Şair İsa Küçük, şiir ile mitoloji arasındaki iç içe geçmiş bir çok motifi, geleceğe taşıyor, yeni yayımladığı şiir kitabıyla.
İnsanların tarihi ve yaşantısı olan mitleri koruma ve aktarma görevini şiirden başka ne taşıyabilir ki?
Şiir ile mitoloji arasındaki iç içe geçmiş bir çok motifin geleceğe taşınıyor olması, dilin insanlar üzerindeki yarattığı etkiyi de sürekli güncellediğini, us bize göstermiştir.
Şiirleştirilmiş her yapıt, şairin imgeleminde içsel yolculuğunu doğası gereği tamamlayarak, gün ışığına çıkar.
“Olympos Mektupları” mitoloji ile bağını koparmadan kendine özgü yalın diliyle, ses ve renk uyumuyla, okuyucu ile buluştu. Bu buluşma, aslında şiirin kendi mecrasına okuru davet etmesidir. Çünkü “Olympos Mektupları” içinde barındırdığı şiirlerle evrenin eşitleyici tarihsel farklılığına bir çok anlam yüklemektedir.
İsa Küçük, içindeki sessiz akan nehirlerin sularına kendisini bırakarak şiirin peşine düşmüş bir şair. Sözcüklerine yüklediği anlamlar; umutla, umutsuzluk arasında gidip-gelirken, “Güneşin Altında” kendisine yer bulmayı da ihmal etmemiş.
Uzun yıllar yurdun birçok yerinde kaymakam ve vali olarak görev yapmış olan şair İsa Küçük, kamu görevini yaparken kendi siirsel doğasında uzaklaşmadan mitolojik yolculuğunu sürdürmeyi başararak günümüze de ses vermiştir.
Bir çok şair ve öykücünün gün ışığına çıkmasına vesile olan Prof. Dr. Şadan Gökovalı’nın deyimiyle: “İsa Küçük, bulunduğu yerlerden çiçek toplar gibi dizeler biriktirmiş.”
Şair İsa Küçük, biriktirdiği bu dizeleri kendine özgü şiir dili süzgecinde geçirerek her defasında kendini yeniden yaratarak okura ulaşmayı sağlamıştır. Birçok şiir kitabı yayınlanan şair, bu kez de “Olympos Mektupları” ile okurun yüreğine bir tutam çiçek bıraktı.
Artshop Yayıncılık tarafından Ocak 2019 tarihinde yayımlanan “Olympos Mektupları” çevirisini Mesut Şenol’un yaptığı Türkçe/İngilizce 29 şiirden oluşmaktadır.
Şair, önsözünde kitaba neden “Olympos Mektupları” adını verdiğini şiir-mitoloji ilişkisine göndermede bulunarak:
“Antalya da düzenlenen ‘Mitoloji ve Edebiyat’ konulu ‘Uluslararası Olympos Kültür ve Edebiyat Festivali’nde doğdu ve içindeki bazı şiirler bu nedenle mitolojiden isimler aldı” diyerek şiirin esin kaynağı olan mitolojinin insan yaşantısında ne kadar önemli olduğunu dillendirmiştir.
MİTOLOJİDEN GELEN ESİN
Şairin bu şiir kitabında yer alan şiirlerini üç ana kategoride değerlendirmek gerekirse;
- Esin kaynağı mitolojik şiirler
- Toplumsal olaylara karşı şiirsel eylem
- Kenetleme ve paylaşma durumu olan aşk şiirleri olarak tanımlayabiliriz.
Mitolojik şiirlerinden birisi olan “Hero ile Leandros” adlı şiirinde karşılaştırılmalı olarak dizeleri bir araya getirip, düş ve gerçeğin buluşmasını sağlayan şair, sonrasında aynı dizeleri çelişki tuzağına düşürmeden, durması gerektiği yerde okurun karşısına çıkarmış:
“…Bir kere gördüm / Ve ömür boyu unutamayacağım Galina’yı’ diye imzalamış ressamı / Nasıl tarif etsem /…
/ Komşu köyde gelini almış da dönüyor düğün alayı / Önde, beyaz bir at / Atın üzerinde, yüzü yaz elması bir gelin / Bir görünüp bir kayboluyor / …”
Toplumsal olaylara da duyarsız kalmayan şair, yaşan/mış / makta olan haksızlıklara, öldürümlere karşı bazı şiirlerinde tepkisini eylemsellik dili ile ortaya koyar, sesini doğanın renginde alarak duyurmaya çalışır; “Kimsenin Beğendiği Dua” şiirinde bu haykırışını şöyle betimler:
“…/Karanlık koyu, acı derin / Kanlı akıyor yaşlı ırmağı Mezopotamya’nın /…”
ya da bir başka dizede:
“…Ey barış / Ey hürriyet nerede isen çık gel, çabuk gel / Şimdi gel, hemen gel /…”
Çağrısında bulunur.
Şair Küçük’ün bazı şiirlerinde ise sözcükler; her nesneyi tanımladığında kendini aşka dönüştüren birer imge olarak karşımıza çıkmakta:
“Öpmen – öylece duruyor dudaklarımda /… ”
Bu ve buna benzer dizeleriyle, aşka kenetlenme ve paylaşmayı içselleştiren bir ruh haliyle okurun belleğine not düşürmeyi ihmal etmiyor şair. Haksız da sayılmaz…Kötülüklerin yaşandığı dünyayı güzelleştirmek için aşk ve sevgiye şiiri giydirmekten başka ne yapabilirdi ki ?
Türkiye Yazarlar Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi
Şenel GÖKÇE