DİYARBAKIR – Diyarbakır’da giydiği elbiseler nedeniyle yolda yürürken gözaltına alınan HDP Gençlik Meclisi Üyesi Rıdvan Toktaş, bindirildiği sivil araç içerisinde polislerce darp edildi.
Diyarbakır’da polisin Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi üyelerine yönelik baskı ve sindirme politikalarına 10 gün içerisinde bir yenisi eklendi. Kentte 29 Ekim günü yolda yürürken “karakolda ifaden var” denilerek sivil polislerce alıkonulan HDP Gençlik Meclisi üyesi Hüsamettin Tanrıkulu “Bizden taraf olursan başına bir şey gelmez’ denilerek ajanlık dayatmasına maruz kalmış ve darp edilmişti.
Kentte benzer bir durumla bu kez Gençlik Meclisi üyelerinden Rıdvan Toktaş karşı karşıya kaldı. 7 Kasım günü, merkez Yenişehir ilçesi Tekel Caddesi üzerinde şehir içi minibüsten inip yürüdüğü sırada Toktaş’ın yanına sivil giyimli bir şahıs yaklaştı. Kendisini polis olarak tanıtan şahıs, Toktaş’ı gözaltına almak istedi.
Polis olduğuna inanmadığı bu kişiden kimliğini göstermesini isteyen Toktaş, bunun yerine sokak ortasında darp edilmek istendi.
Kendisini ona karşı savunmaya çalıştığı bu şahsın, bir süre sora bulundukları yere yakın bir yerde durduklarını anladığı diğer arkadaşlarını çağırması üzerine, yanlarına çoğunlukla sivil polislerce kullanılan “Ford Ranger” marka bir jeepin geldiğini anlatan Toktaş, araçtan inen ellerinde uzun namlulu silahlar bulunan kişilerce yere yatırılıp, ellerine ters kelepçe takıldığını ifade etti.
KAFASINA SİLAH DAYADILAR
Toktaş, direnmeye çalıştığı bu anlarda başına silah dayayan bir polisin “durmazsan kafana sıkarım” tehdidi ile durmak zorunda kaldı. Polisler bileklerinden ters kelepçeledikleri Toktaş’ı, sert bir şekilde araçlarına yaslayıp, üstünü aramaya başladı. Polisler, o anlara şahit olup, duruma tepki gösteren çevredeki yurttaşları da tehdit ederek, bölgeden uzaklaştırdı.
Daha sonra zorla polis aracına bindirilen Toktaş, araç içerisinde de polisin fiziksel şiddet ve tehditlerine maruz kaldı.
Araç içerisinde iken, polislerin kendisine “Birisinin kafasına silah dayayıp, tehdit etmişsin. İhbar edilmişsin. Bunun için seni gözaltına aldık” dediğini aktaran Toktaş, “Amaçları, beni gezdirip korkutmaktı. Araç içerisinde tehdit ve fiziki şiddete devam ettiler. Bunun üzerine hastaneye gidip, darp raporu alacağımı ve suç duyurusunda bulunacağımı söyleyince hastaneye götürüldüm” dedi.
ELBİSELERİ GÖZALTI GEREKÇESİ YAPILDI
Hastanede kendisini muayene eden doktor ile hiçbir şekilde diyalog kurmasına izin verilmediğini söyleyen Toktaş, söz konusu doktorun herhangi bir darba maruz kalmadığına dair rapor düzenleyip, bunu polislere verdiğini belirtti. Toktaş, buradan Bağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
Burada gözaltına alınma gerekçesi olarak giydiği elbiselerin gösterildiğini söyleyen Toktaş, ifadesi alınması sırasında da yine tehdit ve hakaretlere maruz kaldığını kaydetti. Toktaş, “Bir tutanak hazırladılar. Tutanakta, ‘üstünde haki renk bir pantolon, gri tişört ve kazak var. Sol tarafında da bir kabarıklık var’ diye yazıldı. Bu kabarıklığı, güya silah zannetmişler ve onun için üzerime atlamışlar Avukatım ve arkadaşlarımla iletişim kurmama izin vermediler. Yine tutanağı imzalamam halinde de serbest bırakılmayacağımı söylediler. Tutanağı imzalamak zorunda kaldım” dedi.
RAPOR ALMAK İSTEYİNCE POLİSE HABER VERİLDİ
İfadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Toktaş, maruz kaldığı tehdit ve darp konusunda suç durunda bulunmak için sağlık raporu almak üzere yeniden Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitti. Toktaş, burada başından geçenleri anlatıp, darp raporu almak istediğini söylediği görevli doktorun polisleri aradığını ileri sürdü.
İHD’YE BAŞVURDU
Bu nedenle görevli doktor ile tartıştığını söyleyen Toktaş, doktora “Ben hastayım. Hipokrat yemininiz var. Beni muayene etmeniz yerine direk polisi arıyorsunuz” dediğini belirtti. Gelen görevli polislerin kendisinden iletişim numarası aldığını dile getiren Toktaş, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’ne gidip, hukuki yardım başvurusunda bulundu.
Toktaş, yaptığı bu başvurusu sonrası Bağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden telefonla aranarak, yeniden ifadeye çağrıldı.
‘GENÇLER İNANIYOR’
Yaşadıklarına ilişkin konuşan Toktaş, hukuksuzluğun hakim olup, insanların öldürüldüğü ve cezaevlerinin doldurulduğu bir dönemde iktidarın kendisine muhalif kimseyi istemediğini ifade etti. Toktaş, “En ufak muhalefete bile çok sert davranıyorlar. Özellikle Diyarbakır’da ve Kürdistan’da bunu yapıyorlar. Çünkü buradaki gençlerin bir şeyi değiştirebileceklerine inanıyorlar. Bunun için gençlere yönelik bu politikaları izliyorlar” diye konuştu.
Toktaş, son olarak bu yönlü baskı ve sindirme politikaları ile karşılaşsalar da hiç kimsenin yürüttükleri çalışmalara engel olamayacağını söyledi.