Kesilen ağaçlar…
Mevta olmuş cesetler misali…
Tam tamına beş bin zeytin ağacı…
Bu “Kapital köleliği” yetmiyormuş gibi;
Birde “Zeytin Kur’an’da lanetlenmiş” diyen akılsızlar çıkıyor.
Ve “Yahudi ağacıymış” diyen boş boğazlar…
Öylesine konuşuyorlar işte…
Laf olsun torba dolsun diye…
VE
Bin odalı saray…
1 milyar 370 milyon lira…
Bu da kendi adamlarının söylediği…
Allah bilir ne kadar?
Eski parayla 1 Katrilyon 370 Trilyon…
Miktar o kadar büyük ki belki de sıfırları sayamadım.
Bir yanlışım varsa özür diliyorum.
Geçenlerde Ukrayna halkı sarayları işgal etmişti.
Ne diye?
“Biz açlıktan çöpten ekmek toplarken ve yırtık lastik giyerken siz sarayda yaşıyorsunuz”
diye…
Bizim sokaktan birini çevirip Ukraynalı mı üstün biz mi? Diye sorsak!
Höyt! Tabi ki biz…
Hemen arkasından utanmadan “Onlar kafir biz Müslümanız” diyecek.
Acaba bizim Müslümanımız bunu yaparsa kafirimiz ne yapar hesaplayamıyorum?
Düşünebiliyor musunuz?
Bütün odaları boş bir şato var ve aynı şehirde yetmiş bin insan odasız ve barksız…
Bu ne vahşi bir dünya? Bu ne tuhaf bir memleket?
Bu ne zalim bir zihniyet? Bu ne acımasız bir yönetme tarzı?
Bu nasıl bir iman ki böyle uygun görüyor?
Nasıl olsa kendi ciğerpareleri sokakta değil!
Aslına bakılırsa buna yürek dayanmaz.
Tabi ki bunu yüreği olan için söylüyorum!
Bazen kendi kendime;
A! a! muhafazakarlığın geldiği noktaya bak diyorum!
Son dört yıldır zengin-yoksul uçurumu tam sekiz kat artmış…
Ve burası beş vakit okunan ezanlar ülkesi…
Daha kötüsü de bunlar olurken;
Vicdanların çoğu kanamıyor? Bu icraatları doğru görüyor müslümanlar.
Halbuki insanlar bin bir türlü fırıldakla oyuna getiriliyor.
Uyutuluyor.
Bayat gündem değiştirme taktikleri…
Ve TV’lerde, gazetelerde beliren/belirlenen sipariş mevzular…
Bakıyorlar ki Amerika’nın keşfi kesmiyor.
Hemen kadın-erkek eşitliği tartışması fırına sürülüyor.
O da olmuyor;
Laf olsun torba dolsun diye “Dersim” gündeme getiriliyor.
Alevilerle ilgili hiç bir adım da atılmıyor.
Yani öne sürdükleri her şeyle sırıtıyorlar.
Muktedir konuyu belirliyor saray soytarıları yirmi dört saat yayın yapıyor.
Halledilmesi gereken dert çok ama netice yok.
Boş işlerin boş kalfası…
Lak lak yap bekle leylek doğursun.