27 kişiye IŞİD üyeliği suçlamasıyla dava açan Savcılık, toplam 138 sivilin yaşamını yitirdiği Diyarbakır, Suruç ve Ankara katliamlarını örgütün Türkiye’ye karşı işlediği eylemler arasında saymadı.
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bağlı Anayasal Suçlar Bürosu Savcılığı, aranan teröristler listesinde yer alan, Ebubekir Kod adlı İlhami Balı’nın da arasında bulunduğu 27 kişiye IŞİD üyeliği suçlamasıyla dava açtı. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede şüphelilerin Ankara Sincan’da ve Konya’da dini eğitim aldıkları ve Suriye’de IŞİD saflarına katıldıkları anlatıldı. Ancak savcılık iddianamede IŞİD’in Türkiye’ye karşı işlediği suçları sıralarken, toplam 138 sivil insanın yaşamını yitirdiği Diyarbakır, Suruç ve Ankara katliamlarını saymadı.
İddianamede “Ülkemizde Niğde Ulukışla’da bombalama eylemi gerçekleştirdikleri gibi ülkemizin Musul Başkonsolosluğu’na baskın yapılarak toplam 49 çalışanın rehin alınması ve Başkonsolosluğumuzun işgali, 2014 yılı içerisinde Musul’daki termik santrale mazot götüren 32 tır şoförünün kaçırılması ve 23 gün boyunca alıkonularak sonrasında serbest bırakılması olayı ile bir astsubayımızın kaçırılması olayı bu örgüt tarafından gerçekleştirilmiş terör eylemleridir” ifadesi yer aldı.
Savcılığın IŞİD’in direkt Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni hedef aldığı eylemleri iddianameye koymasına karşın Suruç, Ankara ve Diyarbakır gibi halkın mağdur olduğu katliamları dosyada örnek göstermemesi dikkat çekti. Oysa Ankara Katliamı Türkiye Cumhuriyeti’nin en kanlı eylemi olarak tarihe geçti. Bu üç olayda toplam 138 kişi hayatını kaybetti. Suruç Katliamı 22 Temmuz’da, Diyarbakır Katliamı 5 Haziran’da, Ankara Katliamı ise 10 Ekim’de gerçekleşti. İddianame ise 27 Ekim’de hazırlandı. Yani savcılığın bu olayları iddianameye eklemesi için yeterince vakti vardı. Üstelik Ankara Katliamı’na ilişkin soruşturmayı, aynı büronun savcılığı araştırıyor. Savcının bağlı olduğu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da Ankara Katliamı’nı IŞİD’in Gaziantep hücresinin yaptığını açıklamıştı.
“Halkın İddianamesi’ni yazacağız”
Savcılığın Suruç, Diyarbakır ve Ankara katliamlarını IŞİD eylemi olarak görmemesini değerlendiren Halkevleri Hukuk Dairesi’nden Av. Sercan Aran, savcılığın hazırladığı iddianame ile Suruç, Diyarbakır ve Ankara katliamlarını görmezden geldiğini belirterek bu katliamların dava dosyalarının kısıtlılık kararlarıyla avukatlardan ve mağdurlardan kaçırıldığını hatırlattı. Aran, AKP iktidarının IŞİD’in saldırılarına göz yumduğunu hatta desteklediğini kaydederek iddianamenin kabul edilebilir bir yanı olmadığını vurguladı. Aran şöyle konuştu:
Biz Halkevleri Hukuk Dairesi olarak daha önce de söylediğimiz gibi Halkın İddianamesi’ni hazırlayıp Ortadoğu’daki terör örgütlerinin AKP ile olan ilişkilerini ve bu terör örgütlerinin Türkiye’de gerçekleştirdikleri saldırıların bağlantılarıyla asıl faillerin teröristlere her türlü desteği sunan emperyalist güçler ve AKP iktidarı olduğunu tüm delilleri ile ortaya koyacağız. İnsanları katleden bu iktidardan hesap soracağız.