Star gazetesinde AKP iktidarının zulümlerini, baskılarını eleştiren muhalif yazılarıyla dikkat çeken ve “Terk etmedi vicdan beni” başlıklı yazısının yayınlanmaması üzerine bu gazeteden ayrılan Lütfü Oflaz, Adil Medya’ya önemli değerlendirmelerde bulundu.
Lütfü Oflaz’ın Star gazetesinden ayrılmasına, özellikle AKP iktidarına muhalefet eden medya çok geniş yer verdi. Başta Sözcü gazetesi ile Cumhuriyet gazetesi olmak üzere, muhalefet medyasında Lütfü Oflaz’ın Türkiye’nin vicdanı olduğunu anlatan haberler, yazılar yer aldı.
Bunun yanı sıra AKP iktidarına yakın Akit gazetesi de “Lütfü Oflaz Türkiye’nin vicdanıdır” diye manşet attı.
Bu arada muhalif medya, 2019’daki cumhurbaşkanlığı seçiminde Lütfü Oflaz’ın Tayyip Erdoğan’ın karşısına cumhurbaşkanı adayı olarak çıkartılacağını da öne sürdü.
Bilindiği gibi 2000 yılında sağcılardan solculara kadar siyasi görüşleri, yaşam tarzları farklı olan çevreler “Cumhurbaşkanını halk seçsin, adayımız gönüllerin cumhurbaşkanı Lütfü Oflaz” diyerek Lütfü Oflaz’ı cumhurbaşkanlığına aday göstermişti. Ancak o dönemin hükümetinin cumhurbaşkanını Meclis’te seçmeyi tercih etmesi üzerine bu öneri gerçekleşmemişti.
Lütfü Oflaz, 2019’daki cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak Adil Medya’nın kendisine yönelttiği soruları şu şekilde cevapladı:
– Lütfü Bey; 2019’da Türkiye’ye cumhurbaşkanı değil, adeta bir diktatör, tek adam seçileceği belirtiliyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
– Başta ana muhalefet CHP olmak üzere muhalefet, cumhurbaşkanına tanınacak denetimsiz yetkilerin onu bir diktatör, tek adam haline getireceğini söylüyor. Bu demektir ki 2019’da kim seçilirse seçilsin, böylesine yetkilerle donatılan bir cumhurbaşkanı ister istemez diktatöre, tek adama dönüşecek. Onu denetleme mekanizmaları son derece zayıflatıldığı için, o dediğim dedik bir tarzda ülkeyi yönetecek. Durum böyleyse muhalefetin yapması gereken ne? Bana göre yapılması gereken şu. Muhalefet ortaklaşa geçici bir cumhurbaşkanı adayı çıkartmalıdır. Bu aday seçimi kazandığı takdirde geçiş döneminin cumhurbaşkanı olacağını açıklamalıdır. Bu geçiş döneminde gerekli demokratik düzenlemeleri yaptıktan sonra görevi bırakacağı sözünü de vermelidir.
– Geçiş dönemi dediğiniz nasıl bir dönem? Seçilmiş cumhurbaşkanı bu dönemde ne yapacak?
– Örneğin ne kadar antidemokratik uygulama varsa, bunu sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldıracak. Mesela Kanun Hükmündeki Kararnameleri sonuçlarıyla birlikte iptal edecek. Bu kararnameler sonucunda haksızlığa uğrayanlara, her türlü haklarının iade edilmesini sağlayacak. Eğer ülkede olağanüstü hal uygulamaları devam ediyorsa, bu olağanüstü hal uygulamalarını sonlandıracak. Bu arada da Kurucu Meclis’in kuruluşuna öncülük edecek. Kısacası, bunları yapmak için geçici bir süreliğine cumhurbaşkanı olacak.
– Kurucu Meclis’in görevi ne olacak?
– Kurucu Meclis demokratik bir devlet, bir adalet devleti kurmak için yepyeni bir anayasa yapacak. Bugüne kadar ülkemizde yapılan anayasalardan daha demokratik, daha özgürlükçü, daha adaletli bir anayasa yapılması için çalışacak. 2019’da yürürlüğe girecek cumhurbaşkanlığı sisteminden ve de şimdiki sistemden daha demokratik, daha özgürlükçü, daha adaletli bir sistemi inşa etmek için çalışacak.
– Kurucu Meclis kimlerden oluşacak?
– Ülkede ne kadar farklı kesim varsa, tüm kesimlerin temsilcileri Kurucu Meclis’te yer alacak. Dinleri, milliyetleri, mezhepleri, inançları, düşünceleri, yaşam tarzları farklı tüm kesimlerin temsilcileri Kurucu Meclis’te bulunacak. Bunun yanı sıra Kurucu Meclis’te üniversitedeki profesörden dağdaki çobana kadar her mesleğin, her sınıfın temsilcileri de olacak. Kısacası, Kurucu Meclis binbir fikrin yarıştığı, binbir çiçeğin açtığı bir demokrasi bahçesi gibi olacak. İşte ancak böylesine bir Kurucu Meclis ülkemizde demokratik devleti, adalet devletini kuracak bir anayasa yapabilir. Ancak böylesine bir Kurucu Meclis herkesin “İşte bu benim anayasam” diyebileceği bir anayasa yapabilir.
– Bu anayasa yapıldıktan sonraki süreç nasıl olacak?
– Herkesin cumhurbaşkanı olacak kişi ancak böylesine bir anayasa yapıldıktan sonra seçilebilir. Onun içindir ki bu anayasa yapıldıktan sonra referanduma götürülmesinin ardından cumhurbaşkanlığı seçimlerine geçilecek. Herkesin cumhurbaşkanı olacak kişi işte o seçimle belirlenecek.
– Sizce bütün bunları yapmak için ne kadar bir süreye ihtiyaç var?
– Bütün bunlar bir yıllık süre içinde yapılabilir. Geçici cumhurbaşkanı bir yıl içinde bütün bunları yapıp ülkeyi seçime götürebilir. Yani 2019 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından 2020 yılında yeni bir cumhurbaşkanlığı seçimi yapılabilir.