışıyor. Neden borcu ödemek için bu kadar çaba sarf ediyor?
Oyundaki kütüphaneci ne diyor? “Şeytanın asla borcu olmaz!” Ticari anlaşmanın atası diye tarif ediyor kütüphaneci şeytanı. İlk alış-verişi kiminle yaptığını ve bedelini düşününce çok anlamlı…
Zinnie Harris’in yazdığı gibi sizce de “Dünya kadınlar için vahşi bir orman” mı?
Evet, ama erkek için de vahşi bir orman, tek fark erkek bunu farkına varacak şuura sahip değil…
Oyunun rejisi size ait ve oldukça hareketli, seyirciyi her an şaşırttığı gibi, oyunu da hep yüksekte tutan bir anlatım söz konusu…
Bir yol ve yolculuk hikayesi anlatılıyor sahnede. Yolu bir tiyatro sahnesinde anlatmak kendi zorluğuyla gelir. Çözümler ararken sahne dinamiği de kendini ortaya çıkardı.