Şölen bitti şampiyon. Kuşlar uçmuyor artık. Domuzlar çoktan terk etti kuzey ormanlarını. Köpekler gazdan zehirlendi. Leoparlar müzelik ve kedilerin ön ayakları kesiliyor artık. Bin yanımız katledilmiş orman her yanımız AVM, her yanımız beton konut.
Şölen bitti Sinderella. Yalanlara inanacak kimse kalmadı. Milyonlarını taşıyacak bir araba bal kabağından henüz yapılmadı. Akşam ezanı çoktan okundu. Karpuz kabuğundan gemiler yaparsın artık. Ya da kumdan kaleler yapıp mutlu olursun. Sen bilirsin!
Şölen bitti sevgili rahip. Fakirler yine fakir, zenginler daha zengin. Altından ırmaklar akan cennetler yok; burası hep beton. Sahi betona rahmet de düşmez, ondan bu kuraklık günleri, bu yağmursuzluk, bu susuzluk, bu HES’ler.
Bitik bir şölenin tam ortasındayız anne. Sen hâlâ görmüyorsun olan biteni. Nasıl göreceksin ki? Evimizde milyon avrolarımız hiç olmadı. Anlayamayız tabii, çünkü babam milyonluk tekne aldığında mutluluktan ağlamadım!
Kuru ekmek yiyen kadınların çocuklarıyız biz. Biz güneyli çocuklar hep duygusal oluruz zaten. Gaz atmanıza gerçekten gerek yok. Tomaların su israfına da gerek yok; bizim oralara eskiden çok yağmur yağardı ve biz vaktinde çok ıslandık.
Bizler 2,4 milyar dolar yardım yapıldığı halde ‘komşularına yabancı’ şehirlerde dilenenleriz. Bizler milyonlarca yardım geldiği halde evsiz kalanlarız. Bizler babasının sırtındaki çuvalda soğuktan ölenleriz. Bizler hâlâ iki buçuk yaşında açlıktan ölenleriz. Bizler zenginlerin tanrılarına inanacak kadar körüz; o yüzden karanlıktan ve ölmekten hep korkarız. Bizler Balo Sokağı köşesinde insanlıktan çıkanları bekleyen orospular ve tinercileriz.
Ey köleliğe alıştırılmış, özündeki isyanı, sevgiyi, aşkı, dayanışmayı ve paylaşmayı göremeyen sen. Kalk! Ayağa kalk! Bir taş al, bir şiir yaz, bir espri yap, dans et, bir ateş yak, barikat kur.
Ey özgürlükten habersiz sen! Sen küçük insan, onu sen şampiyon yaptın! Onu sen, Allah ile arana aracı kıldın. Onu sen besliyorsun. Artık bu şölenin bittiğini gör!
Sen, her gün yaşamak için çalışmak zorunda olan, zaten senin olan hayatı kazanmak için neden didinip duruyorsun? İşitmedin mi? “Zenginin malında yoksulun hakkı vardır” sözünü işitmedin mi? “Analarından hür doğanları kimse köleleştiremez” sözünü işitmedin mi? “Ya Allah’a ya da Mammon’a (Para Tanrısına) tapacaksınız” sözünü işitmedin mi?
Artık işittin, artık biliyorsun. Duymadım, görmedim, bilmiyorum ve söyleyemem diyemezsin artık!
Hadi ama bırak şampiyon olma hayallerini. Bırak ellerindeki o zehri. Dur! Sakın içme, başarılı insan efsanesi zehrini, sakın içme!
Gece yarısı olmak üzere; erkek egemenliğini kırmak için sakın erkekleşeyim deme! Kadın kal. Kâinat gibi iyi ol ve kaos ile kal. Bırak o ayakkabı kutusunu eline almış prensi. Makam, şöhret, mevki, rütbe seni aldatmasın. Zahire aldanma güzelim.
Her şey sermaye, AVM, konut ve kredi kartları içindi yavrum. Şölen bitti. Herkes evine dağılabilir. Bedduaların saltanatlarca bölüşülemediği filmi izledik. Her taşın altından bir ses çıkıyor artık.
Mehmet Lütfü Özdemir – akilvefikir.org