Bursa’da başlayan ve otomotiv sektörünü hem Türkiye’de hem de Romanya’dan Çin’e kadar farklı ülkelerde derinden etkileyen grevlerin önemli bir merkezi de Gölcük. Ford Otosan işçilerinin fabrika dışında devam ettirdiği eylemlerinden notları Radikal’den Barış Avşar topladı.
Kırmızı gömlekli şişman klarnetçi bir halay havası üflüyor…
“Şu anda büyük bir topluluk var burada. Bak sen benim arkadaşımsın sana bunları diyorum çünkü sen de zaten biliyorsun. Şu anda bu iş koptu, bir şey kalmadı. Bak dün burada boyahaneden 197 kişi vardı, bugün gelenlerle kimse kalmadı. Yüzde 51’i bulalım diyorduk ya…”
Gölcük’teki Ford fabrikası önünde, daha doğrusu fabrika dönen kavşak polis tarafından kapatıldığı için fabrika önüne giden yolda diyelim, grevci bir işçi halen fabrikada çalışan bir arkadaşına dışarıdaki durumu anlatıyor telefonda. “İlla sen de gel” diyerek değil, “gelmelisin, kazanıyoruz” diyerek… Gelmesi işçilere göre çok zor görünen bir “abi-kardeş” var, onları anıyorlar bir kaçı ve birbirlerine bir söz verir gibi tekrarlarıyorlar: “En sonunda onlar bile gelecek…”
Kırmızı gömlekli şişman klarnetçi bir halay havası üflüyor… Grev halayı kuruluyor…
Günlük araba üretimi 800 olan fabrikada bu sayı 40’a kadar düşmüş işçilerin dediğine göre, “Onu da mühendisleri bantlara indirmişler, çalıştırıyorlar da öyle çıkarabiliyorlar…” Bazı bölümleri üç, bazı bölümleri iki vardiya çalışan fabrikada çalışmaya devam edenlerden her vardiya çıkışı öbek öbek işçiler geliyor greve katılmaya… Greve katılmaya ve Türk Metal’den istifa etmeye! İkisi bir arada… Türk Metal’in Gölcük Şube Başkanı Mehmet Şener’in Pazar günü Kocaeli’de yaptıkları ilk eylemden önce Facebook’ta kendilerini kast ederek, “O eyleme gitmeyin oraya gidecek olanlar DHKP-C’lidir” yazmasına çok öfkeliler… “O yüzden hepimiz elimizde işe giriş kartlarımızla gittik o eyleme. Salladık kartları havada. Ne DHKP-C’lisi yahu, Ford işçisidir bu… Herkes bunu iyi bilsin!”
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın, “Olayın siyasi bir yanı olup olmadığını araştırdık” açıklamasına da tepki var. “Biz bir haftadır Bursa’da eylem yapan işçiye müdahale edilmemesinin nedeninin seçime bu kadar az zaman kalması olduğunu bilmiyor muyuz?
Bu olayda siyaset yapan varsa ‘aman oyum düşmesin’ diye ama sadece de bu yüzden işçiye müdahale etmeyendir. Siyaset odur, bizim yaptığımız değil… Biz Bosh’daki ücret artışını istiyoruz, Türk Metal’in gitmesini istiyoruz, bunları istedik diye de kimsenin işten atılmamasını istiyoruz! Bu kadar…”
Kırmızı gömlekli şişman klarnetçi bir halay havası üflüyor… Halay başlıyor dönmeye…
7 bine yakın işçinin çalıştığı bir otomotiv devi Ford Gölcük fabrikası. Halayın çekildiği alanın etrafında pankartlar asmış o işçiler:
“Patron ve Türk Metal el ele, işçiler direnişe”
“Kazanana kadar mücadeleye devam”
“İşbirlikçi, satılık Türk Metal’i istemiyoruz”
Pankartları da sloganları da Bursa’daki Renault ve TOFAŞ işçileri ile aynı talepleri içeriyor. Onlarla haberleşmeleri iyi, “Sosyal medyayı kullanıyoruz daha çok. Gazetelere, televizyonlara pek güvenimiz yok.”
Kırmızı gömlekli şişman klarnetçi bir halay havası üflüyor… Halay hızlanıyor…
“Adamlar bizi çekmişler, sonra o görüntüleri verirken televizyonda, ‘TOFAŞ’ta üretim durdu ama Ford çalışıyor” diye haber yapıyorlar. Ben burada çalışıyor muyum!? TOFAŞ’ta üretim yok, Renault’ta üretim yok, burada üretim yok, Yeniköy Ford’da üretim yok, Ankara Türk Traktör’de üretim yok, Adapazarı Türk Traktör’de üretim yok… Buralar çalışmıyor medya! Böyle yazın yazacaksanız…”
Kırmızı gömlekli şişman klarnetçi bir halay havası üflüyor… Halay büyüdü…
Bir grup işçi slogan atıyor: Türk Metal bizi diskoya götür!
Arkalarından yanıt geliyor: Oğlum onlar sizi götürür mü diskoya, kendileri gider!
‘Ciddi’ sloganla devam o zaman: Bizler işçiyiz köle değiliz!
Otomotiv yan sanayi üretiminde uluslar arası bir marka olan Magna fabrikasından gelen işçiler var destek vermeye, bu slogan onlara: Hoş geldin kardeşlik!
Sonra gece ilerlerken TOFAŞ’tan işçilerin taleplerinin kabul edildiği, anlaşma sağlandığı haberi geliyor. Ford işçisi dalgalanıyor:
“Demek ki sağlam durunca oluyormuş, bak nasıl kazandı TOFAŞ…”
Kırmızı gömlekli şişman klarnetçi, klarnet değil de köhne bir çalışma düzeni için sur borusu çalıyor sanki… Bursa’dan sonra Gölcük’te de…
Fotoğrafın solunda fabrikaya giden yol… Direnişe katılan işçiler oradan geliyor ve alkışlarla karşılanıyor.