Filistin Başbakanı İsmail Heniyye çeyrek asırdır yaşadığı olaylara yaptığı tanıklığı birinci elden anlatıyor.
-Üniversitede öğrenci birliği başkanıydım!
-Üniversiteden mezun olduktan sonra ilk işim Şeyh Ahmed Yasin bürosu müdürlüğüydü
-Bu nedenle 82 olayları El Mesacid (camiler) ayaklanması diye adlandırıldı
-Hamas’ın Irak’ın nükleer tesislerinin vurulmasına karşı tepkisi
-Hamas’ın askeri eylemleri ve Güvenlik Sisteminin ilk kuruluşu
-Şeyh Yasin tutuklanmaktan nasıl yararlandı?
-Hamas’ın 84’e aldığı darbenin nedeni ne?
Filistin’deki Müslüman kardeşlerin tutumu diğer bölgelerdeki Müslüman Kardeşlerin tutumu gibidir. Kardeşler bu antlaşmayı Filistin davası ve Arap –İslam realitesi için çok ciddi bir tehlike olarak görüyorlar. En büyük tehlike ise en büyük Arap Devleti olan Mısır’ın Siyonist realiteyi tanıması ve daha sonra Siyonist düşmanla doğrudan savaşmaktan geri adım almasıdır. Vatandaşlarımız üzerinde bunun çok büyük etkisi oldu. O zamanki Filistin halkının tümü ki o dönemde ben el-Ezher Enstitüsünde İslami Kitle saflarındaydım, bu ittifakı, camilerde hutbelerle, okullarda toplantılarla ve yürüyüşlerle çok sert bir şekilde reddetmiştir.
Ancak Müslüman Kardeşlerin bu antlaşmaya karşı bir tavrı var mıydı?
Hareketin Literatürü, cami hutbelerinde, toplantı ve forumlarda bu antlaşmayı kesinlikle reddediyordu.
Müslüman Kardeşlerin, FKÖ’nün kurtarılacak herhangi bir karış Filistin toprağı üzerinde bağımsız bir Filistin Devletini kurmayı öngören on ilke programına karşı tavrı nedir?
Aslında harekete göre on ilke FKÖ’nün metodundan çok tehlikeli bir şekilde geri adım attıklarını gösteriyor. FKÖ ilk kurulduğunda Filistin’in tüm Filistin halkına ve Arap ümmetine ait olduğunu ve Filistin topraklarını kurtarmanın tek yolu silahlı mücadele olduğunu, kesinlikle Siyonist işgal gücünü tanımayacaklarını, onlarla barış imzalamayacaklarını ve hiçbir görüşmede bulunmayacaklarını ilan etmişlerdi. On ilke bütün bunlardan açıkça bir geri dönüş olarak kayıtlara geçti. O yüzden Hamas bu on ilkeye çok tehlikeli bir şekilde bakmakta, bu ilkeleri paylaşmadığını ve bu ilkelerin ardından gitmeyeceğini ilan etmektedir.
Müslüman Kardeşler 1973 savaşına nasıl bakıyorlar? Bu savaşı nasıl yorumluyorlar? Bu savaş onların Gazze’deki konumlarını nasıl etkiledi?
Lübnan bir çok yönden savaşa maruz kaldı.1970’lerde, 80’lerde buraya girdiler. 1982 yılında ise çok geniş bir şekilde burayı işgal ettiler. Daha sonra 1989’da sınır şeridini işgal ettiler. Sonra Lübnan işgali. Hatırlıyorum 1982 yılında işgalin birinci yıldönümünde Gazze’de düzenlenen tüm protesto gösterilerine katıldı. Hem de çok güçlü bir şekilde tüm vatandaşlarla ve gençlerle beraber katıldı. Özellikle Sabra ve Şatilla katliamları kınandı. FKÖ’nün Lübnan’dan çıkması ve örgütün altyapısının tahrip edilmesi bizi şöyle ya da böyle halkımızı içerde işgale karşı tahrik etmeye başlamamız gerektiğini gösterdi. Hamas, direnişteki yerini almak ve hazırlanmak için çalışmalara başladı. Bu yüzden işgal, FKÖ’nün alt yapısının tahrip edilmesi, Hamas’ın siyasi bir düşünce ve iç diyalogla karşı karşıya bırakılması, siyonist işgale karşı halk protesto gösterileri vasıtasıyla da olsa gençleri işgale karşı nasıl hazırlayacağımızı, Lübnan işgali, Sabra ve Şatilla katliamları ve FKÖ’ye ait alt yapının tahrip edilmesi ve örgütün Lübnan arenasından çıkarılmasından sonra siyonist işgale karşı hareketin, direniş projesini koruması gerektiği gerçeği ortaya çıktı.
Müslüman Kardeşler Nisan 1982 yılındaki Mescidi Aksa saldırısına karşı yapılan protesto gösterilerine katıldı mı? Buradaki rolleri öncü müydü yoksa sıradan mıydı?
Müslüman Kardeşler Camp David antlaşmasına özellikle özerk yönetime karşı tavrı nedir? Hareket içerisinde Özerklikle ilgili bir diyalog ya da tartışma oldu mu?
BİRİMLERİN OLUŞTURULMASI
Davet, güvenlik ve siyasi organlara seçilen kadrolar nasıl seçildi?
Bu dönemde işgal güçleri tarafından tutuklanan Kardeşler kimler? Niçin? Bunun harekete etkisi nedir?
Bize bu dönemdeki eğitimden bahsedebilir misiniz?
Günümüzde işgalcilere direnmenin en iyi yolları nedir?
ASKERİ OLARAK HAZIRLANMAK
Silahlar nasıl bulundu? Özellikle işgale karşı koyma kararı nasıl alındı?
Bazı silah tüccarlarıyla tanışmaya ve bir takım silahlar almaya çalıştık.1984 yılı darbesine ve Şeyhin tutuklanmasına ve silahlara el konulmasına kadar silah stokladık.
1982 yılında askeri eylemlere başlama kararı neden alındı?
Bize eğitim, örgütlenme ve silah satın alma operasyonlarını nasıl gerçekleştirdiğinizi anlatabilir misiniz?
1982 ve 1984’e nasıl hazırlandınız?
Şeyh Ahmed Yasin ve Şeyh Salah Şahade’nin tutuklanması deneyimi Gazze Şeridinde askeri çalışmanın öne ya da arkaya alınmasında etkisi oldu mu?
Şeyh Ahmed Yasin ve Şeyh Salah Şahade’nin tutuklanması deneyimi Gazze Şeridinde askeri eylemleri teşvik etmede etkili olmadı mı?
“Mecd” grubu olarak bilinen grup nasıl oluşturuldu? Neden “Mecd” diye adlandırıldı?
Askeri kanadın kurulma kararı nasıl alındı?
Bu grubun kurulmasındaki hedef ne?
Bu dönemde 101 grubu olarak bilinen grup ortaya çıktı? Bu grubun hikayesi nedir?
Bu grubun başında kim vardı?
Bu grubun hareket için gerçekleştirdiği eylemler nelerdir?
101 Birimi ne zaman çalışmaya başladı?
101 grubuyla “Filistin Mücahitleri” arasında nasıl bir ilişki bulunuyordu?
TUTUKLANMA DÖNEMİ
Hamas’ın Askeri Kanadı 1984 yılında bir darbe aldı. Bu darbe nasıl başladı?
Özellikle Gazze’de kardeşlerin girdiği ilk deneyim olmasını göz önüne alırsak kardeşlere yapılan incelemenin neticesi nedir?
Deneyim gerçekten çok zalimane ve acı vericidiydi. Kardeşler çok büyük baskılara maruz kaldılar. Kardeşlerin saflarında birçok tutuklamalar oldu. Ancak sağlam ve büyük bir duruş sergiledik. Kardeşimiz Dr. İbrahim El Mukademe gerçekten çok çetin bir sorguya maruz kaldı. Buna rağmen sorguda sağlam durdu. Tutukluluk döneminde düşmana hiçbir bilgi vermeyen Dr.İbrahim’in amacı Dr.Ahmed El Milh’a Gazze’den ayrılma imkânı sağlamaktı. O yüzden çok sebat gösterdi. Nitekim Dr. Ahmed El Milh Gazze’den ayrılabildi. Allah’a hamdolsun ki tutuklanmadı.
O dönemde Müslüman Kardeşler hakkında verilen hükümler neler?
Şeyh Ahmed Yasin 13 yıl yedi. Dr. İbrahim 8 buçuk yıl. Abdurrahman Tamraz kardeşimiz 12 yıl. Muhammed Şahap kardeş 10 yıl. Şeyh Salah Şahade iki buçuk yıl. Sabir Ebu Avde kardeşimiz iki yıl. Beyan Ebu Nar kardeş yaklaşık iki yıl. Şeyh Arap Mehre yedi yıl. Bu ortalama hükümler. En uzun hükmü Şeyh Ahmed Yasin aldı. Kardeşlerin çoğu aldıkları hükümleri cezaevinde geçirdiler. Şeyh Ahmed Yasin hariç. Şeyh tutuklandıktan bir yıl sonra Ahmed Cibril komutasındaki halk cephesinin gerçekleştirdiği esir değiş tokuşu antlaşması çerçevesinde ceza evinden çıktı.
Ahmed Cibril’le karşılıklı bir ilişki var mıydı? Varsa bu ilişkiye dayanarak mı Hareketin Lideri Ahmed Yasin salıverildi?
Hapishanelerde Mücahit Hafız Delkamuni vardı. Kendisi işgalci İsraille ve Kızılhaçla görüşme yapan yüksek konsey üyesiydi. Ayrıca İslami Cemaat üyesiydi. Ahmed Cibril’in çok güvendiği biriydi. Esir alış veriş listesine Şeyh’in ismini koyan da oydu. Kardeş Ahmed Cibril de buna çok sevinmiş. Çünkü Şeyhin sağlık durumu çok kötüydü.
İntifada başlamadan kısa bir süre önce işgal devleti bir çok provokasyon eylemine girişti. Hareket bu provokasyonlarla başetmek için neler yaptı?
dünya bülteni / Mehmet S. Direk tarafından Dünya Bülteni için tercüme edilmiştir.