Artık mesele bir noktadan sonra İran’ı Ortadoğu’da bloke etme hedefine kilitlendiği için Suriye ile İran dosyalarında adımlar ardışık gidiyor. Rusya’nın izleyeceği strateji önemli. Rusya, İsrail’e verdiği ‘güvence’ ile İran’la ortaklığı gözden çıkarmıyor. Zaten İsrail’e güvencenin güvencesi de o ortaklık.
ABD Başkanı Donald Trump, NATO müttefiklerini ‘pataklama’ turnesine çevirdiği Avrupa temaslarında bir şey daha yapıyor: İran’a karşı kasıma doğru estirmeyi düşlediği büyük fırtına için rüzgâr biriktiriyor.
AB üyeleri, İran’la iş yapan Total gibi firmalara yaptırımlardan muafiyet beklese de nafile. Trump’ın esneyeceği yok. Çünkü hırlama yeteneği Yaşlı Kıta’nın efendilerinden daha fazla. Asıl pazarlık, 16 Temmuz’da Helsinki’de Trump ile Rusya lideri Vladimir Putin’in kallavi dosyalarla baş başa oturacağı masada dönecek. Pazarlığın bir ayağında İran, diğer ayağında Suriye. Putin, İran’a yaptırımları fırsatlara çevireceğinden muhtemelen Trump’ın dayatmalarını umursamayacak. Haliyle sürprizlerin geleceği dosya Suriye.
Rus gazetesi Nezavisimaya, ABD-İsrail kampına kaydıkça İran’la ortaklığın Rusya için riskli hale geleceğini yazdı. İsabet oranı düşük bir tespit. Rusya gibi bir ayağı doğu diğer ayağı batıda olan bir aktör için ‘tartışmalı’ ya da ‘riskli’ ilişkiler kullanışlı birer kart sayılır. Bu çaptaki aktörler için çelişkili ilişkiler yeni manevra alanlarına çıkan dar geçitlerdir. Geçmesini bilene.
Zirve öncesi Rusya’nın nasıl bir oyun sergileyeceğine dair bazı emareler görüldü. 6 Temmuz’daki yazımda, Rusya’nın ABD-Ürdün-İsrail üçgeninde yürüttüğü pazarlıkların Suriye’ye yansımalarına değinmiştim. Suriye’nin güneyinde, İran bağlantılı unsurların sınırlardan uzak durmasına karşılık İsrail ve ABD, Suriye ordusunun operasyonlarını engelleme tehdidinden geri adım attı. En önemlisi, ABD’nin Amman Büyükelçisi’nin Amman Operasyon Odası’ndan destek alan silahlı örgütlere, “Bize bel bağlayarak hareket etmeyin” diye mesaj göndermesiydi. Yeni gelen bilgiler de İran’ın Suriye’deki unsurlarını çekmesi koşuluyla ABD’nin Rus çizgisine yaklaşabileceğine işaret ediyor.
***
Helsinki’nin önemi artınca diplomatik trafik de kızıştı. Rusya’nın tutumunu etkilemeye dönük hamlelerden biri İsrail diğeri İran’dan geldi. Bu yıl üçüncü kez Rusya’ya giden İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, 11 Temmuz’da Putin ile görüştükten sonra şunları söyledi:
“40 yıldır Esad rejimiyle bir sorunumuz yoktu. Golan Tepeleri’ne tek bir mermi atılmadı. Bizi rahatsız eden başlangıçta IŞİD, sonra İran ve Hizbullah’ın oraya getirilmesi. İran’ın sınırlarımızda ya da Suriye’nin diğer yerlerinde olmasını kabul etmeyeceğiz. Fakat iki şeyin üzerinde duruyoruz: Füzeler ile İran’ın vekil……..