Evrensel’in Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Çağrı Sarı’ya verilen hapis cezasına gerekçe gösterilen mektubu yazan işçi haber üzerine bir mektup daha yazdı.
Kroman Çelik işçisi
Gebze
Merhaba Evrensel gazetesinde çalışan arkadaşlar… Merhaba yazımı okuyacak arkadaşlar…
30 Ocak 2017 tarihinde, gazeteye “Kardeşçe, barış içinde, hürce yaşamak için ‘hayır’ diyelim” başlıklı yazdığım mektupta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine hakaret olduğu iddiasını şu haberden öğrendim:
“Evrensel gazetesinin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Çağrı Sarı’ya, Evrensel’de 30 Ocak 2017’de yayımlanan ‘Kardeşçe, barış içinde, hürce yaşamak için ‘hayır’ diyelim’ başlıklı mektupta yer alan ifadeler nedeniyle ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret’ suçlamasıyla açılan davanın karar duruşması Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Kararını açıklayan mahkeme Sarı’nın, mektupta yer alan ‘Kur’an-ı Kerim eline alıp sokağa inen Cumhurbaşkanı, ailesini bile seçim malzemesi yapmaktan çekinmemiştir. 7 Haziran seçimlerinden sonra Hükümeti kurdurtmadı’ ve ‘15 Temmuz Recep Tayip Erdoğan ve sermaye darbesiyle 97 bin kişi işinden edildi’ ifadeleri nedeniyle 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmetti. Mahkeme, Sarı’nın daha önce kasıtlı suçtan mahkum edilmemiş olması ve yargılama sürecinde gösterdiği iyi hal nedeniyle hükmedilen cezanın teciline ve 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verdi.”
İnsanlar, dün yaptığı yanlışın bugün engel taşımadığını sanır. Fakat “Dünya bir günlük değil”dir.
Öncelikle Evrensel gazetesinden ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Çağrı Sarı’dan özür dilerim…
Hepimizin eli altında android telefonlar, bilgisayarlar bulunmakta. Google arama motoruna şu başlıkla “Kur’an-ı Kerim ile oy sözleri” yazarsak karşımıza çıkacaktır. Arama yaptığınız yerin alt tarafında “Resimler” sayfasına da bakılabilir. Türk Dil Kurumu sözlüğünde “hakaret etme”nin anlamı “Bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersiz gösterecek biçimde davranmak”tır.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret edildi gibi söylemler yanlış anlaşılmıştır. Kaldı ki, “Çocuklarımı dışarıda okuttum” diye de çok kere seçim alanlarında ve katıldığı televizyon programlarında bizzat kendi söylemiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız söylediği zaman ceza almadı. Bir işçinin çıkıp yazması “hakaret” sayıldı…
15 Temmuz darbesi ile ilgili Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da dillendirdiği ifadeler oldu. Kaldı ki, darbe gecesi Atatürk Havaalanında konuşan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Bu bize Allah’ın bir lütfudur” cümlesi yeterince açıklayıcı değil midir? 15 Temmuz darbesi hâlâ tam olarak aydınlatılmadı. Darbe dosyasına CHP’nin tutanakları alınmadı. Adil Öksüz tutuklanıp mahkemede serbest bırakıldı. Karanlık yönleri muammaları çok bu darbenin…
İfade özgürlüğü çerçevesinde yazımı yazmıştım. Eleştiri yapabilirim, hakaret asla. Saygılarımla…