D.İmam Ali’nin Ekonomik Mülkiyet İlişkileri
D.1. İmam Ali bir kadın ile kölesine eşit miktarda mal verince kadın itiraz eder. Ancak Ali kararından dönmez.[1]
D.2. İmam Ali, bir yılda üç kez ganimet dağıtmışken İsfehan’dan gelen mallar olur. Ali halkı çağırıp “Malınızın bekçisi değilim.” diye malları halka dağıtır.[2]
D.3. İmam Ali ”Bir öbek[3] hurması olup da her gün ondan bir defa yiyip gerisini dağıtana ne mutlu.” der. [4]
D.4. İmam Ali’nin muhasebecisi Ali’nin geçimine kullanması için hazineden pay ayırdığını söyler. Hazineye giderler altın ve gümüş ve yaldızlı kapların ayrıldığını görürler. Ali “Sana yazıklar olsun! Evime ateş mi sokmak istiyorsun?” diyerek tüm malın ölçümünü yapar ve tanıdığı ihtiyaç sahiplerine eşitçe dağıtır.[5]
D.5. Kufe yakınlarındaki Havernak’ta soğukta üşüyerek duran İmam Ali’nin yanına gelen Antere “Beytü’l-mal’dan senin ve ailenin payı var. Hâlbuki üşümemen gerekir.” demesi üzerine Ali “Vallahi sizin hakkınızdan hiçbir şey almadım. Üstümdeki de evimden gelen kumaştır.” der.[6]
E.Sahabelerin Ekonomik Mülkiyet İlişkileri
E.1. Zekât verdikten sonra kişinin sorumluluğu kalkar diyen kişiye Ebû Zer Haşir-9, İnsan-8 ve Mearic-25’i örnek vererek itiraz eder.[7]
E.2. Şam emiri Hubeyd bin Mesleme Ebû Zer’e 300 dinar gönderince Ebû Zer “Parayı iade edin. Gölgesinden faydalandığımız bir bahçe, kırda otlayan bir koyun sürüsü, hizmetimizi gören azatlı bir cariyemiz var. Daha fazlasından korkarım.” dedi.[8]
E.3. Ebû Zer’in kırk dirhemi, kırk koyunu ve iki hizmetçisi vardı.[9]
E.4. Sahabeden Selmân-ı Farsî öldüğünde geride kalan toplam parası 15 dinar/dirhemdi.[10]
E.5. Sahabeden Selman-ı Farsî, 5 bin dirhem maaşla 30 bin kişilik bir orduya komutan yapılmıştı. Ama o sırtında değersiz bir aba ile gezip konuşmalarını yapar, bu abayı gece yatarken bir kısmını altına alır diğer kısmını da üstüne örterdi. Maaşını alır almaz yoksullara hepsini infak eder, elinin emeğiyle de geçimini sağlardı.[11]
E.6. Peygamberden “Sahip olmanız gereken mal yolcunun taşıdığı azık miktarı olmalı.” sözünü aktaran Selmân-ı Farsî’nin tüm mal varlığı bir ibrik ve bir çamaşır leğeniydi.[12] Selman öldüğünde az miktarda bir yiyecek ve yirmi küsur dirhem vardı.[13]
E.7. Abdullah İbn-i Ömer, bir mal, eşya ve köleye sevgisi artınca onu derhal infak ederdi.[14]
E.7. Muaviye sahabeden Abdullah ibn-i Ömer’e 100 bin dinar gönderdi. Abdullah tüm parayı bir yıl içinde dağıttı.[15]
E.9. Sahabeden Abdullah İbn-i Ömer bir mecliste oturuken 20 bin dirhem eline geldi. O ise tüm parayı meclisten daha kalkmadan dağıttı. Daha sonra gelenlere önceki dağıttıklarından borç para alarak onlara da verdi.[16]
E.10. Kendi aralarında konuşan bazı sahabeler Peygamber’in ölümünden sonra Abdullah İbn-i Ömer dışında Peygamber’in bıraktığı zihniyet ve yaşam izinde gidenin olmadığından bahseder.[17]
E.11. Sahabeden Talha bin Yahya arazisinin bir kısmını 700 bin dirheme satar. Para bir gece yanında kalınca ölürüm de para elimde kalır korkusuyla paranın tamamını ertesi sabah dağıtır.[18]
E.12. Sahabeden Talha bin Yahya’nın günlük geliri 1.000 dirhemdi. Elinde 400 bin dirhem birikimi olmuştu. Elinde tuttuğu paradan rahatsız olduğundan ihtiyaç sahibi akraba ve dostları arasında tüm birikimini dağıtır. Bu tarz dağıtımı sürekli yaptığından ona Talhatü’l-Feyyaz[19] denirdi.[20]
E.13. Ensar’ın en zenginlerinden Ebû Talha, Beyraha hurmalığı hem çok verimli hem de en sevdiği malıydı. Bu hurmalık mescidin karşısında olduğundan Peygamber bazen oranın suyundan içerdi. Hurmalığı infak etmek isteyince Peygamber malı ona ihtiyacı olan akrabaları arasında infak ettirdi.[21]
E.14. Bir koyun başı yedi evi dolaştı. Herbirinin ihtiyacı varken bir ötekine gönderdi ve ilk kişiye koyun başı geri döndü.[22]
E.15. Bakara-245 gelince Ebu’d-Dahdah Peygamberin elini tutup bahçesinin yanına götürdü “Bahçemi rabbime ödünç veriyorum.” dedi. Bu sırada onun annesi bahçedeydi. Annesine “Bahçeden çık. Onu rabbime ödünç verdim.” dedi.[23]
E.16. Hurma dolu bir odaya giren sahabeler sadece ihtiyaçları kadar hurma alıyorlar.[24]
E.17. Abdurahman bin Avf, Hz. Peygamber zamanında Medine’de kervanının tüm malını infak etti.[25]
E.18. Başından pek çok sıkıntı geçmesi nedeniyle yurdunu terk edip Medine’ye gelen Ebu Lübabe malının tamamını bağışlamak isteyince Peygamber malının sadece 1/3’ünü bağışlamasını söyler.[26]
E.19. Sahabeden hastalanan Ebu Haşim bin Utbe’yi ziyarete gelen Muaviye’ye Peygamberin “Size bir hizmetçi ile bir binek yeter.” dediğini aktarır. Sonra ölen Ebu Haşim bin Utbe’den geriye hamur yoğurup yemek yaptığı kap dâhil otuz dirhemlik mal varlığı olduğu görüldü.[27]
E.20. Sahabeden Habbab bin Eret hastalandığında yanına gelenlere “Şu sandıkta 80 bin dirhem var. Onları ne iple bağladım ne de yoksula vermekten çekindim. Bizden çoğu servetini Allah yolunda harcayarak öldü. Mus’ab bin Umeyr de bunlardandır. O bir abadan başka bir şey bırakmadı. Uhut’ta üstündeki abayla başı örtülünce ayakları, ayakları örtülünce başı açıkta kalıyordu. Peygamber ‘Başını örtün, ayaklarını da otla kapatın.’ dedi.”[28] der.[29]
E.21. Sahabenin Bedir Savaşı katılımcılarından olan Muaz bin Afran Halife Ömer’in gönderdiği kumaşı azatlı kölesine pazarda sattırır, o da 1.500 dirheme satar, ardından Muaz’ın isteğiyle 5 köle alıp azat eder. Bunu duyan Halife Ömer Muaz’ın kendine elbise diktirmesi için yeniden kumaş gönderince kumaşı alan Muaz Halife Ömer’in yanına giderek “Beytü’l-mal’ın elbisesini değil senin kendi malından gönderdiğin kumaşı giyerim.” der.[30]
E.22. Hz. Peygamber ensar ve muhaciri kardeş yaptığında Medineli Sa’d ile Mekkeli Abdurrahman bin Avf’ı kardeş oldular. Sa’d, Abdurrahman’a “Kardeşim ben Medine’nin en zenginiyim. Malımın yarısı senin olsun, iki karımdan istediğini beğen, onu boşayayım ve onunla evlen.” der. Ancak Abdurrahman bu öneriyi kabul etmez, çarşıya gider, ticaret yapar. Kısa zaman sonra kendini toplar ve evlenir. Hatta kazancını anlatmak için “Elime taş alsam, altın ve gümüş olduğunu gördüm.” der.[31]
E.23. Hz. Peygamber ensar ve muhaciri kardeş yaptığında ilk zamanlarda birbirine mirasçı da oluyorlar.[32]
E.24. Bahreyn Müslümanların kontrolüne geçince Peygamber ensara Bahreyn ürünlerinin tamamının verileceğini söylemesi üzerine ensar “Muhacirlere bize verilen kadar verilmedikçe ürünleri kabul etmeyeceğiz.” diye Peygamber teklifine karşı çıkarlar.[33]
E.25. Ensar, Peygambere gelip “Hurma bahçelerinin ürünlerini aramızda paylaştır.” deyince Peygamber ilk başta kabul etmez. Ama muhacirler ensara “Ürününüze ortak olursak sorumlulk da almak isteriz.” dediler. Bunun üzerine muhacirler de çalışarak ürüne ortak oldular.[34]
F.Peygamber Eşlerinin Ekonomik Mülkiyet İlişkileri
F.1. Peygamberin eşlerinden Aişe parayı biriktirir ve belli bir orana getirince tümünü yoksullar arasında bölüştürür, Esmâ ise elinde yarına hiçbir şey bırakmadan dağıtırdı.[35]
F.2. Peygamberin eşlerinden Aişe oruçlu olduğu bir günde kendisine 100 bin dirhem geçer. O da hepsini dağıtır. Ümmü Dürre “Keşke 1 dirhemini ayırıp orucunu açtığında kullansaydın.” deyince “Hatırlatsaydın ayırırdım.” der.[36]
F.3. Peygamberin eşlerinden Zeynep Ömer’in kendisi için gönderdiği 12 bin dinarı sürekli ihtiyaç sahiplerine dağıtırdı.[37]
[1] A.g.e, Sadaka, Zekât ve Ganimetlerin Taksimi, Cilt 2; Kenzü’l-Ummal 3/127
[2] A.g.e, Sadaka, Zekât ve Ganimetlerin Taksimi, Cilt 2; Kenzü’l-Ummal 2/320
[3] Öbek: Takım, küme, yığın, grup, bütün
[4] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2
[5] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Kenzü’l-Ummal 5/57
[6] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Bidaye 8/3
[7] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Kenzü’l-Ummâl 3/310
[8] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Hilye 1/161
[9] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Mecmuu’z-Zevaid 9/331
[10] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Kenzü’l-Ummal 7/45; Hilye 1/97
[11] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; İbn-i Sa’d 4/62
[12] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Kenzü’l-Ummal 2/318
[13] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Kenzü’l-Ummal 2/147; Terğib 5/128
[14] A.g.e, En Kıymetli Malların Allah Yolunda İnfakı, Cilt 2; İbn-i Sa’d 4/122
[15] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Hilye 1/296
[16] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; İbn-i Sa’d 4/109
[17] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; İsabe 2/347
[18] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; İbn-i Sa’d 3/157
[19] Fukara babası
[20] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Müstedrek 3/378
[21] A.g.e, En Kıymetli Malların Allah Yolunda İnfakı, Cilt 2; Buhari; Müslim; Terğib 2/140
[22] A.g.e, En Kıymetli Malların Allah Yolunda İnfakı, Cilt 2; Kenzü’l-Ummâl 3/176
[23] A.g.e, Allah rızası için Ödünç Vermek, Cilt 2; Tefsir-i İbn-i Kesir 1/299; Ebu Ya’la; Mecmeu’z-Zevaid 9/324
[24] A.g.e, Allah yolunda Cihat için Yapılan İnfak, Cilt 2; Müsned-i Ahmed bin Hambel; Taberani; Mecmau’z-Zevaid 8/304
[25] A.g.e, Allah yolunda Cihat için Yapılan İnfak, Cilt 2; İbn-i Sa’d 3/93
[26] A.g.e, Allah yolunda Cihat için Yapılan İnfak, Cilt 2; Müstedrek 3/632
[27] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Kenzü’l-Ummal 2/149; Terğib 5/184
[28] Halife Ömer devrinde ele geçenlerin çoğalması üzerine ganimetlerle zenginleşen halk Mekke ve Medine dışında ara ara gidip kalacakları yerlere ev yaptırıyorlardı. Bu nedenle ev sayısı beşi bulanlar vardı.
[29] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; İbn-i Sa’d 3/85; Kenzü’l-Ummal 7/86
[30] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Sıfatü’s-Safve 1/188
[31] A.g.e, Yardım, Cilt 1; Müsned-i Ahmed bin Hambel; Bidâye 3/228
[32] A.g.e, Yardım, Cilt 1; Buhari; Fethu’l-Bârî 7/191
[33] A.g.e, Yardım, Cilt 1; Buhari; Buhari
[34] A.g.e, Yardım, Cilt 1; Buhari 1/312; Bidaye 3/228
[35] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; Buhari, Edebü’l-Müfred 43
[36] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; İsabe 4/461
[37] A.g.e, İçtimai Yardımlaşma, Cilt 2; İsabe 4/314