G. Elçi Muhammed’in Siyasal Ve İdârî Mülkiyet İlişkileri
G.1. Hz. Peygamber, bir zekât memurunun zekât toplarken hediye kabul etmesine “Evinde oturup bekleseydin sana hediye verilir miydi?” diyerek tepki koyar ve “Biriniz devlet malından aldığı hakkı olmayan şeyi kıyamet/direniş ve halkın ayağa kalkış gününde boynunda taşıyarak getirecek.” der.[1]
G.2. Hz. Peygamber Hendek Savaşı sırasında Gatafan kabilesinin kumandanlarına adamlar göndererek askerlerini alıp giderlerse Medine’nin bu yılki ürünlerinin 1/3’ünü vereceğini söyler. Kabile önderleriyle Peygamber arasında bir antlaşma metni yazılır ancak ne tanıklar kesinleştirilir ne de barış netleştirilir. Bu sadece bir ön görüşme olur. Peygamber, netleşmemiş sözleşmenin gereğini yapmak istemesi üzerine ensardan Sa’d bin Muaz ile Sa’d bin Ubade’ye danışır. Onlar da böyle bir sözleşmenin Müslümanlara zarar vereceğini söylerler. Sa’d bin Muaz kesinleşmemiş anlaşmayı yırtar. Gatafanlılar Hendek Savaşı’ndan sonra Medine’ye gelerek mahsülden pay isteyince Peygamber onların yanlarında Sa’d bin Muaz, Sa’d bin Ubade, Sa’d bin Rebi, Sa’d bin Hayseme ve Sa’d bin Mes’ud’la istişare eder. Onlar da anlaşmanın kesinleşmemiş olduğunu ve bu anlaşmanın Medine’ye zarar vereceğini söyleyerek reddederler. Bunun üzerine Peygamber istişare kararına uyar. Gatafanlılar da Peygambere “Bizi aldattın ey Muhammed” diyerek giderler.[2]
G.3. Hz. Peygamber “Kral peygamber olmayı değil, kul peygamber olmayı istiyorum.” der.[3]
G.4. Hz. Peygamber “İnsanların en bilgini insanların ayrılığa düştüğü zamanlarda doğruyu bulabilenlerdir. Onlar isterse amel bakımından eksik olsunlar isterse oturdukları yerde sürünsünler.” der.[4]
H. Halife Ebû Bekir’in Siyasal Ve İdârî Mülkiyet İlişkileri
H.1. Ebû Bekir halife olunca Ömer’in uyarısıyla çarşıda ticaret yapmayı bıraktı. Ömer, Ebû Bekir için Ebu Ubeyde’nin maaş bağlamasını istedi. O da Ebû Bekir’e “Sana muhacirlerin aldığı maaş oranında maaş vereceğim. Ne az ne çok olacak bu miktar. Kışlık ve yazlık birer kat elbise vereceğim, eskiyen elbiseni getirdiğinde yenisini vereceğim.” dedi. Ayrıca Ebû Bekir’e her gün için başı ve karnı dışında olmak üzere yarım koyun gıda miktarı verilmesi kaydı tutuldu.[5]
H.2. Ebû Bekir halife seçilince sahabeler “Halifeye ihtiyacı kadar maaş bağlansın. İki elbise verilsin, elbiselerinden biri eskiyince yenisiyle değiştirsin. Yolculuğu için binek verilsin. Halife olmadan önce aile nafakası için harcadığı miktarda nafaka verilsin.” diye öneride bulundu. Ebû Bekir de kabul etti.[6]
H.3. Ölümü yaklaşan Ebû Bekir, kızı Aişe’ye “Halife seçildiğimden beri halkın hiçbir hakkını yemedim. Yediğimiz halkın yediklerinin en aşağısı, giydiklerimiz halkın giydiklerinin en kabası, tüm mal varlığımız şu ‘Habeşli köle, su taşıyan deve, eski bir elbise’den ibarettir. Öldüğümde bunları Ömer’e gönder ve beni onlardan kurtarsın.“ der.[7]
H.4. Ebu Bekir ölüm anındaki oğlunun sürekli yastığa baktığını fark eder. Çocuğu ölünce yastık altında beş dinar bulunur. Bunun üzerine Ebû Bekir ölen oğlu için “Vücudunun ateşe dayanacağını hiç sanmıyorum.” der.[8]
I.Halife Ömer’in Siyasal Ve İdârî Mülkiyet İlişkileri
I.1. Bir kadın Halife Ömer’e gelerek “Ey mü’minlerin emiri! Ben bir kadınım. Her kadının istediğini ben de kocamdan istiyorum.” diye kocasını şikâyet eder. Halife Ömer de kocaya dört günde bir karısıyla yatmasını ve dört günde bir orucunu bozmasını karara bağlar.[9]
I.2. Halife Ömer “Yanında gerçekler konuşulamayan bir devlet başkanında hayır yoktur.” der.[10]
I.3. Muhammed bin Mesleme Halife Ömer’e “Zekâtı toplama ve toplanan zekâtları adaletle bölüştürmede kusursuzsun. Ancak kötülüğe azıcık da olsa eğilim göstersen seni delikte düzeltilen ok gibi düzeltiriz.” deyince Halife Ömer “Allah Allah! Bende kötülük eğilimi görünce beni düzeltecek bir toplum içinde yaşatan Allah’a hamd ederim.” der.[11]
I.4. Halife Ömer’in valilerine talimatları “Kadanaya[12] binmeyin, has buğday ekmeği yemeyin, güzel kumaşlardan yapılmış elbiseler giymeyin, ihtiyaç sahiplerine kapınızı kapatmayın, Kur’an’ı hadislerle birlikte yazıp birbirine karıştırmayın, başınız sıkışınca Peygamber adına hadis uydurmayın.” biçimindeydi. Bu talimatlara uymayan valiler çıkar ve Ömer onları cezalandırır.[13]
I.5. Halife Ömer Mısır valisi Amr bin Âs’a bir mektup yazar. Mektubunda “Halka hitap etmek için yüksek bir minber yaptırmışsın. Ayakta konuşmak yetmiyor mu da minber yaptırdın? Minberi çabucak yık.” diye emir verir.[14]
I.6. Halife Ömer, halkla görüşmeyi engelleme amacıyla kapısını sürekli kapalı tutan Kûfe valisinin kapısını söktürüp yaktırır.[15]
I.7. Halife Ömer, valileri teftişi sırasında parlak kandiller, ipek ve atlas örtüler kullanan, masal anlatıcılarını ağırlayan valileri kamçılar; tüm birikimleri ve lüks eşyalarına el koyar.[16]
I.8. Halife Ömer, görev verdiklerini kontrol etmeyi sorumluluk olarak kabul eder.[17]
I.9. Halife Ömer ile Übey bin Kâ’b arasında bir sorun çıkar ve hakem olarak Zeyd bin Sabit’e giderler. Zeyd, halifenin altına minder sermek isteyince bunu reddeder, ayrıca halifeye yemin ettirmek istemeyince bunu da reddeder. Bu duruma kızan Ömer “Zeyd, Ömer ile bir Müslümana eşit davranmadıkça Zeyd’e dava götürülmemelidir.” der.[18]
I.10. Halife Ömer ordu kumandanlarına “Bir parmak işaretiyle de olsa bir müşriğe güven vererek yanınıza getirdikten sonra onu öldürürseniz ben de sizi öldürürüm.” der.[19]
I.11. Halife Ömer devrinde ciddi bir kıtlık yaşanır. Bu sürede Halife Ömer çocukları ve eşlerinin yanında hiç yemek yemez, tüm yemeklerini halkla yer.[20]
I.12. Halife Ömer “Hiçkimse Peygambere olan yakınlığına bakmasın. Allah’ın emrettiği gibi çalışsın. Bir kimse davranışlarıyla alçalıyorsa soyu ile yükselemez.” der.[21]
I.13. Halife Ömer akrabalarından olup beytü’l-mal’dan akrabalık ilişkilerine dayanarak bir şeyler vermesini isteyen bir yakınına “Allah huzuruna hain devlet başkanı olarak çıkmamı mı istiyorsun?” diye azarlar ve ona kendi parasından 10 bin dirhem verir.[22]
I.14. Halife Ömer Irak ve Fars topraklarını alarak Medine’ye dönen komutanlarının pahalı kumaşlardan elbiseler diktirerek karşısına çıkması üzerine onların selamlarını almaz ve onlardan yüzlerini çevirir. Onlar gidip üstlerini değiştirerek yeniden geldiklerinde onları kucaklar. Getirilen ganimetleri ordu içinde eşitçe dağıtır. Ayrıca Halife Ömer her yerden gelen elçilerin huzuruna yamalı elbiselerle çıktığı için ensar ve muhacir bu durumdan rahatsız olur. Ashab, Hafsa ve Aişe’yi aracı yaparak Halife Ömer’in yamalı elbiselerle elçileri karşılamaması gerektiği söyletir. Aişe Ömer’e “Ebû Bekir adaletle hükmetti, ganimetleri eşit dağıttı.” diye konuya girip “Yanına Arap ve Acem elçileri geliyorlar, ama sen on iki yamalı elbiseyle onları ağırlıyorsun. Daha heybetli elbiselerle karşıla. Hizmetçiler sana sabah ve akşam yemek getirsinler, sen de ashap ile birlikte ye.” deyince Halife Ömer Aişe ve Hafsa’ya Peygamberin yoksul yaşamını uzun uzun anlatır ve sonra “Tuz ve yağ dışında iki katığı bir arada yemiyorum. Eti de ayda bir kere ve halkın yediği miktarda yiyorum.” der.[23]
I.15. Geçim sıkıntısı çeken Halife Ömer “İstesem en iyi yemeği yiyen, en güzel elbiseyi giyen olurum.” der.[24]
I.16. Mısır ele geçirildikten sonra Hârice bin Huzâfe halkın oturduğu evlerden daha yüksek bir bina yaptırır. Bunu öğrenen Halife Ömer vali Amr bin Âs’a bina yıktırması emri verir.[25]
I.17. Halife Ömer Mısır valisi Amr bin Âs’a “Âmirin sana nasıl davranmasını istiyorsan sen de halka öyle davran.” der.[26]
[1] A.g.e, Cilt 5, Timaş Yayınları Dağıtım, Sezgin Neşriyat ve Ciltcilik, İstanbul, 1988; Buhari 2/982
[2] A.g.e, Peygamberin Ashabıyla İstişaresi, Cilt 2
[3] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Buhari, Tarih; Bidaye 86/48
[4] A.g.e, İyiliği Emretmek Kötülüğe Mani Olmak, Cilt 3
[5] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Kenzü’l-Ummal 3/129
[6] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Kenzü’l-Ummal 3/130
[7] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; İbn-i Sa’d 3/139
[8] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Hilye 1/142
[9] A.g.e, Halife Ömer’in Huzurunda Bir Karı Koca Arasında Geçenler, Cilt 3
[10] A.g.e, Allah’ın Emirlerine Aykırı Olan Emirleri Kabul Etmemek, Cilt 2; İbn-i Raheveyh; Kenzü’l-Ümmâl 7/2
[11] A.g.e, Allah’ın Emirlerine Aykırı Olan Emirleri Kabul Etmemek, Cilt 2; İbn-i Mübarek, Müntehâb 4/381
[12] Kadana: Cinsi iri yapılı olan at
[13] A.g.e, Allah’ın Emirlerine Aykırı Olan Emirleri Kabul Etmemek, Cilt 2; Beyhâkî; Kenzü’l-Ummâl 3/148
[14] A.g.e, Allah’ın Emirlerine Aykıır Olan Emirleri Kabul Etmemek, Cilt 2; İbn-i Abdi’l-Hakem; Kenzü’l-Ummâl 3/168
[15] A.g.e, Allah’ın Emirlerine Aykıır Olan Emirleri Kabul Etmemek, Cilt 2; İbn-i Mübarek; İbn-ü Raheveyh; Müsedded; Kenzü’l-Ummâl 3/165
[16] A.g.e, Allah’ın Emirlerine Aykırı Olan Emirleri Kabul Etmemek, Cilt 2; İbn-i Asâkir; Kenzü’l-Ummâl 7/77
[17] A.g.e, Allah’ın Emirlerine Aykıır Olan Emirleri Kabul Etmemek, Cilt 2; Beyhaki; İbn-i Asakir; Kenzü’l-Ummâl 3/165
[18] A.g.e, Devlet Başkanının Şefkatli ve Merhametli Olması, Cilt 2; İbn-i Asakir; Beyhaki; Kenzü’l-Ummâl 3/174
[19] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; İbn-i Said; Le’lekâî; Kenzü’l-Ummâl 2/298
[20] A.g.e, Kıtlık Senesi Halife Ömer’in Halka Verdiği Yemek, Cilt 2
[21] A.g.e, Sadaka, Zekât ve Ganimetlerin Taksimi, Cilt 2; İbn-i Sa’d 3/212; Taberi 5/23
[22] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Kenzü’l-Ummal 2/317
[23] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Kenzü’l-Ummal 4/408
[24] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Müntehabu’l-Kenz 4/411
[25] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Kenzü’l-Ummal 8/63
[26] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Müntehabü’l-Kenz 4/406