Son günlerde Türk gazetelerinin çoğunun manşetinde Rus S-400 füzelerinin Türkiye’ye nakline dair zafer çığlıkları var. Kimi, Türkiye’nin Washington’un baskısını püskürttüğünü öne sürüyor, kimisi Moskova ile çok daha güçlü bir ittifakın başladığına inanıyor.
Bu propaganda, toplumda Batı karşıtı bir hissiyatı tetikledi:
“Türkiye için en büyük tehdidin hangi ülke olduğuna” dair son anketten yüzde 81,3 oranında “ABD” cevabı çıktı. Üç yıl önce bu oran yüzde 44’tü… Buna karşın Rusya’ya sempatinin büyüdüğü gözleniyor.
Türk siyasi spektrumunda Batı karşıtı bir “Avrasyacı ekip” hep varolmuştu; ama galiba epeydir hiç bu kadar güçlenmemişti. Bunun önemli nedenlerinden biri, iktidarın ABD’ye bakışının değişmesi…
Bugün 15 Temmuz darbe girişiminin üçüncü yıldönümü… AKP, ilk günden beri darbenin arkasında Washington’un olduğuna inandı. Fethullah Gülen’i darbeyi organize etmekle suçlarken bile, onu asıl kullananın Amerikan yönetimi olduğunu düşündü. Gezi isyanı ve 15 Temmuz kalkışmasından sonuç alamayan ABD’nin, bu kez ekonomik yaptırımlarla hükümeti devirmeye çalıştığı algısı yaratıldı. Kredi değerlendirme kuruluşlarının son dönemde birbiri peşisira Türkiye’nin notunu düşürmesi, uygulanan yanlış ekonomik politikalara değil, Amerika’nın kurduğu tuzağa bağlandı. Erdoğan geçen yaz, Amerika’nın elektronik ürünlerine boykot çağrısı yaparken “Onların IPhone’u varsa, öbür tarafta Samsung var” diyerek adres de gösterdi.
Türkiye’deki krizden Washington’u sorumlu tutmak, siyasette tökezleyen Erdoğan’ın işine geldi. Dışarda Trump’la uzlaşma ararken, içerde “Amerika’ya kafa tutan lider”i oynadı. Bu oyunda kendisini destekleyen Putin gibi güçlü bir müttefik de buldu. Putin’in diğer Batılı ülkeler gibi, demokrasi, insan hakları, basın özgürlüğü türünden rahatsız edici konulara önem vermemesi de önemli bir avantaj.…
S-400’ler işte bu psikoloji içinde Türkiye’ye nakledildi. Şimdi ABD’nin, uyarısını dikkate almayan Ankara’ya karşı yaptırımlar hamlesi bekleniyor.
Bir yanda Putin, diğerinde Trump… Türkiye’nin önündeki seçenekler, hiç bu kadar sevimsizlik yarışına girmemişti.