Prof. Dr. Kozanoğlu’na göre yüzde 5 olarak açıklanan 2017 yılı birinci çeyrek büyümesi, hükümet tarafından dağıtılan kredilerle sağlandı. Tüketimi kamçılayan büyüme modelinin sürmesi ise zor
SEMİH GÜVEN
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından büyüme metodunda yapılan değişiklikle birlikte 2016 yılının dördüncü çeyreğinde başlayan suni ‘büyüme’ 2017’nin ilk çeyreğinde de sürdü. TÜİK verilerine göre, gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 arttı. Hükümet rakamları ‘büyük başarı’ olarak sunarken, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ise büyümenin kredi pompanarak ve tüketim kamçılanarak elde edildiğini, orta ve uzun vadeye yansımasının zor olduğunu ifade ederek büyümenin halka bir faydasının bulunmadığını söyledi.
İnşaat geride kaldı
TÜİK verilerine göre gayri safi yurtiçi hasılayı oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2017 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; tarım sektörü toplam katma değeri yüzde 3,2, sanayi sektörü yüzde 5.3, inşaat sektörü yüzde 3.7 arttı. Hizmetler sektörünün katma değeri ise yüzde 5,2 arttı.
Devlet harcamaları yüzde 9,4 arttı
Hanehalklarının nihai tüketim harcamaları, 2017 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirleme hacim endeksi olarak yüzde 5,1 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 9,4, gayri safi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 2,2 arttı. Mal ve hizmet ihracatı, 2017 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirleme hacim endeksi olarak yüzde 10,6, ithalatı ise yüzde 0,8 arttı. İşgücü ödemeleri, 2017 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 11,6 artarken, net işletme artığı/karma gelir yüzde 20,2 artış gösterdi. İşgücü ödemelerinin cari gayrisafi katma değer içerisindeki payı geçen yılın aynı döneminde yüzde 41 iken bu oran 2017 yılının birinci çeyreğinde yüzde 39,7 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 39,5’ten yüzde 41,3’e yükseldi.
Hükümet memnun
TÜİK rakamlarının ardından hükümetten gelen açıklamalar ekonomide büyük başarı olarak sunuldu. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, rakamların hükümetin uygulamaya başladığı yapısal reformların ne kadar başarılı olduğunu gösterdiğini ifade etti. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek büyümeyi dengeli olarak tanımlarken, yapılan yorumlarda Türkiye’nin notunu indiren kredi derecelendirme kuruluşlarına da göndermede bulunuldu.
‘En büyük etki KGF’den’
Büyüme rakamlarını değerlendiren İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr Hayri Kozanoğlu ise hükümetin kredilerle tüketimi kamçıladığını, sağlıklı bir büyüme yaşanmamasına rağmen açıklanan büyüme rakamlarının sürpriz olmadığını ifade etti. Kozanoğlu, “2017 referandumuna yönelik olarak kamu maliyesi iyice gevşetildi. Bunun 3 ayağı vardı. Bir tanesi yeni istihdam alanı yaratan işverenlerden sosyal güvenlik primi ve vergi almamaktı. Bunun dışında ÖTV, KDV indirimleri, beyaz eşyaya, konuta, mobilyaya yönelik tüketimi kamçılamak amacıyla yapılan vergi indirimleri… Bunlar kamu maliyesine ilişkin önlemlerin birinci ayağıydı. İkinci ayağı mega projeler denen, özel sektör-kamu işbirliğiyle yapılan üçüncü köprü, Osmangazi Köprüsü benzeri projelerde devletin hem hacim garantisi hem de fiyat garantisi vermesiydi. Bu da kamu maliyesine ciddi bir yük getirirken, bunun yüklenicilerine transferi söz konusuydu. Üçüncüsü Kredi garanti Fonu, en büyük etkinin de buradan geldiği düşünülebilir. Kredi Garanti Fonu’ndan kredilere kefil olunmasıyla birlikte verilen krediler şu an 165-170 milyar liraya yükseldi. İlk çeyreğin sonunda ise 150 milyar liraya yaklaşmıştı. Bu da işverenin ucuza kredi alması, hatta basına yansıdığı kadarıyla tekne-yat almaktan konut almaya, bankalara olan ödenemeyen borçları kapatmaya kadar bir dolu farklı alana yönlendirildi. Bu da ekonomide haliyle bir talep yarattı” dedi.
‘Büyüme uzun sürmez’
Sabit semaye yatırımlarının sadece yüzde 2 artmasına işaret eden Kozanoğlu, rakamın Türkiye’nin üretim kapasitesinde ekonomik büyümeye motor olacak kalıcı bir kapasite sıçraması göstermediğini, büyümenin orta ve uzun vadeye yansımasının çok zor olduğunu söyledi.
‘Kamu maliyesi yükü kaldıramaz’
Büyümenin maliyeti hakkında da görüş bildiren Kozanoğlu, önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinin kamu maliyesi kaynaklı ciddi sıkıntılar yaşayacağı, kamu maliyesinin bu yükü kaldırabilmesinin mümkün olmadığı uyarısında bulundu. Kamu maliyesinde frene basmanın bu kez de büyümede frene basma anlamına geleceğini belirten Kozanoğlu, “Her ne kadar ÖTV ve KDV’ye yönelik indirimlerin sonbahara taşınmasıyla bir şekilde bu talebin ilk çeyrekteki gibi olmasa da yılın ikinci çeyreğinde de ÖTV ve KDV indirimlerinin etkisi hissedilecektir ama bunun orta uzun döneme taşınması pek mümkün değil” dedi.
***
‘Halka faydası yok!’
Kozanoğlu’na göre ekonomi yüzde 5 büyümesine rağmen emekçiler açısından bir refah artışı getirmedi. Hükümetin övünmesine rağmen enflasyonun düşmediğini, yurttaşların gelirinin artmadığını, işsizliğin de azalmadığına işaret eden Kozanoğlu, “Bu nedenle emekçiler açısından bu büyüme pek bir anlam ifade etmiyor. Kredi Garanti Fonu yoluyla işverenlere ucuz kredi aktarımının en önemli itici güç olduğu görülüyor. Korkarım ki önümüzdeki yıllarda başkanlık seçiminin öncesinde veya az sonrasında bu Kredi Garanti Fonu kamu maliyesine, dolaylı olarak da vergi veren sade yurttaşlara büyük bir maliyet yükleyecektir” şeklinde konuştu.