…………………………………………………………………………………………………………Kimse’ye!
Bir kılıcı geçirdiler içimden, ağır şölenlerle
“Yüzünü artık bununla yık/a” dediler…
Anladım bana verilen mesajı…
“Artık her şarkıyı içinden geldiği gibi söylemeyeceksin”
Üstüme kapattıkları ise korkunç bir ilahiydi…
Şöyle başladığımı biliyorum sadece:
1)
Çocuktum
Diğer çocuklar gibi saçlarımı sağa tararlardı
Ağlayan insanlara gülümseyen Tanrıları anlatmaktı görevimiz
Omuzlarımın yırtığını alıp üflüyordum geceleri
Bitmiyordu Izdırap
“Tanrıyı seven ızdırap duymaz” diyorlardı
Ben büyük bir münafıktım
Tanrıyı sevdikçe omuzlarım ağrıyordu
Oysa hafiflediğimi söylüyordum, ilahi korosunda
Gülümseyen Tanrıların gerisinde ağlayan kullar olduğunu söyledim babama
“Sus” dedi babam
Cennete almazlar yoksa
“Hepimiz kardeşiz diye haykırın” dediler “en güzel sesinizle”
Ben ise “kahrolsun kardeşlik” dedim,cırtlak cırtlak, zaten en çirkinleriydim aralarında
Koro durdu!
“İşte Şeytan bu” dediler
“Aramıza sokulmuş…”
Hayret safları da düz ve sıkı tutarlardı oysa!
Saçlarımı annemin nasıl da sağa taradığını anlattım; dinlemediler.
Ah “ben besmelelerin oğluyum” dedim; dinlemediler.
“Ama” dedim, “omuzları yırtılıyor inananların?!”
“Tanrılar çok ağır” dedim; dinlemediler.
“Yalan mı?”
“Hepimiz yalan söylemiyor muyuz?…”
Kızdılar…
“Artık koroda yerin yok” dediler
“Sen insanlığın şarkılarını söyleyemezsin” dediler
“Olur” dedim “olur”
“Her şeyini bırak öyle çık git, kovuldun” dediler
Tek bir şey almama izin vardı
Bir tek çığlık aldım yanıma
İnsan bağırabilmeli diye düşündüm, ne bileyim
Son kelimesini…
Bir sevdiğine
Son bir kez…
2)
Son kez baktım yüzlerine, dedikleri gibi de yaptım: Not düştüm:
“ Domuzlar kutsal kitaplarla beslenmez
domuzları kutsal kitaplarla süslerler!
Mazlumun malı deniz içmeyen domuz”
“Hain” dediler, “sen zaten hiç dost olmadın, git de aynaya bak!”
güldüm
İhanet etmek için önce Dost olmak gerekir.
İnsanlar Dostlarından değil gider düşmanlarından korkarlar
İnsanlar kardeşlerinin gözlerine değil gider aynaya bakarlar…
Anlamadılar
3)
Şimdi bana başka kentlerde koro halinde diyorlar ki
“Seni hiç bırakmayacağız”
Gülüyorum omuzlarım yırtık, halâ…
Anlamıyorlar!
Ki artık saçlarımı sağa değil, Doğu’ya tarıyorum…
“Bu bid’at” diyorlar
“Biliyorum” diyorum…
Büyük bir baltayı boynuma asıp
Put diplerinde konuşurken buluyorlar beni
“Putları kır” diyorlar bana, “mü’min ol”
“Hayır” diyorum
“Putları kırarsak artık kime küfredeceğimizi bilemeyiz.
Ortak düşman iyidir.
Hepinizi kardeş kılar” diyorum
Anlamıyorlar…
“Balta neden boynumda” diyorum, “bir düşünün!”
“Putlar değil mesele: putlaştıranlar!”
“Saklamayın” diyorum
“Saklanmayın” diyorum
Hala dönüp putlara kızıyorlar!
Beni putperest diye kovuyorlar cemaatlerinden
Kim en çok küfrediyorsa bakıyorum cüzdanı en büyük olan o
“Gerçek putperestler en çok reddedenlerdir” diyorum
Anlamıyorlar…
4)
Ben artık sisler ardındayım.
Kırgın kardeşleriyim
Tokmuş gibi yapanım…
Ben yaşamak için kırlara inanan
Tavukları
Kırlangıçları ve baharı adam yerine koyanım…
Ama artık baharlar kiralık
Benimse solunum iznim yok!
Ben bu plastik yediğimiz kentlerden gideceğim…
Bunu en çok sen bil oldu mu?
Sen işte, her kimsen…
Öyle yenildiğim için ya da kırıldığım için değil
Kırılmak elbette olacak, hayat bu
İnandığım için gülüm, hiçbir şeye…
İnanacak şeylere herkes inanır
İnandığım için… inanacak hiçbir şeyin kalmadığına…
Onların korkunç bir yaşama isteği ve sevdaları vardı
Bu yüzden mahkemeler var; hesaplaşsınlar diye…
Ben hakkımı da istemiyorum
Hak da istemiyorum…
Haklı da değilim zaten…
Ben ki bozmuştum koroyu
“Kahrolsun” demiştim kardeşlerime…
İnsan kardeşlerine kahrolun der mi?
Omuzlarım yırtıktı, onlar Tanrı kardeşliği diye tutturdular
Baktım biz birbirimizin omzuna değil şefaatine yaslanıyoruz
Cehennem de olmasa kim n’apsındı cenneti?…
Birden ne olduysa
Merhamete mi geldiler nedir?
“Biz seni aramıza geri almak istiyoruz” dediler…
Döndüm büyük bir tiksinti ile haykırdım:
“Ben sizin inandığınız Tanrıya inanmıyorum
Üzgünüm ben artık Kafirim, sizin için yapacak hiçbir şeyim yok
Haydi gidin, Tarih kitaplarına yazın
Düşman olarak bahsedin
Yendik onu deyin
Kurtuluş savaşında denize döktük falan…
çocuklarınıza bir hafıza gerekecek, tarih diyebileceğiniz..
5)
Dedim ya:
Mazlumun malı deniz, içmeyen domuz
Ki domuzlar kutsal kitabınızda haramdır
Peki ya domuzluk?…
6)
“Al taksimi sen yap” dediler
“Olur” dedim:
Tanrının gazabı bana, rahmeti size olsun ey kardeşlerim
Siz mutlu mesut çürüyün mezarlarınızda
Ben sızlaya sızlaya ölmek istiyorum cüzzamlar ve veremler içinde…
* * *