İstanbul Balat İnşa Kültürevi’nde yapılan ve iki gün süren çalıştayda 4 ayrı oturumda 16 konuşmacı yer aldı. Çalıştaya iki de bildiri sunuldu. Hemen her kesimden kişinin katılımıyla gerçekleşen çalıştay büyük ilgi görerek özellikle ilk gün izdihama neden oldu. 2. İslam ve Sol Çalıştayı’nın en kısa zamanda yapılacağı öğrenildi.
1 İslam ve Sol Çalıştayı’nın son günü 1. oturumunda HDP Milletvekili Ayhan Bilgen, Atılım Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Bakır ve Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Muammer Bilgiç katıldı. Son günün 2. oturumuna ise Siyasetçi Bülent Parmaksız, AKP kurucularından Fatma Bostan Ünsal, Dev- Genç kurucularından Sarp Kuray ve aktivist Veli Saçılık’ın konuşmacı olarak katıldı. ODP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş ve araştırmacı yazar Demir Küçükaydın’da yazılı sunumları ile katıldılar..
Çalıştaya ODP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş’ın göndermiş olduğu yazılı sunumunu Emre Ergül okudu: Alper Taş sunumunda “İnsanlar “ezenler ve ezilenler” diye ikiye ayrılır diyen Alper Taş, “Tek”, “gerçek”, bütün çağları kuşatan bir din-İslam anlayışı olmadığı gibi “tek” ve “gerçek” bir sol-sosyalizm anlayışı da olmamıştır. Buradan hareketle islam-sol çalıştayına kendi geldiğimiz anlayış ekseninde katkı sunmaya çalışacağım” dedi.
Çalıştayı içerik açısından son derece sevindirici ve geleceğe dair umut verici olacağını düşünüyorum diyen HDP Milletvekili Ayhan Bilgen, ”ancak sol ve İslam bir araya getirerek ortaya çıkartılması amaçlanan şey yeni bir otoriter tutumsa, yeni bir baskıcı rejim olursa asla buradan insanlık için bir çözüm çıkmaz. O zaman da şuraya gelmemiz gerekecek, nasıl bir İslami ve sol yorumu yapmalıyız ki bunlar birleştiğinde, buluştuğunda, birbirine değdiğinde, umutsuz, çaresiz, bunalımlı sisteme öfkeli, tepkili kesimler, desinler ki bu buluşma, bizi o rejimin, sistemin, bölüp, parçalayıp,yönettiği şablonları uymasın. Yeni bir bakış, arayış, umut olsun”dedi.
Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Muammer Bilgiç, en onurlu yaşamın hak yemeden, zulmetmeden yaşamak olduğunu belirten Bilgiç, ” insanlar ikiye ayrılıyorlar bir dünyayı güzelleştirmek isteyenler, iki kendini güzelleştirmek isteyenler. Sıkıntı ikinci kısımda başlıyor. Bir insan kendi dünyasını güzelleştirmek istediğinde, ötekini yok sayıyor, ötekini ganimet olarak görüyor, ötekini düşman olarak görüyor, Bizim öğrendiğimiz kötü insan yoktur ama insanlar kötü şeyler isteyebilirler. Mesele insanla mücadele etmek değil, kötülükle mücadele etmektir diye düşünüyorum”dedi.
Üçüncü oturumun son konuşmasını Atılım Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Bakır yaptı. Bakır ”İslam’da Sol’da, temel insani değerlere dayanıyor yani adalete, eşitliğe dayanıyor. Buradaki buluşmada egemenlere karşı çıkma fikri öne çıksa da sorunu sadece bu noktadan ele almayı doğru bulmuyorum. Sınıf mücadelesinde bir alan açmak istiyorsak, güç olmak istiyorsak, aynı zamanda kentsel ve pratik köklerimize de dönmek zorundayız” dedi.
Gün boyu devam eden çalıştaya ara verildiğinde Nergis Kaya türkülerle ve deyişlerle eşlik ederek renk kattı
Çalıştayın son oturumuna AKP kurucularından Fatma Bostan Ünsal‘ın değerlendirmeleri ile başlandı. Ünsal, ”herkesi ortak olan söze çağıralım, kavramlara takılıp kalmayalım, yani herkesin ortaklaşabileceği bir söze çağıralım. Bazıları İslam deyince deyince olumsuz düşünce geliyorsa aklına, İslam demeyelim şart değil veya sol dediğimizde Müslüman kesimde kötü duygular oluşuyorsa başka kelime bulabiliriz. Aslında çok büyük ortaklık alanları var, asıl bunları ortaya çıkarmamız gerekir”dedi.
Örgütlü mücadelenin içinden geldiğini söyleyen siyasetçi Bülent parmaksız, ”ben, biz hepimiz bu toprakların çocuğuyuz, bu topraklarda doğduk ve bu topraklarda öleceğiz. Ezilenlerin sesi dediğimiz şey nasıl dün Ebu Zer Gıfari, Karmatiler, Spartaküs ayaklanmalarında varsa, bunun devamı olarak modern anlamda işçi hareketlerinin, işçi sınıfı devrimciliği de onun kadar yerlidir. Bu anlamda bizde dışsal bir olgu değiliz. Hatalarımız var ama işte o hatalar üzerine konuşmak istiyorum’ dedi.
Dev- Genç kurucularından Sarp Kuray, ”tüm Müslüman kardeşlerimizin de dediği gibi İslamiyetin kuruluşunda muazzam bir devrimci unsur vardır. O Medine’de kurulmuş Halk Cumhuriyeti, Medine’deki ilişkiler, Kur’an-ı Kerime atfederek konuşuyorum. Orada zenginlere karşı Mekke’li tefeci bezirganlara karşı açılmış bir savaş var. Yoksulun hakkından, kadının hakkına kadar, kadının hakkından en düşmüş insanın hakkına kadar bir savunma var. Eğer bunu 1968’de bilseydik bu kadar tecrit olmazdık” dedi.
Son konuşmacı olan aktivist Veli Saçılık, çalıştaya katılacağımı duyan sol kesimden bazı arkadaşlar beni ciddi anlamda eleştirdi dedi. ”Ancak ben tüm kötülüklerin anası kapitalizmi görüyorum. Dolayısıyla Antikapitalist olarak kendini tanımlayan herkesle her ortamda yan yana gelirim. Çünkü kötülüklerin anasının ortadan kaldırılması bizlerin bulaşacağı anlamına gelir. Dolayısıyla Antikapitalist Müslümanlar biz buluşuruz ve yan yana geliriz” dedi..
Çalıştaya yazılı sunum ile katılan araştırmacı yazar Demir Küçükaydın’ın değerlendirmelerini Emre Ergül okudu, sunumda Demir Küçüyadın özetle: “Kendi nefsine karşı savaş savaşların en kutsalıdır. Türklerin Türklüğe, Kürtlerin Kürtlüğe, Çinlilerin Çinliliğe, Hintlilerin Hintliliğe, Amerikalıların Amerikalılığa karşı savaşı, yani nefislerine karşı savaşı en kutsal savaştır. Bu savaşı vermeden kimse İnsan olamaz. Yeryüzü ölçüsünde bir insanlık topluluğunu, Türkler, Kürtler, Çinliler, Amerikalılar, Hitliler değil, İnsanlar kurabilir; tıpkı Allah’ın egemenliğini putlara tapanların değil, Müslümanların kurabilmesi gibi” dedi.
Son oturumun soru cevap bölümünde yer yer tartışmaların dozajı yükseldiyse de çalıştay bir sonraki çalıştayda buluşmak üzere temennileriyle sona erdi.
adilmedya.com