Emek Partisi Bursa il başkanı, direniş notlarını Evrensel’e yazdı.
Panayır Kadın Dayanışma Derneği’nden 6 kadın arkadaşla, mahallemize oldukça yakın olan TOFAŞ fabrikasında 4 gündür direnişte olan işçilerini ziyarete gittik. Akşam saat yedi civarında fabrikanın önünde ve içeride direnişte olan işçilerle, onları ziyarete gelen eşleriyle sohbet ettik.
Kitle örgütleri ve ailelerden içeride ve kapıda bekleyen işçilere su ve yiyecek getiriyor, işçiler getirilenleri orada bulunan herkesle paylaşıyor. Çaylar içiliyor, sohbetler eşliğinde çiğdemler çıtlatılıyor. Çocuklar alanda top oynuyor. Oradan geçen tüm araçlardan destek kornaları eşliğinde sürekli alkışlar ve sloganlar yükseliyor. Fabrikanın dış kapısı, işçiler ve aileleriyle birlikte piknik alanını anımsatıyor. Bizim de mahalleden komşunun oğlu Sedat, Tofaş işçisi ve direnişte.
Fabrika önüne gelen aileler, birbirlerini tanımadıkları halde, sanki düğüne gelmiş gibi birbirlerine sarılarak, “Direnişimiz hayırlı olsun, inşallah kazanırlar, sizin kiminiz var içeride” diye birbirlerine hal hatır soruyorlar.
Kaniye abla, “55 yaşındayım, öyle bir direniş görmedim. Benim oğlum Hakan, 10 ay önce burada işbaşı yaptı. İşe girerken 90 kiloydu, 20 kilo verdi… İşlerin çok ağır olduğunu söylüyor ama az para alıyorlar. Çocuğum düğün yapacak, ama aldığı yetmiyor. Bu nedenle bu direniş haklı bir mücadele ve biz de destekliyoruz. Dilerim kazanırlar” diyor.
RENAULT UZAKTI, TOFAŞ’A GELDİM
Söze Tülay giriyor. Onun kardeşi Renault’da çalışıyormuş. Orası uzak olduğundan destek vermek için TOFAŞ’a gelmiş. “Kardeşim Renault’da 10 yıldır çalışıyor, aldığı maaş birbuçuğu geçmez. Bir yıldır evli, eşi de dokumada çalışıyor. Fakat geçim zor, haklı olarak onlar da o ağır çalışma koşulları ve aldıkları düşük ücrete karşı birlik oldular. İnsan bu manzarayı görünce çok duygulanıyor. Bu kadar insanın birlikte hareket etmesi çok güzel. Gecemiz gündüzümüz kalmadı, ne olacak diye merak ediyoruz. Umarım kazanırlar” diye anlatıyor düşüncelerini.
GÖRÜŞ ODASI!
Yanımıza hamile bir genç kadın geliyor. Gülümseyerek “Benim de eşim içerde” deyince birden bir kahkaha yükseliyor. Beş aylık hamile olduğunu, eşinin onlar için, çocuklarının geleceği için direndiğini söylüyor. Bu sırada eşi içeriden el sallıyor.
Ayşe, ailelerin, kapının hemen girişinde, güvenliğin hemen yanında, camla kapalı oda gibi bir yerde içerde bekleyen yakınlarıyla görüştüğünü anlatıyor. Gemlik’ten ziyarete gelen Aylin isimli bir öğretmen de gülümseyerek “Kendimi cezaevinde gibi hissettim” diyor.
İÇERDEN GÖNDERDİLER!
Kapıda bekleyenlere iki kasa ayran ve cantık (Bursa pidesi) geliyor. Güvenlik, bize seslenerek “Onları oradaki çocuklara dağıtabilir misiniz, içeriden gönderdiler” diyor. Geç saatlere kadar sürüyor sohbetimiz.
Herkesin görüşü aynı; “Direnmekte haklılar, umarız kazanırlar.”
Bizim komşunun oğlu Sedat, slogan gibi bir söz söylüyor; “Yeni bir araba yapıyoruz, geri vitesi yok, kesinlikle kazanmak için buradayız.” İnsanların gözlerinin içi gülüyor.