İnşa Kültürevinde beraber çalıştığımız ve “Allah’ın günleri”ne beraber şahid olduğumuz kardeşimiz Sera’nın, Afrika’nın Bene ülkesinde dün, ailesinden hayattaki tek erkek kardeşi öldürüldü. Henry Chikezie.
Henry öldürülmese idi… Ülkesinde ki o lanet iç kargaşalar olmasa idi. Yarın bir gün aramıza karışacak olan bir siy’ahî gülüşümüz olacak idi. Şimdi hüznümüz oldu. Bu emperyalist cehennemin rebezelerine sürülen Afrika’nın siyah evlatları yaşadığımızın şehirlerin varoşlarını dolduruyorlar. Oysa kim isterdi anaların o gözünden sakındığı evlatlarını çok uzak ülkelerde kaybetmelerini… Sömürgeci ülkeler ve başta Türkiye hükümeti olmak üzere yoksulların ve kimsesiz göçmenlerin gözyaşlarında boğulacaklar. Allah sizi affetmeyecek! Tarih de…
Ve Ramazan geldi. Bu Ramazan’ın tüm mültecilerin, ülkesini terkedenlerin, geri dönemeyenlerin, politik kargaşalardan kurtulamayanların hayatlarına bir ışık, yüreklerine umut, ellerine ve ayaklarına ise can olabilmesi ümidi ve gayreti ile…
Sera’ya…
Sen birimizsin, Afrika’dan…
Biz birimiziz, Anadolu…
O birimiz, bizden çalınan…
Diğerimiz, yanımızda kalan…
Eksilirken aynı ağızlarla,
Çoğalmak ayrı çığlıklara…
Allah
Ekmek
ve Özgürlük…
Buydu büyük yeminimiz!
Ver zincirlerini elime, al zincirlerimi eline…
Sen, uzak diyarlardan gözlerimizin ablası
Yüreğimizin bacısı
Bilirim, erkek kardeşlerin savaşlar içinde…
Ülken ve halkın…
Tanışın diye renklerimiz ve dillerimizdeki fark!
Ve tanıştık Rabbim!
Bene’den İstanbul’a dek…
Tanıştık ki, biz birbirimizin ülkesiyiz, bir birimizden habersiz bombalanan…
Ki bombalara aynı merkezlerden verilmiş o talimatlar altında
Biliriz ki yağmalanan herkes kardeştir.
Gözlerinde Sera…
Gözlerinde kız kardeşim kadar bir kız…
Kurtuluş yokuşundan Tarlabaşı’na…
Hep aynı aileyi arıyor…
Al yüzümüzün beyazını, yüzüne çal!
Çal ki Emperyalizm’in gölgesinde değil, kardeşliğin gölgesinde dinlensin, mülteciliğimiz…
Ülkemdeki zincirler ülkendeki zincirlerden daha renkli, daha az acıtıyor!
Ama zincir zincirder Sera.
Ha Neo-Liberal, ha Nato Federal kanunlar
Ki
Anlıyorum: Ülkenden gelince değil, ülkene gelenlerle sürülürmüşsün ülkenden!
Bizi yüzümüzdeki beyazlarla sürdüler Türkiye’den…
Van’dan sonra Roboski ve nokta değil…
Togo’dan, Gana’ya, Senegal’den Somali’ye kadar Amed, Pozantı, Ankara ve İstanbul!
ve virgül ki
Çin cehenneminden
Kızıl bir Haç tekbirine dek!
Tanıştık Rabbim
Ülkemizin arka sokaklarında, illegal sofralarda…
Gözlerimizde hep aynı dua:
“O ezilenler yeryüzünde önder olacak!
Ve
O zalimler nasıl bir inkilapla devrileceklerini çok yakında görecekler!!!”